Esas No: 2022/7992
Karar No: 2022/16592
Karar Tarihi: 22.11.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/7992 Esas 2022/16592 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/7992 E. , 2022/16592 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ : İzmir 14. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ile ecrimisil istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı vekili dava dilekçesi ile dava dilekçesinin açıklanmasına ilişkin 04.02.2020 tarihli dilekçesinde; dava konusu Bornova İlçesi, Altındağ Mahallesi, 8991 parsel sayılı taşınmazın davalı idare tarafından kamulaştırma yapılmadığı halde fiilen yol olarak el atıldığını bu nedenle taşınmazın bedelinin el atma tarihinden, ecrimisilin ise hak ediş tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmaza ne zaman el atıldığında dair Belediye arşivinde herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığını, meri imar planına göre dava konusu taşınmazın yaklaşık 154 metrekarelik kısmının 17 metrelik imar yolunda, yaklaşık 7 metrekarelik kısmının ise park alanında kaldığının belirlendiğini, dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili Belediye birimleri tarafından herhangi bir işlem yapılmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne ile fazlaya ilişkin faiz taleplerinin reddine, taşınmazın bedelinin dava tarihinden, ecrimisilin talep tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bedeline hükmedilen taşınmazın tapusunun iptali ve davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare; hükme esas alınan bilirkişi raporunun hatalı olduğunu, bu rapor ile uyuşmazlık konusu davanın kabulüne karar vermesinin doğru olmadığını, raporda düzenleme ortaklık payı oranının %40 olarak hesaplandığını, ancak 04.07.2019 tarihinde kabul edilen 7181 sayılı Tapu Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Daır Kanun’un 9 uncu maddesi ile düzenleme ortaklık payı oranının yasal üst sınırının %45'e çıkartıldığını, bu dogrultuda hesap yapılması gerektiğini, ecrimisil bedeline hükmedilmemesi gerektiğini, emsal seçimi ve hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, taşınmaza herhangi bir fiili el atmanın söz konusu olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması istemi ile istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edilerek, emsal karşılaştırılması yoluyla değerinin tespit edilmesinin ve taşınmaz bedeli ile ecrimisilin davalı idareden tahsiline karar verilmesinin doğru olduğunu, bu hususta davalı idare vekilinin istinaf sebebi olarak ileri sürdüğü hususlar yerinde görülmediğini, böylece mahkeme kararının usûl ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde; düzenleme ortaklık payı oranının hatalı hesaplandığını, ecrimisil bedeline hükmedilmemesi gerektiğini, dava konusu taşınmazın gelir getirdiğine ilişkin bir verinin dosya arasına girmediğini, emsal seçiminin ve hesaplama yönteminin hatalı olduğunu, fahiş bedel belirlendiğini ileri sürerek temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
3. Değerlendirme
1. Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu(6100 sayılı Kanun)’nun 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi maddesi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 78.630,00TL'yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
2. Bu nedenle ecrimisil talebi yönünden davalı idare vekilinin temyiz isteminin reddine karar verildikten sonra, davalı idare vekillerinin temyiz itirazlarının tazminat talebi yönünden incelenmesinde;
3. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesi ile 369 uncu maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
4.Dava konusu İzmir İli, Bornova İlçesi, Altındağ Mahallesi, 8991 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kanun'un 11 inci maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak belirlenen metrekare birim fiyatından dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan İmar Kanunu’nun 18 inci maddesi uyarınca %40 oranında düzenleme ortaklık payı kesilerek tespit edilen taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsiline ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin bir numaralı alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalı idare vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usûl ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına,22.11.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.