Esas No: 2019/3039
Karar No: 2022/5057
Karar Tarihi: 22.09.2022
Danıştay 8. Daire 2019/3039 Esas 2022/5057 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 8. Daire Başkanlığı 2019/3039 E. , 2022/5057 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/3039
Karar No : 2022/5057
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bursa İli, Yıldırım İlçesinde faaliyet göstermekte olan Özel … Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi'nde müdür olarak görev yapmakta olan davacı hakkında yöneticilik görevinin üzerinden alınması ve 3 yıl süreyle yöneticilik görevi verilmemesi yolunda tesis edilen … tarih ve … sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacının sahte belge düzenleyerek Devletin zarara uğramasına neden olduğu, görevini gereği gibi yerine getirmediği gerekçesiyle yöneticilik görevinden alınması yönünde getirilen teklif doğrultusunda işlem tesis edildiği, idarece kurum yöneticileri hakkında idari yönden görevde kalmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda sakınca görülen durumlarda eylemlerinin kesin somut delillerle subuta erdiğinin tespiti yapılması halinde yöneticilik görevine son verilebileceği, davacı hakkında isnat edilen fiillerin sübuta erdiği gerekçesiyle dava konusu müdürlük görevinin üzerinden alınması ve üç yıl süreyle müdürlük görevi verilmemesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, kararın hukuka aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kısmen reddi; kısmen kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İLGİLİ MEVZUAT:
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nun "Kurumlarda çalıştırılacak personel" başlıklı 8. maddesinin yedinci ve sekizinci fıkralarında; "Kurumların müdürleri, kurucu/kurucu temsilcisi tarafından; diğer yönetici ve öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticileri ise müdürlerince seçilir ve çalışma izinleri valiliğin iznine sunulur. Valiliğin izni alınmadan müdür ile diğer yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler işe başlatılamaz. Gerekli şartları taşıyan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler için valilikçe çalışma izni düzenlenir. Çalışma izninin iptali yine valilikçe yapılır."; "Özlük hakları ve sorumluluklar" başlıklı 9. maddesinde; "(...) Kurumlarda görev yapan yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticiler, bu Kanun hükümleri saklı kalmak üzere;
a) Sosyal güvenlik ve özlük hakları yönünden; 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 4857 sayılı İş Kanunu,
b) Yetki, sorumluluk, ödül ve cezalar ile bunların uygulanması bakımından; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1702 sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun, 4357 sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimaî Yardım Sandığı ile Yapı Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun ile 4483 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun hükümlerine tâbidir.
Ancak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren fiillerin işlenmesi halinde bu kişilere kademe ilerlemesinin durdurulması cezası yerine brüt aylığından 1/4'ü ile 1/2'si arasında maaş kesim cezası, çalışma izni veren makam tarafından verilir. Tekrarı hâlinde ise göreve son verilir.
1702 sayılı Kanuna göre meslekten çıkarılma veya 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre Devlet memurluğundan çıkarma cezasını gerektiren fiil ve hâllerin işlenmesi hâlinde, Bakanlığın görüşü alınmak suretiyle personelin görevine, izni veren makam tarafından son verilir.(...)"; "Çalışma izninin iptali ve geçici görevlendirme" başlıklı 10. maddesinde; "İki defa teftiş raporuyla başarısızlığı tespit edilen yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticilerin çalışma izni, izni veren makam tarafından iptal edilir. (...) Bu durum, ilgiliye tebliğ edilmek üzere kuruma bildirilir. Tebliğ, sözleşmenin feshine ve ilgilinin kurumla ilişiğinin kesilmesine yeter sebep teşkil eder. Kurumların teftiş ve denetlenmesi sırasında valilik, lüzum görülen durumlarda kurumun yönetici, öğretmen, uzman öğretici ve usta öğreticilerini görevden uzaklaştırabilir. Bu takdirde valilikçe, geçici görevlendirme yapılarak gerekli tedbirler alınır." hükümleri yer almaktadır.
Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nin "Görevlendirme şartları" başlığını taşıyan 31. maddesinin 1. fıkrasında her derece ve türdeki kurumlara öğretmen olarak atanacaklarda resmî öğrenim kurumlarına atanacaklarda aranan nitelik ve şartlar aranacağı, resmî dengi bulunmayan özel öğretim kurumlarının yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmetlerinde ise Bakanlıkça belirtilen nitelik ve şartları taşıyanların görev alacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare Mahkemesince; davacının sahte belge düzenleyerek Devletin zarara uğramasına neden olduğu, görevini gereği gibi yerine getirmediği gerekçesiyle yöneticilik görevinden alınması yönünde getirilen teklif doğrultusunda işlem tesis edildiği, idarece kurum yöneticileri hakkında idari yönden görevde kalmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda sakınca görülen durumlarda eylemlerinin kesin somut delillerle subuta erdiğinin tespiti yapılması halinde yöneticilik görevine son verilebileceği, davacı hakkında isnat edilen fiillerin sübuta erdiği gerekçesiyle dava konusu müdürlük görevinin üzerinden alınması ve üç yıl süreyle müdürlük görevi verilmemesi yolunda tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlığa konu işlemin, davacının müdürlük görevine son verilmesi ve üç yıl süreyle müdürlük görevi verilmemesi olarak iki boyutu bulunmaktadır.
Dava konusu … tarih ve … sayılı işlemin davacının müdürlük görevinin üzerinden alınmasına ilişkin kısmı yönünden yapılan inceleme:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Dava konusu … tarih ve … sayılı işlemin davacıya üç yıl süre ile müdürlük görevi verilmemesine ilişkin kısmı yönünden yapılan inceleme:
Yukarıda yer alan mevzuat hükümlerinden anlaşıldığı üzere; 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu'nda özel öğretim kurumlarında çalışan personelin, çalışma izninin iptal edileceği haller düzenlenmiş olup; özel öğretim kurumlarında çalışan yönetici, öğretmen, usta öğretici ve uzman öğretmen ile diğer personelin disiplin yönünden haklarında 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 1702 sayılı İlk ve Orta Tedrisat Muallimlerinin Terfi ve Tecziyeleri Hakkında Kanun, 4357 sayılı Hususi İdarelerden Maaş Alan İlkokul Öğretmenlerinin Kadrolarına Terfi, Taltif ve Cezalandırılmalarına ve Bu Öğretmenler İçin Teşkil Edilecek Sağlık ve İçtimaî Yardım Sandığı ile Yapı Sandığına ve Öğretmenlerin Alacaklarına Dair Kanun'unda yer alan hükümlerin uygulanabileceğinin belirtilmesine karşın, bunun dışında, "bir daha özel öğretim kurumlarında yöneticilik/öğretmenlik görevi verilmemesi" veya "belirli bir süre ile yöneticilik/öğretmenlik görevi verilmemesi" gerektiği yönünde ayrı bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir.
Ayrıca, özel öğretim kurumlarında görev alan personel hakkında başlatılan soruşturma neticesinde muhakkik tarafından idari yönden getirilen teklif uyarınca tesis edilen işlemlerin disiplin hukuku bağlamında tesis edilen işlemler olmadığı, bu haliyle disiplin hukukuna ilişkin hükümlerin, anılan işlemler yönünden işletilemeyeceği izahtan varestedir.
657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Davranış ve işbirliği" başlıklı 8. maddesinde; "Devlet memurları, resmi sıfatlarının gerektirdiği itibar ve güvene layık olduklarını hizmet içindeki ve dışındaki davranışlariyle göstermek zorundadırlar. Devlet memurlarının işbirliği içinde çalışmaları esastır. "Amir durumda olan devlet memurlarının görev ve sorumlulukları" başlıklı 10. maddesinde; "Devlet memurları amiri oldukları kuruluş ve hizmet birimlerinde kanun, tüzük ve yönetmeliklerle belirlenen görevleri zamanında ve eksiksiz olarak yapmaktan ve yaptırmaktan, maiyetindeki memurlarını yetiştirmekten, hal ve hareketlerini takip ve kontrol etmekten görevli sorumludurlar. Amir, maiyetindeki memurlara hakkaniyet ve eşitlik içinde davranır. Amirlik yetkisini kanun, tüzük ve yönetmeliklerde belirtilen esaslar içinde kullanır. Amir, maiyetindeki memurlara kanunlara aykırı emir veremez ve maiyetindeki memurdan hususi bir menfaat temin edecek bir talepte bulunamaz, hediyesini kabul edemez ve borç alamaz." düzenlemesine yer verilmiştir.
Yukarıda yer alan hükümler çerçevesinde, idarece kurum yöneticileri hakkında idari yönden görevde kalmasında kamu yararı ve hizmet gerekleri doğrultusunda sakınca görülen durumlarda eylemlerinin kesin somut delillerle sübuta erdiğinin tespiti yapılması halinde genel hükümlerin uygulanması suretiyle her zaman yöneticilik görevine son verebileceği açıktır.
5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu ve bu Kanun'a dayanılarak hazırlanan Özel Öğretim Kurumları Yönetmeliği'nde özel öğretim kurumlarında çalışan yönetici, öğretmen, uzman öğretmen ve usta öğreticinin belirli bir süre ile sınırlı kalmak kaydıyla öğretmenlik ve/veya yöneticilik görevine son verilebileceğine ilişkin açık hüküm bulunmadığından, davacı hakkında tesis edilen hukuki dayanktan yoksun "üç yıl süreyle" yöneticilik görevi verilmemesine yönelik tesis edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla; dava konusu işlemin bu kısmı yönünden hukuka uyarlık bulunmadığından bu kısım yönünden davanın reddi yolunda verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin kısmen reddine kısmen kabülüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının; … tarih ve … sayılı işlemin davacının müdürlük görevinin üzerinden alınmasına ilişkin kısmı yönünden ONANMASINA, davacıya üç yıl süre ile müdürlük görevi verilmemesine ilişkin kısmı yönünden BOZULMASINA, bozulan kısım yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine,
3. Kesin olarak, 22/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.