Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/7799 Esas 2022/16593 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/7799
Karar No: 2022/16593
Karar Tarihi: 22.11.2022

Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/7799 Esas 2022/16593 Karar Sayılı İlamı

5. Hukuk Dairesi         2022/7799 E.  ,  2022/16593 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesi kararı kaldırılarak davanın yeniden görülmesi için dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesinin kaldırma kararı üzerine yargılama yapan İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    I. DAVA
    1.Davacı vekili dava dilekçesinde; dava konusu İzmir İli Konak İlçesi, Köprü Mahallesi, 791 ada 26 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen bir kısmına yol olarak el atıldığını bu nedenle taşınmazın el atılan kısmının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

    II. CEVAP
    Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazda imar uygulaması yapılacağı, dava konusu taşınmazdaki yol yapım işinin 1983 yılından önce başladığını, taşınmazın kıyı kenar sahil şeridinde yer aldığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile el atılan alanın yapı alanına herhangi bir etkisi bulunmadığından bedelden indirim yapılması gerektiğini beyan etmiştir.

    III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulü ile taşınmazın el atılan kısımlarının bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve yol olarak tapudan terkinine karar verilmiştir.

    IV. İSTİNAF
    A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

    B. İstinaf Sebepleri
    Davalı idare; bilirkişilerin somut emsal olarak seçtiği taşınmazın dava konusu taşınmaz için uygun bir emsal olmadığını, bilirkişilerce belirlenen bedelin yüksek olduğunu, hükme esas alınan raporda el atma tarihinin belirtilmemesinin eksiklik olduğunu, müvekkili idare aleyhine nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin kabul edilemeyeceğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe ve Sonuç
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve taşınmazın el atılan kısmının bedeli üzerinden davacının payına düşen bedelin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davalı idare vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususlar yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

    V. TEMYİZ
    A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
    Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

    B. Temyiz Sebepleri
    Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; dava konusu taşınmazın kıyı kenar çizgisi içerisinde olduğunu, ne kadarlık kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kaldığı tespit edilmeden karar verildiğini, kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kısımların sorumluluğunun kendilerinde olmadığını, emsal seçiminin hatalı, tespit edilen bedelin fahiş olduğunu, el atma tarihinin 04.11.1983 tarihinden önce olduğunu, bu nedenle nispi harç ve vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.

    C. Gerekçe
    1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
    Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

    2. İlgili Hukuk
    1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

    2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.

    3. Değerlendirme
    1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    2.Dava konusu İzmir İli, Konak İlçesi, Köprü Mahallesi, 791 ada 26 (ifrazen 791 ada 66 ve 67 ) parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde ve taşınmazın fiilen el atılan kısmının bedelinin davalı idareden tahsiline, dosya içerisindeki yazı cevapları ile dava konusu taşınmazın paydaşları tarafından açılan ve Dairemiz denetiminden geçen (2018/12904 Esas, 2019/19276 Karar sayılı ilam) dava dosyasında taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el atıldığının kabul edildiği de gözetilerek; dava konusu taşınmaza 04.11.1983 sonra el atıldığının kabulü ile nispi harç ve vekalet ücreti hükmedilmesine ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    VI. KARAR
    Açıklanan sebeplerle;

    Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan onama harcının davalı idareden alınmasına,22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Hemen Ara