Esas No: 2019/5665
Karar No: 2022/3254
Karar Tarihi: 20.09.2022
Danıştay 3. Daire 2019/5665 Esas 2022/3254 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/5665 E. , 2022/3254 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/5665
Karar No : 2022/3254
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … İnşaat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 2011 yılında gerçekleştirilen indirimli orana tabi teslimler nedeniyle 2010 ve 2011 yıllarında yüklenip indirim yoluyla telafi edilemeyen katma değer vergisinin iadesiyle ilgili olarak 2012 yılının Haziran dönemine ilişkin yeminli mali müşavir tasdik raporuna istinaden yapılan talebin reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: İndirimli orana tabi işlemlerden kaynaklanan iade taleplerinde yeminli mali müşavir iade tasdik raporunun ibraz süresine ilişkin olarak gerek 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nda gerek Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği'nde sınırlayıcı bir düzenleme bulunmadığı, davacı tarafından iade talep edilen dönemde indirimli orana tabi teslimlerin mevzuata uygun bir şekilde beyan edildiği de anlaşıldığından, düzeltme zaman aşımı süresinin sona ermiş olması neden gösterilerek tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlem iptal edilmiştir.
Bölge Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Vergi Mahkemesi ve Bölge İdare Mahkemesi tarafından kararın esasına etkili olacak iddia ve itirazlarının kararda karşılanmadığı, sunulan bilgi, belge ve delillerin tartışılmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı tarafından 2011 yılında yapılan indirimli orana tabi konut teslimleri nedeniyle yüklenilip indirim yoluyla giderilemeyen katma değer vergisinin 2012 yılının Haziran dönemine ilişkin olarak iadesi amacıyla 01/11/2017 tarihinde düzenlenen yeminli mali müşavir katma değer vergisi iadesi tasdik raporuyla birlikte davalı idareye başvurulduğu, aynı tarihte 2012 yılının Haziran dönemi için "indirimli orana tabi işlemler düzeltme" açıklamasıyla düzeltme beyannamesi verildiği, söz konusu iade talebinin davalı idare tarafından, 2011 yılında gerçeklesen teslimler nedeniyle 2012 yılının Haziran dönemine ilişkin olarak yapılan iade talebi için düzeltme zaman aşımı süresinin 31/12/2016 tarihinde sona erdiği, bu tarihten sonra ibraz edilen rapor uyarınca katma değer vergisi iadesi yapılamayacağından bahisle reddedildiği, bunun üzerine de bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun "Vergi İndirimi" başlıklı 29. maddesinin 1. fıkrasında; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisi, ithal olunan mal ve hizmetler dolayısıyla ödenen katma değer vergisi, götürü veya telafi edici usulde vergiye tabi mükelleflerden gerçek usulde vergilendirmeye geçenlerin çıkarılan envantere göre hesap dönemi başındaki mallara ait fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri; 2. fıkrasında bir vergilendirme döneminde indirilecek katma değer vergisi toplamının, mükellefin vergiye tabi işlemleri dolayısıyla hesaplanan katma değer vergisi toplamından fazla olduğu takdirde, aradaki farkın sonraki dönemlere devrolunacağı ve iade edilmeyeceği; şu kadar ki, 28. madde uyarınca Bakanlar Kurulu tarafından vergi nispeti indirilen teslim ve hizmetlerle ilgili olup teslim ve hizmetin gerçekleştiği vergilendirme döneminde indirilemeyen ve tutarı Bakanlar Kurulunca tespit edilecek sınırı aşan verginin, bu mükelleflerin, maddede sayılan borçlarına mahsuben ödeneceği, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde talep edilmesi şartıyla nakden veya mükellefin yukarıda belirtilen borçlarına mahsuben iade edileceği kurala bağlanmış, bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemeye ise Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır.
119 Seri No'lu Katma Değer Vergisi Genel Tebliğinin, "İzleyen Yıl İçerisinde Nakden/Mahsuben Talep Edilecek İade Tutarlarının Hesaplanması" başlıklı 2.2. bölümünde, yılı içinde mahsuben iade edilemeyen verginin izleyen yıl içinde nakden veya mahsuben iadesi izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin KDV beyannameleri ile talep edilebilecektir, "Süresinden Sonra İade Talebinde Bulunulması" başlıklı 6.4. maddesinde, iade alacağının ait olduğu aylık dönemde mahsuben iadesinin talep edilmesinin ihtiyari olduğu, bu sebeple indirimli orana tabi işlemleri bulunan mükelleflerin hak kazandıkları iade miktarını cari yılın sonraki dönemlerinde mahsuba konu edebilecekleri gibi bir sonraki yılda da Tebliğin (4) numaralı bölümündeki açıklamalara göre talep etmeleri şartıyla nakden veya mahsuben geri alabilecekleri, ancak süresinde iade hakkını kullanmayan mükelleflerin, daha sonra düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunmalarının mümkün olmadığı düzenlemesi yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İndirimli orana tabi işlemler kapsamında yapılacak nakden iade taleplerinde yeminli mali müşavir iade tasdik raporunun ibraz süresine ilişkin sınırlayıcı bir düzenleme bulunmamakla birlikte, iade talebi işlemin gerçekleştiği yılı izleyen yılın Ocak-Kasım vergilendirme dönemlerine ilişkin beyannameler ile yapılabilecek olup bu süre içerisinde iade hakkının kullanmaması durumunda daha sonra düzeltme beyannameleri ile iade talebinde bulunulamayacağı açıktır.
Vergi Mahkemesince, yeminli mali müşavir iade tasdik raporunun ibrazı süresine ilişkin sınırlayıcı bir düzenleme olmadığı belirtilmiş, yeminli mali müşavir tasdik raporunda da 2012 yılının Haziran döneminde nakden iade talebinde bulunulduğuna ilişkin bir ifade yer almış olmasına karşın davalı idare tarafından istinaf dilekçesinde, davacının 2012 yılı içerisinde mahsup yoluyla iade talebinde bulunmayarak süresinden sonra düzeltme beyannamesiyle iade talebinde bulunduğu iddia edildiğinden ve dava dosyasına iade talebinde bulunulan 2012 yılının Haziran dönemine ilişkin yasal süresinde verilmiş katma değer vergisi beyannamesi sunulmadığından, bu hususa ilişkin olarak yukarıda yer verilen düzenlemeler de dikkate alınarak yapılacak araştırma neticesinde yeniden bir karar verilmek üzere yazılı gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararın bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kabulüne,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının BOZULMASINA, 20/09/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.