Danıştay 3. Daire 2020/2129 Esas 2022/3145 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2020/2129
Karar No: 2022/3145
Karar Tarihi: 13.09.2022

Danıştay 3. Daire 2020/2129 Esas 2022/3145 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2129 E.  ,  2022/3145 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2020/2129
    Karar No : 2022/3145

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı/...
    VEKİLİ : Av. ...

    KARŞI TARAF (DAVACI) : ...

    İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi ...Vergi Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu ...Gıda Sanayicileri Dış Ticaret Anonim Şirketinden alınamayan 1997 yılının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...ile ...takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.

    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu ödeme emirleri içeriği kamu alacağı, davacının kanuni temsilcilik sıfatını taşıdığı 06/06/1996 ila 13/05/1997 tarihleri arasındaki dönemlere ait olsa da asıl borçlu şirket tarafından söz konusu kamu alacaklarının, davacının kanuni temsilci sıfatının sona ermesinden sonra 6736 ve 7143 sayılı Yasalar kapsamında 2016 ve 2018 yıllarında yapılandırıldığı ve sözü edilen yapılandırmalar ile şirketin vergi borçları nitelik değiştirip yeni bir borç haline geldiğinden değinilen kamu alacaklarından, kendi fiilleri ile oluşan yeni hukuki durumun gereğini yerine getirmeyen kanuni temsilcilerin sorumlu tutulması gerekirken herhangi bir kusur ve sorumluluğu bulunmayan davacının takibinde hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle dava konusu ödeme emirleri iptal edilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Asıl borçlu şirkete ait olup sözü edilen Yasalar kapsamında yapılandırılan borcun nitelik değiştirmediği, yapılandırmaların sadece ödeme kolaylığı ve indirim hakkı sağladığı, ödeme emirleri içeriği kamu alacağının ait olduğu dönemlerde kanuni temsilci olan davacının takibi için gerekli koşulların bulunup bulunmadığının irdelenmesi gerektiği sonucuna varılan olayda, dava konusu ödeme emirleri içeriği kamu alacağının tahsili amacıyla asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin en son 01/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği, buna göre 31/12/2011 tarihi itibarıyla tahsil zamanaşımı süresinin dolduğu ve bu tarihten sonra özel kanunlar uyarınca yapılan yapılandırma başvurularının zamanaşımı süresine etkisinin olmadığı da dikkate alındığında davacının kanuni temsilci sıfatıyla takibinde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf başvurusu kabul edilerek Vergi Mahkemesi kararı kaldırıldıktan sonra ödeme emirleri iptal edilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin süresinde tebliğ edildiği, şirkete ait taşınmaz, araç ve banka hesaplarına 2003, 2004 ve 2011 yıllarında haciz uygulandığı, 2009 yılında tahsilat yapılması ve 2011, 2016 ve 2018 yıllarında özel kanunlara göre müracaatta bulunulması nedeniyle zamanaşımı süresinin 31/12/2023 tarihine kadar uzadığı, şirketten tahsil edilemeyeceği anlaşılan kamu alacaklarının doğduğu dönemde kanuni temsilci olan davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    Dava konusu ödeme emirleri içeriği kamu alacağına ilişkin olarak asıl borçlu şirket tarafından 6736 sayılı Yasa kapsamında 28/10/2016 tarihinde, 7143 sayılı Kanun kapsamında 21/06/2018 tarihinde yapılandırma talebinde bulunulduğu ancak takside bağlanan söz konusu borçların vadesinde ödenmemesi üzerine dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği, davacının asıl borçlu şirketin 06/06/1996 ila 13/05/1997 tarihleri arasında yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinde, tüzel kişilerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcilerince yerine getirileceği, temsilcilerin bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı kuralına yer verilmiştir.
    6736 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun'un 10. maddesinin 6. fıkrasında, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisi süresinde ödenmek koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanun'un 51. maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılacağı, ilk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedileceği hükmü yer almıştır.
    7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un 9.maddesinin 6. fıkrasında, bu Kanuna göre ödenmesi gereken taksitlerin ilk ikisinin süresinde ve tam ödenmesi koşuluyla, kalan taksitlerden; bir takvim yılında iki veya daha az taksitin, süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde, ödenmeyen veya eksik ödenen taksit tutarlarının son taksiti (peşin ödeme seçeneğinin tercih edilmesi hâlinde ilk taksiti) izleyen ayın sonuna kadar, gecikilen her ay ve kesri için 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammı oranında hesaplanacak geç ödeme zammı ile birlikte ödenmesi şartıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanılacağı, ilk iki taksitin süresinde tam ödenmemesi ya da süresinde ödenmeyen veya eksik ödenen diğer taksitlerin belirtilen şekilde de ödenmemesi veya bir takvim yılında ikiden fazla taksitin süresinde ödenmemesi veya eksik ödenmesi hâlinde matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla bu Kanun hükümlerinden yararlanma hakkının kaybedileceği, bu hükmün her bir madde ve alacaklı idareler açısından taksitlendirilen alacaklar için ayrı ayrı uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Uyuşmazlık konusu olayda, 6736 ve 7143 sayılı Yasalar kapsamındaki yapılandırma sonucu şirkete ait kamu alacaklarına ilişkin yeni bir hukuki durum ortaya çıkmış olup yapılandırma sırasında borçlu şirketle ilişkisi bulunmayan davacının söz konusu borçlar nedeniyle sorumlu tutularak adına düzenlenen ödeme emirleriyle takibe alınmasında hukuka uyarlık bulunmadığından yazılı gerekçeyle verilen Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE
    2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 13/09/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.


    Hemen Ara