Danıştay 3. Daire 2019/5019 Esas 2022/3236 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2019/5019
Karar No: 2022/3236
Karar Tarihi: 20.09.2022

Danıştay 3. Daire 2019/5019 Esas 2022/3236 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2019/5019 E.  ,  2022/3236 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2019/5019
    Karar No : 2022/3236

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Bakanlığı /ANKARA
    (… Başkanlığı)

    İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacının 2016 yılı Ekim döneminde işten çıkarılması üzerine ikale sözleşmesi uyarınca ek gelir ve bonus ödemesi adı altında adına yapılan ödemelerden tevkif edilen gelir vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi için yaptığı düzeltme yoluyla şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile haksız yere tahsil edildiğini iddia ettiği tutarın yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmesi istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Çalışma ilişkisini sona erdiren işveren tarafından davacıya yasal bir zorunluluk olmaksızın yapılan ödemenin ücret niteliğinde olmadığı ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 25. maddesi uyarınca gelir vergisinden müstesna tutulduğu dikkate alındığında, söz konusu ek ödemeden gelir vergisi tevkifatı yapılması açık bir vergilendirme hatası olduğundan tevkif edilen verginin yasal faiziyle iadesi istemiyle yapılan şikayet başvurusunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle işlem iptal edilmiş ve tevkif edilen verginin yasal faiziyle birlikte iadesine hükmedilmiştir.
    Bölge Mahkemesi kararının özeti:
    Davacı ile işveren şirket arasında akdedilen ikale sözleşmesi uyarınca düzenlenen hesap pusulasında, üzerinden kesinti yapılan tutarlar içerisinde yer alan bonus ödemesi, çalışan ile işveren arasındaki hizmet akdinin geçerli olduğu süre içinde çalışmaları karşılığında işverence belirlenen kıstaslar uyarınca, çalışana, aylık yahut yıllık olarak belirlenen tutarlarda yapılan bir toplu ödeme tipi olup işverene bağlı ve hizmet karşılığı olarak gerçekleştirilen bu ödemenin ücret olarak vergilendirilmesi gerektiği, yasal olarak vergiden istisna edilmemiş olan ve davacıya, işveren bünyesindeki çalışması karşılığında ödenen 590.007,00-TL üzerinden tevkif edilen gelir vergisinde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle bahsi geçen tutar yönünden istinaf başvurusu kabul edilerek kararın sözü edilen hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava, bonus ödemesi adı altında yapılan ödeme üzerinden tevkif edilen gelir vergisinin yasal faiziyle birlikte iade edilmesine ilişkin kısım yönünden reddedilmiştir.
    Vergi Mahkemesi kararının, işveren ile düzenlenen ikale sözleşmesi uyarınca ek gelir üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatının yasal faizi ile birlikte iadesine ilişkin kısmına yönelik yapılan istinaf başvurusu ise reddedilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu ek gelir ve bonus ödemelerinin 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 61. maddesinde belirtilen ücret niteliğini taşımadığı, yapılan ödemelerin aynı Kanun’un 25. maddesi uyarınca vergiden müstesna tutulduğu, somut olayda 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 118. maddesinin 3. fıkrası uyarınca mevzuda hata bulunduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Dava konusu bonus ödemesinin işsizlik sigortası kapsamında olduğu iddia edilerek bu ödeme üzerinden kesilen verginin iadesinin mümkün olmayacağı, yapılan ödemenin ücret niteliği taşımadığının dolayısıyla gelir vergisinin konusuna girmediğinin kabulünün vergi sistematiğini bozacağı ve ivazsız intikal kapsamında vergilendirilmesi sonucunu doğuracağı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY:
    Davacı ile çalışanı olduğu … Anonim Şirketi arasında imzalanan ikale sözleşmesi uyarınca 58.899,12 TL ek gelir ve 590.007,00 TL bonus ödemesi olmak üzere toplam brüt 648.906,12-TL tutarın gelir vergisinden istisna olduğu iddiasıyla daha önce bu ödemelerden tevkif edilerek vergi dairesine yatırılan gelir (stopaj) vergisinin iadesi talebiyle yapılan düzeltme ve şikayet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ve fazladan kesilen tutarın tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle iadesi istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır.
    İLGİLİ MEVZUAT:
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 122. maddesinde, mükelleflerin vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmış, bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatası ise, aynı Kanun'un 116. maddesinde; vergiye müteallik hesaplarda veya vergilemede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması biçiminde tanımlandıktan sonra, 117. maddesinde, matrah hatası, vergi miktarında hata ve mükerrer vergi istenilmesi hesap hataları olarak açıklanmış, 118. maddesinde ise, mükellefin şahsında, mükellefiyette, konuda ve vergilendirme veya muafiyet döneminde yapılan hatalar vergilendirme hataları olarak belirlenmiştir.
    193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 25. maddesinin 1. bendinde; ölüm, sakatlık hastalık (Değişik ibare:16/062009-5904 S.K./1.madde) ve işsizlik sebepleriyle (işe başlatmama tazminatı dahil) verilen tazminat ve yapılan yardımların gelir vergisinden müstesna olduğu açıklanmıştır.
    Aynı Kanun'un 61. maddesinde, ücretin, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatler olduğu; 2. fıkrasında, ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olmasının veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartıyla kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunmasının onun mahiyetini değiştirmeyeceği, 94. maddesinin 1. fıkrasının 1. bendinde de, hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61. maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç) 103 ve 104. maddelere göre tevkifat yapılacağı öngörülmüştür.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Düzeltme yoluyla şikayet başvurusuna konu edilen kesintinin ilgili olduğu bonus ödemesinin, iş akdinin işveren tarafından tek taraflı olarak feshedilmesi nedeniyle işsiz kalan davacıya yasal zorunluluk olmadan, aralarındaki protokol uyarınca gerçekleştirildiği, işine son verilen kişiye yapılan ödemenin hizmet karşılığı yapılması da söz konusu olamayacağından bu ödemenin ücret niteliği taşımadığı ve hangi ad altında yapıldığının vergisel açıdan bir önemi bulunmadığı gibi yasal sorumluluk ve zorunluluk olmaksızın yapılmış olması da tevkifata tabi tutulmasını gerektiren bir durum olarak değerlendirilemeyeceğinden, Vergi Dava Dairesi kararının; bonus ödemesinden kaynaklanan kısmı yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle;
    1.Temyiz isteminin kabulüne,
    2.Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; bonus ödemesinden kaynaklanan kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 20/09/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara