Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/6169 Esas 2022/16275 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/6169
Karar No: 2022/16275
Karar Tarihi: 17.11.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/6169 Esas 2022/16275 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2022/6169 E.  ,  2022/16275 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ: ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanun'la değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun (2942 sayılı Kanun) 10 uncu maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak, davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yeniden yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
    I. DAVA
    Davacı idare vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 219 ada 100 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ile kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkinini talep etmiştir.
    II. CEVAP
    Davalılar vekilinin cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın arsa vasfında değerlendirilmesini, tarım arazisi olarak kabul edildiği takdirde diğer ilçe verilerinden düşük olan ... ve Nilüfer İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinin esas alınmamasını, münavebe planının bir yılda iki ürün elde edilebilecek şekilde düzenlenmesini, kapitalizasyon faiz oranının % 3 ve objektif değer artış oranının en az % 500 olarak belirlenmesini ve arta kalan kısım kullanılamaz hale geldiğinden kamulaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ve kamulaştırma bedelinin tespiti ile davacı taraftan tahsil edilerek davalılara ödenmesine, dava konusu taşınmazın davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.
    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
    B. İstinaf Sebepleri
    1. Davacı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının tespitinde değerlendirilen unsurların mükerrer olarak objektif değer artış oranının tayininde de dikkate alındığını, böylece objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini ve müvekkili idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini ileri sürmüştür.
    2. Davalılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; münavebeye alınan ürünlerin hatalı olarak belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış oranının düşük alındığını, öylece dava konusu taşınmaz için düşük bedel belirlendiğini ileri sürmüştür.
    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arazi niteliğindeki taşınmaza dava tarihinde geçerli olan resmi veri listesi esas alınarak, yöre koşullarına uygun münavebe ürünleri seçilmek, sulu arazi için % 4 oranında kapitalizasyon faiz oranı ve gerçek değere ulaşmak amacıyla objektif değer artış oranı uygulanmak suretiyle net gelir yöntemine göre değer biçildiği gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    1. Davacı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; kapitalizasyon faiz oranının tespitinde değerlendirilen unsurların mükerrer olarak objektif değer artış oranının tayininde de dikkate alındığını, böylece objektif değer artış oranının yüksek belirlendiğini ve karar kesinleştiğinde davalılara ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedele bankaca faiz ödemesi yapıldığı halde, ayrıca faiz hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğunu ileri sürmüştür.
    2. Davalılar vekili temyiz dilekçesinde özetle; münavebeye alınan ürünlerin hatalı olarak belirlendiğini, kapitalizasyon faiz oranı ile objektif değer artış oranının düşük alındığını, öylece dava konusu taşınmaz için düşük bedel belirlendiğini ileri sürmüştür.
    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
    Uyuşmazlık, temel olarak davacı idare ile davalı tapu malikleri arasında kamulaştırma bedelinin tespiti istemine ilişkindir.
    2. İlgili Hukuk
    1. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35 inci maddesi şöyledir:
    "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
    Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
    Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."
    2. Anayasa'nın "Kamulaştırma" kenar başlıklı 46 ncı maddesinin birinci fıkrası şöyledir: "Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir."
    3. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırma bedelinin mahkemece tespiti ve taşınmaz malın idare adına tescili" kenar başlıklı 10 uncu maddesinin sekizinci fıkrasının ilgili bölümü şöyledir:
    "... Tarafların bedelde anlaşamamaları halinde gerektiğinde hâkim tarafından onbeş gün içinde sonuçlandırılmak üzere yeni bir bilirkişi kurulu tayin edilir ve hâkim, tarafların ve bilirkişilerin rapor veya raporları ile beyanlarından yararlanarak adil ve hakkaniyete uygun bir kamulaştırma bedeli tespit eder. Mahkemece tespit edilen bu bedel, taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkının kamulaştırılma bedelidir (...) İdarece, kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına yatırıldığına, hâkim tarafından kamulaştırma bedeli olarak tespit edilen bedelin (…) veya hak sahibinin tespit edilemediği durumlarda ise ileride ortaya çıkacak hak sahibine verilmek üzere bloke edildiğine dair makbuzun ibrazı halinde mahkemece, taşınmaz malın idare adına tesciline ve kamulaştırma bedelinin hak sahibine ödenmesine karar verilir ve bu karar, tapu dairesine ve paranın yatırıldığı bankaya bildirilir. Tescil hükmü kesin olup, tarafların bedele ilişkin istinaf veya temyiz hakları saklıdır ..."
    4. 2942 sayılı Kanun'un "Kamulaştırma bedelinin tespiti esasları" kenar başlıklı 11 inci maddesinin birinci ve ikinci fıkralarının ilgili bölümleri şöyledir:
    "15'inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulu, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın;
    a) Cins ve nevini,
    b) Yüzölçümünü.
    c) Kıymetini ektileyebilecek bütün nitelik ve unsarlarını ve her unsurun ayrı ayrı değerini,
    (...)
    e) Kamulaştırma tarihindeki resmi makamlarca yapılmış kıymet takdirlerini,
    f) Arazilerde, taşınmaz mal veya kaynağın (…) mevkii ve şartlarına göre ve olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelirini
    (...)
    ı) (...) her bir ölçünün etkisi açıklanmak kaydıyla bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüleri,
    Esas tutarak düzenleyecekleri raporda bütün bu unsurların cevaplarını ayrı ayrı belirtmek suretiyle ve ilgililerin beyanını da dikkate alarak Sermaye Piyasası Kurulu tarafından kabul edilen değerleme standartlarına uygun, gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak taşınmaz malın değerini tespit ederler. "
    5. 2942 sayılı Kanun'un "Kısmen kamulaştırma" kenar başlıklı 12 nci maddesinin birinci ve üçüncü fıkrasının ilgili bölümleri şöyledir:
    "Kısmen kamulaştırılan taşınmaz malın değeri;
    (...)
    b) Kamulaştırma dışında kalan kısmın kıymetinde, kamulaştırma nedeniyle eksilme meydana geldiği takdirde; bu eksilen değer miktarı tespit edilerek, kamulaştırılan kısmın (a) bendinde belirtilen esaslar dairesinde tayin olunan kamulaştırma bedeline eksilen değerin eklenmesiyle bulunan miktardır.
    (...)
    (b) ve (c) bentlerinde sözü edilen bedelin düşüş ve artış miktarları, 11 inci maddede belirtilen esaslara göre bedel takdiri suretiyle tespit olunur..."
    6. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
    3. Değerlendirme
    1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2. Arazi niteliğindeki ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi 219 ada 100 parsel sayılı taşınmazlara 2942 sayılı Kanun’un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net gelir esas alınarak değer biçilmesi yerindedir.
    3. Münavebeye alınan ürünlerin değerlendirme yılına ait İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü resmi verilerinde sulu arazi koşullarına ait verim değerlerinin bulunduğu tespit edilmiştir.
    4. Dava konusu taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda belirtilen özelliklerine ve dosya kapsamına göre uygulanan kapitalizasyon faiz oranı ve objektif değer artış oranı uygun görülmüştür.
    5. Karar kesinleştiğinde davalılara ödenmek üzere üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmasına karar verilen bedele bankaca faiz ödemesi yapıldığı halde, ayrıca faiz hükmü kurulmasının hukuka aykırı olduğu ileri sürülmüşse de, tespit edilen bedelin üçer aylık vadeli hesaba yatırılmadığı anlaşıldığından söz konusu temyiz itirazı değerlendirilmemiştir.
    6. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukukî nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre; davalılar vekilinin tüm, davacı idare vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    7. Dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalle adının hükümde hatalı gösterilmesi infazda tereddüde sebebiyet vereceğinden bozmayı gerektirir.
    Ne var ki bu hatanın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Kanun'un 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;
    1. Davalı tarafın tüm, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine,
    2. Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, davacı tarafın temyiz itirazının kabulü ile; İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının (1), (2), (3) ve (4) numaralı bentlerinde yer alan "Runguçyapa" kelimesinin hükümden çıkartılmasına, yerine "..." kelimesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının ilgiliye iadesine,
    Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
    17.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






















    Hemen Ara