Esas No: 2020/2877
Karar No: 2022/3409
Karar Tarihi: 21.09.2022
Danıştay 7. Daire 2020/2877 Esas 2022/3409 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2020/2877 E. , 2022/3409 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2877
Karar No : 2022/3409
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
… Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının aleyhlerine olan hüküm fıkrasının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sigorta acenteliği faaliyetinde bulunan davacı tarafından, 2008 yılı için ödenen banka ve sigorta muameleleri vergisinin iadesi istemiyle yapılan şikâyet başvurusunun zımnen reddine dair işlemin iptali ile ödenen verginin tecil faiziyle iadesine hükmedilmesi istemiyle dava açılmıştır
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Kısmen bozma kararına uymak suretiyle, yürüttüğü faaliyeti dolayısıyla davacının banka ve sigorta muameleleri vergisinin mükellefi olmadığının açık olması karşısında, olayda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 118. maddesinin 2. fıkrasında tanımlanan ve vergilendirme hatası olarak kabul edilen "mükellefiyette hata"nın varlığının kabulü zorunlu olduğundan, dava konusu düzeltme ve şikayet başvurusunun reddine dair işlemin, sigorta ettirilenlerle yapılan sigorta sözleşmelerine istinaden tahsil edilen sigorta prim tutarlarına isabet eden banka ve sigorta muameleleri vergilerine ilişkin kısmında hukuka uyarlık görülmediği; faiz istemi yönünden ise, sigorta prim tutarlarına isabet eden banka ve sigorta muameleleri vergilerine ilişkin ödenen tutarın 3095 sayılı Kanun'da öngörülen oranda, tahsil tarihinden işbu karara göre iadesi tarihine kadar geçen süre için hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya iadesinin icap ettiği gerekçesiyle dava konusu işlemin kısmen iptaline, ödenen verginin tahsil tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine, faiz isteminin yasal faizi aşan kısmı yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Sigorta şirketleri tarafından adlarına sigorta sözleşmesi yapmaya yetkili kılınan acenteler sahip oldukları yetkileri nedeniyle banka ve sigorta muameleleri vergisinin mükellefi olduğundan dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'UN DÜŞÜNCESİ : Temyize konu kararın, Dairemiz bozma kararına uygunluğu yönünden yapılan inceleme sonucunda, davaya konu işlemin iptaline ve fazladan ödenen tutarların idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle iadesine ilişkin hüküm fıkrasının onanması, tahsil tarihi ile idareye başvuru tarihi arasında geçen süreye ilişkin faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasının ise bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür. Anılan Kanun'un 50. maddesinin 4. fıkrasında, "Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır." hükmü bulunmaktadır.
Bu durumda, mahkeme kararlarının Danıştay tarafından bozulması halinde, mahkemelerce bozmaya ilişkin kararlar üzerine yeniden verilen kararlara karşı yapılan temyiz başvuruları, bozma kararındaki esaslara uyulup uyulmadığı yönünden incelenebilecektir.
Temyiz istemine konu kararın dava konusu işlemin sigorta ettirilenlerle yapılan sigorta sözleşmelerine istinaden tahsil edilen sigorta prim tutarlarına isabet eden banka ve sigorta muameleleri vergilerine ilişkin kısmının iptali ile idareye başvuru tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun'a göre hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının, Dairemizin 14/03/2019 tarih ve E:2015/2646, K:2019/1770 sayılı kararındaki esaslar doğrultusunda verildiği anlaşıldığından, temyiz konusu kararın anılan hüküm fıkrası usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Dairemizin bozma kararında, ödenen verginin idareye başvuru tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi gerektiğine hükmedilmiş olup, Mahkemece faizin başlangıcına ilişkin olarak tahsil tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, kararın faize ilişkin hüküm fıkrasının tahsil tarihi ile idareye başvuru tarihi arasındaki dönem için faize hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin kısmen reddine, kısmen de kabulüne,
2. … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; davaya konu işlemin sigorta ettirilenlerle yapılan sigorta sözleşmelerine istinaden tahsil edilen sigorta prim tutarlarına isabet eden banka ve sigorta muameleleri vergilerine ilişkin kısmının iptaline ve ödenen verginin, idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte iadesine ilişkin hüküm fıkrasının ONANMASINA,
3. Kararın, tahsil tarihi ile idareye başvuru tarihi arasında geçen süreye ilişkin olarak faize hükmedilmesine yönelik hüküm fıkrasının ise BOZULMASINA,
4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
5. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine,
6. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 21/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.