Esas No: 2019/2393
Karar No: 2022/3333
Karar Tarihi: 26.09.2022
Danıştay 3. Daire 2019/2393 Esas 2022/3333 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/2393 E. , 2022/3333 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/2393
Karar No : 2022/3333
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) :... Alüminyum Profil Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı şirketin, aktifinde bulunan taşınmazını ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne devretmek suretiyle gerçekleştirdiği kısmi bölünme işlemi sonrası sermaye azaltımını enflasyon düzeltme olumlu farklarından karşıladığı yolundaki tespitleri içeren vergi inceleme raporuna dayanılarak 2013 yılı için re'sen salınan kurumlar vergisi ile tekerrür hükümleri gereğince artılarak kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Kısmi bölünme kapsamında ayni sermaye koyma işlemi kayıtlı değerle yapıldığından vergilendirilebilecek kazancın ancak devralan şirketin bunları satması halinde doğacağı, bu nedenle kısmi bölünmenin vergi ertelemesi olarak görüldüğü, kısmi bölünmeyle yeniden yapılanmaya olanak sağlanması, ulusararası düzeyde rekabet edilebilmesi, ekonomik gelişmelere ayak uydurulabilmesi, kıt kaynakların daha verimli bir şekilde kullanılması ve karlılığın artırılması, maliyetlerin düşürülmesi, aynı şirket bünyesinde yürütülen birden çok hizmet veya üretim faaliyetlerin ayrıştırılarak işletmelerin mevcut hantal yapılarından kurtarılması, anlayış ve görüş farklılığı olan ortakların ortaklıklarının ayrıştırılması ve uzmanlaşmanın önündeki engellerin kaldırılması gibi hususların gerçekleşmesinin amaçlandığı, dolayısıyla kısmi bölünmede, devralan şirketin devreden şirket yönünden eski şirketin devamı niteliğinde olduğu, bu durumda taşınmaz devralan şirket bünyesinde kaldığı sürece söz konusu işlemlerin vergilendirilemeyeceği anlaşıldığından yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 19. maddesinin 3. fıkrasının b bendinden ve madde gerekçesinden, devredilen şirkette yapılan sermaye azaltımı nedeniyle de vergiyi doğuran olayın gerçekleştiğinin anlaşılması gerektiği, vergi inceleme raporunda da yer alan özelgede de belirtildiği üzere sermaye azaltımının sırasıyla önce kurumlar vergisine ve vergi sonrası dağıtılan kazancın ise kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesapların kullanılması, son olarak ise vergilendirilmeyecek ayni ve nakdi sermayenin işletmeden çekildiği kabul edilerek yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Vergi incelemesinin amacına uygun gerçekleştirilmediği, kısmi bölünme işleminden sonra çıkarılan özelgeye dayanılarak şirket hakkında yapılan tarhiyatın "geriye yürümezlik, belirlilik ve öngörülebilirlik" ilkelerine aykırı olduğu, sermaye azaltımı dolayısıyla işletmeden herhangi bir çekiş olmadığı gibi şirket ortaklarının malvarlığında da artış olmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı şirketin, aktifinde bulunan taşınmazını ... Otomotiv Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi'ne devretmek suretiyle gerçekleştirdiği kısmi bölünme işlemi sonrası yapılacak olan sermaye azaltımının, Maliye Bakanlığınca çıkarılan özelgeye dayanılarak, sırasıyla önce kurumlar vergisine ve vergi sonrası dağıtılan kazancın ise kar dağıtımına bağlı vergi kesintisine tabi tutulacak hesaplardan, son olarak ise vergilendirilmeyecek ayni ve nakdi sermayenin işletmeden çekilerek yapıldığı kabul edilerek dava konusu cezalı verginin salındığı anlaşılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 73. maddesinin 3. fıkrasında vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümlülüklerin kanunla konulup, değiştirileceği veya kaldırılacağı kural altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa'da yer alan düzenlemeyle kamu gücüne dayanarak tahsil edilen bütün yükümlülüklerin yasayla düzenlenmesi zorunluluğu getirilerek anayasal güvence altına alınmıştır. Anılan maddede karşılığını bulan "verginin yasallığı ilkesi'' olarak tanımlanan ilke gereği vergiler ancak yasama organının yetkisi dahilinde konulabilir, değiştirilebilir ya da kaldırılabilir. Kanuna göre daha alt düzeyde yer alan idari düzenlemelerde vergilendirmenin temel öğeleri ile ilgili olmaması şartıyla ayrıntılara ve teknik konulara ilişkin olarak düzenleme yetkisi kullanılabilecek ise de bu yetkinin mükellefler aleyhine yasaların uygulanmasının daraltılması veya genişletilmesi ya da verginin yasallığı ilkesi gereğince vergi konulması sonucunu doğuracak bir nitelik taşımasına olanak bulunmamaktadır.
Bu durumda, şirketlerin sermayelerini azaltmaları durumunda, sermayenin hangi unsurunun ne kadar tutarda azalacağı ve azaltıma konu edilen unsurlar üzerinden nasıl vergileme yapılacağı hususunda yasal bir düzenleme bulunmadığından yazılı gerekçeyle dava konusu tarhiyatı kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki kararda sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 26/09/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.