Danıştay 13. Daire 2022/428 Esas 2022/3320 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Daire
Esas No: 2022/428
Karar No: 2022/3320
Karar Tarihi: 22.09.2022

Danıştay 13. Daire 2022/428 Esas 2022/3320 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 13. Daire Başkanlığı         2022/428 E.  ,  2022/3320 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ONÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No:2022/428
    Karar No:2022/3320

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : Müflis … A.Ş.
    KARŞI TARAF (DAVALI) : … Belediye Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Mülkiyeti davalı idareye ait Mersin ili, Anamur ilçesi, … Mahallesi, … ada, … parsel sayılı taşınmazdaki konut ve iş yerlerinin 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'nun 35/a maddesi uyarınca kapalı teklif (artırma) usulü ile 30/11/2021 tarihinde satışa çıkarılmasına ilişkin ihalenin iptali istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu taşınmaza ilişkin olarak davacı şirket ile davalı idare arasında imzalanan İnşaatın Gelirinin Paylaşımı ile Kat Karşılığı Verilmesi İşine Ait Sözleşme'nin davalı idarece feshedilmesi üzerine ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin … sayılı esasına kayden açılan davada yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda "taşınmaz üzerinde haciz, ipotek gibi çalışmayı ve bağımsız bölümlerin satışını engelleyecek şerh olmadığı, hâl binalarının olduğu yerde yapılması gereken blok bulunmadığı, bu bölümde sadece peyzaj ve çevre düzeni ile ilgili yapılar bulunduğu, kat irtifakının geç kurulmasının satışa engel teşkil etmediği, projeyi tamamlama süresinin 30 ay olduğu, 19/03/2015 tarihinden itibaren 24 ay ek süre verildiği, 2017 yılına kadar yaklaşık 6 yıl geçmesine rağmen projenin toplamda %35,73 oranında tamamlandığı" yönünde rapor tanzim edildiği, davacı ile davalı idare arasında imzalanan 13/03/2018 tarihli protokol ile tarafların sulh olmaları sebebiyle anılan Mahkeme tarafından … tarih ve E:…, K:… sayılı karar ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği,
    Öte yandan, anılan Mahkeme kararına gerekçe olarak gösterilen 13/03/2018 tarihli sulh protokolüne göre davacı şirket tarafından 2.000.000,00-TL tutarındaki ilk taksidin 16/04/2018 tarihinde peşin olarak, diğer taksit tutarlarının ise en geç 15/01/2018 tarihinde sunulacak teminat mektubu karşılığında 3 ay arayla ödenmek üzere toplamda 10.127.037,30-TL bedelle davalı idare tarafından taşınmazların tapusunun davacı şirkete devredileceği konusunda anlaşıldığı, ancak davacı şirketin protokole konu edimini yerine getirmemesi sebebiyle, davalı idarece 05/06/2018 tarih ve 6139 sayılı işlem ile sulh sözleşmesinin tek taraflı olarak feshedildiğinin davacı şirkete bildirildiği,
    Bu durumda, 11/02/2011 tarihinde imzalanan İnşaatın Gelirinin Paylaşımı ile Kat Karşılığı Verilmesi İşine Ait Sözleşmede işin bitiş süresi 30 ay belirtilmesine ve davacıya ek süreler verilmesine rağmen yapıların tamamlanmadığı ve sözleşme konusu işin sürüncemede bırakılmasında davalı idarenin kusurunun bulunmadığı, sözleşmenin feshine karşı açılan davanın davacı ve davalı idare arasında imzalanan sulh protokolü sebebiyle işin esasına girilmeden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek neticelendiği, söz konusu karara gerekçe gösterilen sulh protokolü hükümleri uyarınca, davacı tarafından kendisine düşen edimin yerine getirilmediği anlaşıldığından, davalı idarece bahse konu ... ada, ... parseldeki taşınmazların 2886 sayılı Kanun uyarınca ihale suretiyle satışa çıkartılmasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
    Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, davalı idare ile aralarındaki sözleşmenin feshedildiğinin kabulü durumunda dahi kendilerince üçüncü kişilere satışı yapılan bağımsız bölümlerin devirlerinin gerçekleştirilmesi gerektiği, davalı idarenin bu nedenle ihale konusu taşınmazın mülkiyetinin tamamına sahip olmadığı, tamamı hakkında tasarruf yetkisinin bulunmadığı ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, davacının tasfiyeye yönelik talepleri ile diğer alacak iddiasının adli yargının görev alanına girdiği, davacının idareden alacağının olmasının yeniden ihaleye çıkılmasına engel teşkil etmediği, davacı taraf ile yapılan protokolun bir sulh protokolü olduğu, sulhte belirlenen koşulların yerine getirilmemesi hâlinde ancak tarafların tazminat sorumluluğundan bahsedilecek olup sulh sözleşmesinin revize edilmesi gibi bir durumun mevzu bahis olamayacağı, davacının ihale sözleşmesinin feshinden önce ve feshinden sonra vatandaşlara adi yazılı sözleşme ile kat irtifakı satışı olsa da idareyi bu satımlardan haberdar etmediği, yapılan bu satımlara yönelik davacı şirket hakkında idarece Anamur Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulduğu, idarece yapılan iş ve işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu kapsamda Mahkemece verilen red kararının hukuka uygun olduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Mahkeme kararının gerekçeli olarak onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Her ne kadar temyize konu Mahkeme kararında davacı ile davalı idare arasında imzalanan "İnşaatın Gelirinin Paylaşımı ile Kat Karşılığı Verilmesi İşine Ait Sözleşme'ye konu işin sürüncemede bırakılmasında davalı idarenin kusurunun bulunmadığı" yönünde tespitlere yer verilmiş ise de, idarenin kusurunun olup olmadığına ilişkin tespitin "adli yargıda" çözümlenecek davalarda değerlendirilebilecek bir husus olduğu, bakılan davada idarenin kusurlu olup olmadığı hakkında bir tespitin yapılamayacağı açıktır.
    Bu itibarla, dava konusu işlemde hukuka aykırılık, davanın reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla hukukî isabetsizlik bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Davacının temyiz isteminin reddine,
    2. Davanın reddi yolundaki ... İdare Mahkemesi'nin … tarih ve E:…., K:… sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının yukarıda belirtilen GEREKÇEYLE ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
    4. Posta giderleri avansından artan tutarın davacıya iadesine,
    5. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
    6. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
    7. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 22/09/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara