Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/1831 Esas 2022/2470 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/1831
Karar No: 2022/2470
Karar Tarihi: 12.09.2022

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/1831 Esas 2022/2470 Karar Sayılı İlamı

DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/1831 E.  ,  2022/2470 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/1831
    Karar No : 2022/2470

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …

    KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- … Bakanlığı
    2- … Komutanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: … İl Jandarma Komutanlığı emrinde Jandarma Astsubay Çavuş rütbesinde görev yapan davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti, iltisakı yahut irtibatı bulunduğundan bahisle 375 sayılı KHK'nın Geçici 35. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına dair İçişleri Bakanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve malî haklara yönelik zararların kamu görevinden çıkarılma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; dava dilekçesi eklerindeki belgelerden, davacının kamu görevinden çıkarılmasına dair İçişleri Bakanlığının … tarih ve … sayılı işleminin bulunduğu belirtilen tebligatın, davacının dava dilekçesinde belirttiği adresine 15/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, dava konusu işleme karşı (çalışmaya ara verme dönemi süreleri hesaba katılarak) en geç 07/09/2020 tarihine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 01/12/2020 tarihinde açılan davanın esasının incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti : … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 27/10/2021 tarih ve E:2021/7997, K:2021/3352 sayılı kararıyla;
    Devletin, işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu düzenleyen Anayasa'nın 40. maddesinin 2. fıkrasının ayrı bir yasal düzenlemenin varlığını gerektirmeyen, doğrudan uygulanabilir nitelikte bir düzenleme olduğu, bu nedenle yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının, işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak idari mercileri ve kanun yolları ile sürelerini belirtmesinin zorunlu olduğu,
    Öte yandan, Anayasa'nın 125. maddesinde, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin, yazılı bildirim tarihinden başlayacağının belirtildiği, söz konusu düzenlemenin Anayasa'nın 40. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenleme ile birlikte değerlendirildiğinde kişilere bildirilen idari işlemlerde, bu işlemlere karşı kanun yollarına başvuru süresi ve başvuru yerinin gösterilmesi gerektiği, dava açma süresini başlatacak olan bildirimin, başvuru mercii ve süresini de gösteren yazılı bildirim olduğu, bunun dışındaki yazılı bildirimlerin, Anayasa'nın 40. maddesinin 2. fıkrasının amir hükmüne uygun olmadığından, dava açma süresinin işlemeye başlamayacağı,
    Özetle, Anayasa'nın 40. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, başvuru mercii ve süresi bildirilmeyen işlemlerin ilgilisine tebliği dava açma süresini başlatmayacağından dava açma süresinin geçmesinden sonra açılan bu tür davaların süre aşımı yönünden reddedilmemesi gerektiği,
    Söz konusu değerlendirmeler ışığında dava konusu uyuşmazlık incelendiğinde; davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti, iltisakı yahut irtibatı bulunduğundan bahisle 375 sayılı KHK'nın Geçici 35. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarılmasına dair İçişleri Bakanlığının 03/06/2020 tarih ve 2847718 sayılı işleminin, 15/06/2020 tarihli tebligat mazbatası ve davacının beyanına göre anılan tarih itibarıyla davacıya tebliğ edildiği açık olmakla birlikte, söz konusu işlemde Anayasa'nın 40. maddesinin 2. fıkrasındaki düzenlemeye aykırı olarak, davacının hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilmediği dikkate alındığında, idarenin doğru bilgilendirme yükümlülüğünü yerine getirmediği ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından, davanın süresinde açıldığının kabul edilmesi gerektiği,
    Bu itibarla, davanın süre aşımı nedeniyle reddi yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddine ilişkin temyize konu kararda hukuki isabet bulunmadığı gerekçesiyle … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.


    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı oluğu, dava konusu işlemde dava açma süresinin belirtilmediği, bu nedenle davayı süresinde açamadığı, Anayasa'nın 40. maddesi uyarınca dava konusu işlemde başvuru yolları ve dava açma süresi belirtilmediğinden dava açma süresinin başlatılmasına olanak bulunmadığı, işin esasının incelenmesi gerektiği, Anayasa Mahkemesi ve Danıştayın içtihatlarının bu yönde olduğu, Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden Jandarma Genel Komutanlığı tarafından, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, davacı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek, istemin reddi gerektiği savunulmuş, İçişleri Bakanlığı tarafından ise savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Devletin işlemlerinde, bireylerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorunda olduğunu öngören Anayasa'nın 40. maddesinin 2. fıkrasından kaynaklanan yükümlülüğünü idarenin yerine getirmesi esas olmakla birlikte, belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmemesi, idari işlemlere karşı açılan davalarda dava açma süresinin işletilmeyip, ihmal edilmesi sonucunu da doğurmamalıdır. Anayasa’nın 125. maddesinde idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağının bildirilmesi karşısında, usulüne uygun tebliğ olunan veya bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilen idari işlemler üzerine, 2577 sayılı Kanun’da açıkça belirtilen ve ilgililerce de bilindiğinin kabulü gereken genel dava açma sürelerinin işletilmesi zorunlu olduğundan, davacının temyiz isteminin reddi ile … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    … İl Jandarma Komutanlığı emrinde Jandarma Astsubay Çavuş rütbesinde görev yapan davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyeliği, mensubiyeti, iltisakı yahut irtibatı bulunduğundan bahisle 375 sayılı KHK'nın Geçici 35. maddesi uyarınca İçişleri Bakanlığının 03/06/2020 tarih ve 2847718 sayılı işlemi ile kamu görevinden çıkarılmasına karar verilmiş, bu işlem davacıya 15/06/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir.
    Anılan işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan özlük ve malî haklara yönelik zararların kamu görevinden çıkarılma tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istemiyle 01/12/2020 tarihinde temyizen incelenen dava açılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    Anayasa'nın 125/3. maddesinde; "İdari işlemlere karşı açılacak davalarda süre, yazılı bildirim tarihinden başlar."
    kuralına yer verilmiş olup, 40/2. maddesinde yer alan, "Devlet, işlemlerinde ilgili kişilerin hangi kanun yolları ve mercilere başvuracağını ve sürelerini belirtmek zorundadır." hükmü ile de yasama, yürütme ve yargı organlarına yapılacak işlemlerde ve verilen kararlarda başvurulacak kanun yolları ile ilgili mercii ve başvuru süresini gösterme yükümlülüğü getirilmiştir.
    Öte yandan, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinde; dava açma süresinin, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış, vergi mahkemelerinde otuz gün olduğu, bu sürelerin idari uyuşmazlıklarda, yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden başlayacağı hükme bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Daire kararında da belirtildiği gibi, idari işlemlere karşı başvuru yollarının ayrıntılı düzenlemelerde yer alması, başvuru süresinin kısa olması veya olağan başvuru yollarına istisna getirilebilmesi nedeniyle, işlemlere karşı hangi idari birime, hangi sürede başvurulacağının idarelerce işlemde belirtilmesi hukuk güvenliği ilkesinin gereğidir. Anayasa'nın 40. maddesi hükmü ile de bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir.
    İdarenin Anayasa’dan kaynaklanan yükümlülüğünü yerine getirmesi esas olmakla birlikte, belirtilen yükümlülüğün yerine getirilmemesi, idari işlemlere karşı açılan davalarda dava açma süresinin işletilmeyip, ihmal edilmesi sonucunu da doğurmamalıdır. Anayasa’nın 125. maddesinde idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin yazılı bildirim tarihinden başlayacağının bildirilmesi karşısında, usulüne uygun tebliğ olunan veya bütün unsurlarıyla ilgililer tarafından öğrenilen idari işlemler üzerine, 2577 sayılı Kanun’da açıkça belirtilen ve ilgililerce de bilindiğinin kabulü gereken genel dava açma sürelerinin işletilmesi zorunludur.
    Dosyanın incelenmesinden, kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin dava konusu işlemin davacıya 15/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bu işlemin kaldırılması istemiyle tebliğden itibaren 60 gün içerisinde idareye başvurması veya iptal istemiyle dava açması gerekirken bu süreler geçtikten sonra 01/12/2020 tarihinde temyizen bakılan davanın açıldığı anlaşılmakta olup, usulüne uygun tebliğ olunan idari işlem üzerine 2577 sayılı Kanun'da açıkça belirtilen ve ilgililerce de bilindiğinin kabulü gereken genel dava açma süresi olan 60 günlük dava açma süresi geçirildikten sonra açılan bu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenme olanağı bulunmamaktadır.
    Bu itibarla, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi ısrar kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Davacının temyiz isteminin reddine,
    2.Davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
    3.Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
    4. Bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine, 12/09/2022 tarihinde kesin olarak oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara