Danıştay 8. Daire 2020/7560 Esas 2022/5117 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Daire
Esas No: 2020/7560
Karar No: 2022/5117
Karar Tarihi: 23.09.2022

Danıştay 8. Daire 2020/7560 Esas 2022/5117 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 8. Daire Başkanlığı         2020/7560 E.  ,  2022/5117 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    SEKİZİNCİ DAİRE
    Esas No : 2020/7560
    Karar No : 2022/5117

    TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
    VEKİLLERİ : Av. ... - Av. ..
    KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Valiliği
    VEKİLİ : Av. ...

    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Van ili, Başkale ilçesi, ... köyünde geçici köy korucusu olarak görev yapan davacı tarafından, görevine son verilmesine ilişkin ... Valiliği'nin ... olur tarihli işleminin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kalınan parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ... tarih ve E:.., K:... sayılı kararıyla; uyuşmazlığa konu olayda; görevine son verilmesine dair dava konusu işlemin davacıya tebliğ edilmediği görülmekle birlikte, davacı tarafından işlemin geri alınması talebiyle 17/11/2016 tarihinde Kaymakamlığa başvuruda bulunduğu, en geç bu tarihte işlemden haberdar olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda; davacının başvurusu üzerine idare tarafından davacıya tebliğ edilmiş bir ret işlemi bulunmadığından zımnen reddedildiği 16/01/2017 tarihinden itibaren dava açma süresi olan 60 gün içerisinde dava açılması gerekirken, bu süre geçirildikten sonra 25/05/2018 tarihinde açılan işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuken olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı vekili tarafından, müvekkilinin idareye başvuruda bulunmadığı, idare tarafından dosyaya sunulan belgedeki imzanın müvekkiline ait olmadığı, müvekkiline dava konusu işlemin Anayasaya ve hukuka uygun şekilde tebliğ edilmediği, bu nedenle dava açma sürelerinin işlemeyeceği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının gerekçeli onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
    Dosyanın incelenmesinden; İdare Mahkemesince, davacı vekili tarafından müvekkilince yapıldığı kabul edilmeyen, idareye başvuru tarihinden itibaren dava açma süresinin başladığı kabul edilerek davanın süre aşımı yönünden reddine karar verildiği, Bölge İdare Mahkemesince de, ilgili karara ilişkin istinaf isteminin reddine karar verildiği, söz konusu kararlarda dayanılan idareye başvuru dilekçesindeki davacı asıla ilişkin imzaya itiraz edildiği, idareye başvuru yapılmadığı iddialarının ileri sürüldüğü görülmüştür.
    Davacının geçici güvenlik korucu olarak görev yaptığı, yaptığı vazifenin gereği olarak operasyona katılma, nöbet tutma gibi sorumluluklarının bulunduğu, yaptığı koruculuk hizmeti karşılığı aylık maaş aldığı, vazifelerini yerine getirmemesi halinde soruşturma ve idari yaptırımla karşılaştığı hususları göz önüne alındığında; 26/04/2016 tarihinde görevine son verilen davacı geçici güvenlik korucusunun, kendisine dava konusu işlem tebliğ edilmese dahi, görevine son verilmesi işleminden en geç maaş alamadığı 15/05/2016 tarihinde haberdar olduğunun kabul edilmesi, bu tarihten itibaren davacı tarafından idareye başvuru yapılması veya dava açılması gerektiği, bu tarihlerden çok sonra 25/05/2018 tarihinde açılan davanın süre aşımı yönünden reddedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
    Bu durumda temyizen incelenen Bölge İdare Mahkemesi kararı neticesi itibarıyla usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

    KARAR SONUCU:
    Açıklanan nedenlerle,
    1. Temyiz isteminin reddine,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının yukarıda belirtilen gerekçe ile ONANMASINA,
    3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, davacının adli yardım istemi Mahkeme aşamasında kabul edildiğinden, temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin davacıdan tahsili için Mahkemesince ilgili merciine müzekkere yazılmasına, varsa posta gideri avansından artan tutarın Mahkeme tarafından ilgili tarafa iadesine,
    4. Kesin olarak, 23/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Hemen Ara