Danıştay 3. Daire 2020/2892 Esas 2022/3502 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Daire
Esas No: 2020/2892
Karar No: 2022/3502
Karar Tarihi: 03.10.2022

Danıştay 3. Daire 2020/2892 Esas 2022/3502 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay Üçüncü Dairesi, davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, Vergi Dava Dairesinin kararını onayladı. Asıl borçlu şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silindiği için, bu tarihten sonra tesis edilen işlemlerin sonuç doğurması mümkün bulunmamaktadır. Bu nedenle, tüzel kişiliği ortadan kalkan şirket adına yapılan işlemlerle ödeme emri içeriği kamu alacağının kesinleştiğinden söz edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesi, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veyan tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olduklarını ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacaklarını kurala bağlamaktadır. Ayrıca, bir şirketin borçlu kılınabilmesi ancak tüzel kişilik kazandığı tarih ile bu kişiliğin sona erdiği tarih arasındaki zaman diliminde olanaklıdır. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre şirketlerin tüzel kişilikleri ticaret sicilinden silinmesiyle sona ermektedir.
Danıştay 3. Daire Başkanlığı         2020/2892 E.  ,  2022/3502 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    ÜÇÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2020/2892
    Karar No : 2022/3502

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı/…
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …
    VEKİLİ : Av. …

    İSTEMİN KONUSU: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, asıl borçlu Tasfiye Halinde …Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketinden alınamayan 2011 ve 2012 yıllarının muhtelif dönemlerine ait kamu alacağının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ile … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu 1 takip numaralı ödeme emri içeriği gelir (stopaj) vergisi ve fer'ilerinin … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla kaldırıldığı dolayısıyla hukuka aykırılığı mahkeme kararıyla tespit edilen amme alacağının kesinleştiğinden bahsedilemeyeceği, …takip numaralı ödeme emri içeriği amme alacağı için asıl borçlu şirket adına düzenlenen ihbarnameler ile ödeme emirlerinin ise şirketin tasfiye edildiği tarihten sonra tanzim edildiğinin anlaşıldığı, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nu 17. maddesinin 9. fıkrasında tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacağının kurala bağlandığı, davacı adına tarhiyat yapılmaksızın doğrudan ödeme emriyle takibinde hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle ödeme emirleri iptal edilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Ödeme emirleri içeriği kamu alacağı kesinleştiğinden kanuni temsilci ve tasfiye memuru olan davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ…'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE:
    MADDİ OLAY :
    25/12/2015 tarih ve 8976 sayılı Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan ilanla ticaret sicilinden kaydı silinen asıl borçlu Tasfiye Halinde … Metal Sanayi Ticaret Limited Şirketi adına 19/07/2016 tarihli ihbarnameler ile 13/01/2017 ve 06/08/2018 tarihli ödeme emirlerinin düzenlendiği ve sonrasında alacağın asıl borçludan tahsil imkanı kalmadığından davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlendiği anlaşılmıştır.

    MEVZUAT:
    6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 35. maddesinde, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veyan tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu oldukları ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulacakları kurala bağlanmıştır.

    HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
    Bir şirketin borçlu kılınabilmesi ancak tüzel kişilik kazandığı tarih ile bu kişiliğin sona erdiği tarih arasındaki zaman diliminde olanaklıdır. Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre şirketlerin tüzel kişilikleri ticaret sicilinden silinmesiyle sona ermektedir. Ticaret sicilinden kaydı silinen ve hukuksal varlığı sona eren bir kurumun bu tarihten sonra haklara sahip olması, borçlu kılınması, temsili, yargı yerlerinden hukuksal koruma istemesi mümkün değildir.
    Asıl borçlu şirketin 25/12/2015 tarihli Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ilanıyla, ticaret sicilinden kaydı silinerek tüzel kişiliği sona erdiği dikkate alındığında, hukuk alemindeki varlığı sona eren şirket adına, bu tarihten sonra tesis edilen işlemlerin sonuç doğurması mümkün bulunmadığından, tüzel kişiliği ortadan kalkan şirket adına yapılan işlemlerle ödeme emri içeriği kamu alacağının kesinleştiğinden söz edilemeyeceğinden, yazılı gerekçeyle verilen Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
    2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 03/10/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara