Esas No: 2019/3487
Karar No: 2022/3250
Karar Tarihi: 20.09.2022
Danıştay 3. Daire 2019/3487 Esas 2022/3250 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3487 E. , 2022/3250 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3487
Karar No : 2022/3250
TEMYİZ EDENLER :1-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
2-(DAVACI) … Gıda Sanayi ve Pazarlama Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, alımlarının bir kısmını sahte faturalarla belgelendirmek suretiyle kazancını azalttığı yönünde tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2012 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisi ile Ocak-Mart ve Nisan-Haziran dönemleri için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı geçici verginin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Davacı şirketin ilgili dönemde faturalarını kayıtlarına aldığı ... İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamalar düzenlediği faturaların gerçeği yansıtmadığını göstermediğinden yapılan tarhiyatta hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu cezalı vergiler kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti:
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 9. maddesinde, beş yıldan fazla nakledilmemek şartıyla geçmiş yılların beyannamelerinde yer alan zararların, kurumlar vergisi matrahının tespitinde, kurumlar vergisi beyannamesinde her yıla ilişkin tutarlar ayrı ayrı gösterilmek şartıyla indirim konusu yapılacağının kurala bağlandığı, olayda 2011 yılından 2012 yılına devreden zararın 31.575,62-TL olduğu görüldüğünden, söz konusu geçmiş yıl zararının, 2012 yılı kurumlar vergisi ve geçici vergi matrahlarının tespitinde kurum kazancından indirilmesi suretiyle vergilendirmeye gidilmesi gerektiğinden dava konusu tarhiyatın, geçmiş yıl zararının dikkate alınmamasından kaynaklanan 31.575,62-TL'lik matrah farkına isabet eden kısmında hukuka uygunluk görülmediği, mahsup süresi geçen geçici verginin aranmayacağı gerekçesiyle değinilen hususlara ilişkin hüküm fıkralarına yöneltilen istinaf başvurusu reddedilmiştir.
Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi hakkındaki saptamalar düzenlediği faturaların sahte olduğunu gösterdiğinden gerçek bir maliyet unsuru taşımayan söz konusu faturalar içeriği 481.600,00-TL tutarındaki hizmet alımının maliyetlerden tenzil edilmesi suretiyle vergilendirmeye gidilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, devreden zararın 31.575,62-TL'nin maliyetlerden tenzil edilerek bulunan 378.674,55-TL tutarındaki matrah üzerinden tarhiyat yapılmasının hukuka uygun olduğu gerekçesiyle Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf istemi bu yönden kabul edilerek ilgili hüküm fıkrası kaldırıldıktan sonra dava bu kısım yönünden reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davalı idare tarafından, davacı şirketin sahte fatura kullandığı ve bu faturaları yasal defter ve kayıtlarına intikal ettirdiği hususunun sabit olduğu ileri sürülerek aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
Davacı tarafından, tanzim edilen raporların taraflarına tebliğ edilmediği dolayısıyla savunma haklarının kısıtlandığı, vergi inceleme tutanağının firmalara mali müşavirlik hizmetini sunan … Mali Müşavirlik firmasının çalışanı olan … tarafından imzalandığı, anılan kişinin … İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi ile dava dışı … Gıda Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin kanuni temsilcileri, ortakları, avukatları ile yapılan işler hakkında yeterli bilgiye sahip olmadığı, değinilen şirketin fatura düzenlediği 2012 yılına ilişkin yevmiye defterinin noter aracılığıyla tasdik ettirdiği, şirketin 30/09/2005 tarihinde re’sen terkin edildiğinden hareketle tarhiyat yapılamayacağı, kaldı ki 09/02/2009 tarih ve 7245 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde şirketin adres değişikliği yaptığı ve şirket müdürlüğüne …’ün atandığı, yine 13/03/2013 tarih ve 8277 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde adres değişikliğinin yapıldığı, dolayısıyla şirketin faal olduğu, sözü edilen şirketin davacı nezdinde olan alacaklarının 17/04/2013 tarihinde …’a temlik edildiği, sonrasında şirketin Asliye Ticaret Mahkemesindeki alacak davasından feragat ettiği, fatura bedellerinin temlik yoluyla nakit olarak ödendiğine ilişkin makbuzların dava dosyasına sunulduğu, bahsedilen şirketin ana sözleşmesinde iştigal konusunun yalnızca inşaat işleriyle sınırlı olmadığı, her türlü ticari işi yapabilecek kadar geniş tutulduğu, bahse konu şirket ile davacı şirket arasında 03/08/2007 tarihli sözleşmede firmalarının inhisari lisans hakkına sahip olduğu “…” ibareli marka başta olmak üzere diğer markaları ile yaptığı üretimin terkibi, takibi, geliştirilmesi, tanıtımı ve korunmasını içerdiği, … İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketinin genel vekâletname verdiği Av. …’ın İstanbul’da mukim olan davacı şirketin … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemelerinde vekil sıfatıyla temsil ettiğinin kesinleşmiş Yargıtay kararlarından da anlaşılacağı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMASI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Davacı temyiz isteminin kabulü, davalı idare temyiz isteminin ise reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporunda, davacının, hakkında sahte fatura düzenlediği yönünde saptamalar bulunan … İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketinden temin ederek kayıtlarına intikal ettirdiği iki adet pazarlama, tanıtım, reklam, organizasyon hizmet bedeli, koruma müşavirlik hizmet bedeli içerikli faturanın maliyetlerden çıkarılması sonucu satışların maliyetinin 0 TL, faaliyet giderinin ise 16.995,45 TL olarak kabul edilmesi üzerine yapılan hesaplama sonucu ulaşılan matrah farkı üzerinden dava konusu tarhiyatın yapıldığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3. maddesinin (B) fıkrasında; vergilendirmede, vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, gerçek mahiyetin, yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği, iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir durumun iddia olunması halinde ispat külfetinin bunu iddia edene ait olduğu düzenlenmiş, 30. maddesinde; re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunması şeklinde tanımlanmış, maddenin vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitinin mümkün olmadığı halleri düzenleyen bentleri arasında sayılan defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikaların, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla ihticaca salih bulunmaması ve de tutulması zorunlu olan defterlerin ve verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunması halleri re'sen tarh sebebi olarak öngörülmüş, aynı Kanun'un 134. maddesinde ie vergi incelemesinden maksadın ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun araştırılması, saptanması ve sağlanması olduğu kurala bağlanmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davalı idare tarafından temyiz istemine konu yapılan Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın, geçmiş yıl zararına isabet eden kısmı ile geçici vergiye ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle Dairemizce de uygun görülmüştür.
Yukarıda yer verilen hükümlerin birlikte değerlendirilmesinden, vergi mevzuatımızın gerçek ve safi gelirin vergilendirilmesini esas aldığı; re'sen vergi tarhının amacının, yükümlülerin beyan dışı bıraktıkları gelirlerinin, gerçeğe en yakın bir biçimde saptanmasını sağlamak olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tarhı gereken verginin belirlenmesi sırasında, gerekli inceleme ve araştırmanın kapsamlı bir şekilde yapılması, matraha ilişkin verilerin hukuken geçerli bir şekilde ortaya konulması gerekmektedir.
Davacının faturalarını kayıtlarına aldığı … İnşaat ve Taahhüt Ticaret Limited Şirketi tarafından düzenlenen faturaların gerçeği yansıtmadığı yolundaki Vergi Dava Dairesi yargısında hukuka aykırılık bulunmamakla birlikte, vergi inceleme raporunda maliyetlerle ilgili olarak hiçbir değerlendirme yapılmadığı dikkate alındığında, tespit edilen kazanç farkının davacının kayıtlı maliyetleriyle elde edilip edilmeyeceği hususunun 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun tanıdığı re'sen araştırma yetkisi uyarınca ortaya konulmaksızın, soyut bir anlatımla reddedilmesi yargılama hukukuna uygun düşmemiştir.
Bu nedenle, davacının kayıtlı maliyetlerinin re'sen tespit edilen fark kazanç da dahil olmak üzere uyuşmazlık dönemi kazancını sağlamak için yeterli olup olmadığının, dolayısıyla tarh matrahının hukuka uygunluğunun faaliyet gösterilen sektördeki karlılık oranı da dikkate alınarak yapılacak araştırma neticesinde ortaya konularak ulaşılacak sonuca göre yeniden bir karar verilmek üzere temyize konu kararın; tarhiyatın, 378.674,55-TL'lik matrah farkına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idare temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının; tarhiyatın, geçmiş yıl zararına isabet eden kısmı ile geçici vergiye ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Davacı temyiz isteminin kabulüne,
4.Kararın; tarhiyatın, …TL'lik matrah farkına isabet eden kısmına ilişkin hüküm fıkrasının BOZULMASINA, 20/09/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.