Esas No: 2022/6411
Karar No: 2022/6256
Karar Tarihi: 04.10.2022
Danıştay 5. Daire 2022/6411 Esas 2022/6256 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2022/6411 E. , 2022/6256 K.Özet:
Dava, OHAL döneminde görevinden çıkarılan davacının göreve iade talebinin reddedilmesine ilişkindir. Davacı, kamu görevinden çıkarılmasının kanunsuz olduğunu ve Anayasa maddelerinin ihlal edildiğini savunmaktadır. Ancak, davacının FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir. Danıştay Beşinci Dairesi, Bölge İdare Mahkemesi kararının hukuk ve usule uygun olduğunu belirterek temyiz isteminin reddine karar vermiştir.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin ek listeleri
- Anayasa'nın 15. ve 121. maddeleri
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. ve 50. maddeleri
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2022/6411
Karar No : 2022/6256
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin …Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Olağanüstü hal döneminde yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, durumun gerektirdiği ölçüde geçici tedbirler alınması gerekirken kalıcı sonuçlar doğuran kamu görevinden çıkarma işleminin uygulandığı, Anayasa'nın 15. ve 121. maddelerinin ihlal edildiği, kanun hükmünde kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle masumiyet karinesi yok sayılarak idare tarafından terör örgütü üyesi olmakla suçlandığı, Resmi Gazete'de yayımlanan OHAL KHK'larının TBMM tarafından 30 gün içerisinde onaylanmadığı, bu nedenle kamu görevinden çıkarma işleminin yasal dayanağının ortadan kalktığı, anılan kanun hükmünde kararnamelerin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğu, olağanüstü hal döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan hakları ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olaya uygulanması gerektiği, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, bir daha kamu görevine dönmemek üzere kamu görevinden çıkarılması nedeniyle ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği, "iltisak" ve "irtibat" kavramlarının belirsiz ve soyut kavramlar olduğu, bir kişinin aynı eylem nedeniyle iki kez yargılanamayacağı, kamu görevinden çıkarma kararı verildiği sırada mevcut olmayan delil ve olgulara dayanılmasının hukuka aykırı olduğu, örgütle iltisak ve irtibatını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, …Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
"...sanık …'ın, … İlçe Emniyet Müdürlüğünde polis memuru olarak görevliyken FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile irtibatı ve iltisakı nedeniyle mesleten ihraç edildiği, FETÖ/PDY terör örgütünce münhasıran gizli haberleşme sistemi olarak kullanılan ByLock isimli programı kullandığı, sanığın … numaralı GSM hattını kullandığı, … numaralı GSM hattın ise eşi … tarafından kullanıldığı, sanık …'in internet kotası bittiğinde eşinin GSM hattı üzerinden internet kullandığını ifade ettiği, sanık ...'nın savunmasının da aynı yönde olduğu, Bylock tespit ve değerlendirme tutanağına göre, her iki GSM hattının bir ID numarası aynı kulllandıcı adı ve şifresi üzerinden Bylock Hedef ID'lere bağlandığının tespit edildiği, tespit ve değerlendirme tutanağında ekli olan diğer kullanıcıların çoğunlukla polis memurlarından oluştuğu, sanığın kendisi ve eşinin kullandığı GSM hatlarından Bylock programını kullandığı, buna ilişkin ID tespit ve değerlendirme tutanağı düzenlendiği, düzenlenen tutanak içeriği incelendiğinde, kullandığı cep telefonu numaralarının … ve … olduğu, yine tutanak içeriğine göre ID:…, kullanıcı adı: …, şifre: … olduğu, ilk tespit tarihinin 12/11/2014, son tespit tarihinin 19/05/2015 olduğu, Bylock giriş sayısının 65, alınan mail sayısının 40, alınan mesaj sayısının 244, okunan mail sayısının 31, gönderilen mesaj sayısının 206 olduğu, sanığı Bylock programına ekli olanların polis memurlarından oluştuğu, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun … tarih, … esas … sayılı kararı ile onanarak kesinleşen Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih, … esas ve … karar sayılı kararında belirtildiği üzere bylock iletişim sisteminin FETÖ-PDY silahlı terör örgütü mensuplarının kullanmaları amacıyla oluşturulan ve münhasıran bu suç örgütünün mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğunun belirtildiği, sanığın bu programı kullandığının değerlendirme ve tespit tutanağı ile sabit olduğu, sanığın eşi … adına açılan Bank Asya hesabında örgüt liderinin talimatından sonra 17/10/2014 tarihinde 11.996 TL mevduat artışında bulunduğu,...
...sanık … adına açılan Bank Asya hesabı üzerinde eşi olan sanık …'in insiyatif kullandığı, sanık …'in yönlendirmesiyle bu hesaba para yatırdığının anlaşıldığı,..." tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/10/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.