MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Mala zarar verme, kamu malına zarar verme, görevi yaptırmamak için direnme, basit yaralama
HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında mala zarar verme ve basit yaralama suçlarından düşme
2-Sanık Tacettin hakkında basit yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılması
3- Sanık ... hakkında basit yaralama suçundan düşme, görevi yaptırmamak için direnme ve kamu malına zarar verme suçlarından mahkumiyet

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde mağdur ..."ın, diğer mağdur ... ile birlikte, ...Hastanesi"ne ait hasta nakil aracı ile seyir halinde iken, sarhoş bir halde bulunan sanık ..."ın koluna aracın aynası ile çarptığı, çıkan tartışamada sanık ..."ın aracın aynasını kırdığı, araçtan inen şikayetçi ..."i her üç sanığın da yumruk atarak darp etmeye başladıkları, sanık ..."in şikayetçi ..."i sol kalçasından bıçakladığı, sanıkların olay yerinden kaçtıkları, ihbar üzerine hastaneye gelen kolluk görevlisi ... ve hastanenin özel güvenlik görevlisi ..."ın olay yerinden kaçan ..."i görüp yakalamak istediklerinde, sanık ..."ın, her iki şikayetçiyi de darp ettiği, ekip aracına binmek istemediği, ... plakalı ekip aracının, kaldırım taşı atarak ön camına, tekme atarak da kaportasına zarar verdiği iddia edilen olayda;
1- Sanık ..., sanık ... hakkında verilen hükümlere yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde:
a) Katılan vekilinin sanıklardan ..."a yüklenen kasten yaralama ve basit mala zarar verme suçlarına ilişkin davaya katılmayacağı ve bu suçlardan kurulan hükümleri temyiz etme hakkı olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
b) Sanık ..."e yüklenen mağdur ..."e yönelik kasten yaralama suçundan 5271 sayılı CMK"nın 231 maddesine göre verilen ve davayı sonuçlandırıcı nitelikte olmayan "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına" ilişkin karara karşı aynı Kanunun 231/12. maddesine göre itiraz yolu açık olup temyiz olanağı bulunmadığından CMK"nın 264. maddesi uyarınca kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunda merciin belirlenmesinde yanılma, başvuran katılan vekilinin haklarını ortadan kaldırmayacağından temyiz dilekçesinin itiraz dilekçesi olarak kabulü ile görevli ve yetkili ilk derece mahkemesince itiraz konusunda inceleme yapılması için dosyanın incelenmeksin iade edilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE,
2- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme, kasten yaralama ve kamu malına zarar verme suçlarından verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde:
a) Katılan vekilinin sanık hakkında direnme ve kasten yaralama suçlarından açılan davalara katılamayacağı ve hükümleri temyiz etme hakkı olmadığı anlaşıldığından, temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun"un 80/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE,
b) Sanığın temyizleri ile katılan vekilinin kamu malına zarar verme suçundan kurulan hükme yönelik temyizine gelince,
Kasten yaralama suçu bakımından mağdur ..."in 26.02.2010 tarihli duruşmada şikayetinden vazgeçtiği ve sanığın da bu vazgeçmeyi kabul ettiğinin anlaşılması karşısında, şikayetten vazgeçme sebebiyle verilen düşme kararını temyizde sanığın hukuki yararı bulunmadığından temyiz isteminin CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Sanığın, şikayetçi ... ve ..."e direnirken, şikayetçilerin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmalarına neden olduğu halde, hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan TCK"nın 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, sanık hakkında kamu malına zarar verme ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından mahkumiyet kararı verilmesinde, bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekili ve sanık Özkan"ın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 30/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.