Danıştay 5. Daire 2022/6771 Esas 2022/6244 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Daire
Esas No: 2022/6771
Karar No: 2022/6244
Karar Tarihi: 04.10.2022

Danıştay 5. Daire 2022/6771 Esas 2022/6244 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Danıştay Beşinci Dairesi, emniyet müdürü olarak görev yaparken kamu görevinden çıkarılan ve göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna başvuran davacının başvurusunun reddine ilişkin yapılan işlemi iptal etme istemiyle açılan davanın reddine karar verdi. Davalının savunması reddedilerek, … Bölge İdare Mahkemesinin … tarihli kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olduğu için temyiz istemi reddedildi ve önceden tahsil edilmemiş yargılama giderleri davacı tarafından yatırıldığı için temyiz giderleri istemde bulunan üzerinde bırakıldı.
Kanunlar: 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi, 49. ve 50. maddeleri.
Danıştay 5. Daire Başkanlığı         2022/6771 E.  ,  2022/6244 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    BEŞİNCİ DAİRE
    Esas No : 2022/6771
    Karar No : 2022/6244

    Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı): …

    Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
    Vekili : Av. …

    İstemin Özeti : Emniyet müdürü olarak görev yapmakta iken, 677 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi …. İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Savunma hakkı tanınmadan tesis edilen kamu görevinden ihraç işleminin hukuka ve ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, OHAL döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, ömür boyu kamu görevinde çalışamama gibi son derece ağır bir ceza verilmesinin hukuka aykırı olduğu, terör örgütü üyeliği suçlamasıyla iki kez yargılama (adli ve idari) yapılmasının hukuka aykırı olduğu ve tek fiile tek ceza ilkesine aykırılık oluşturduğu, mahkumiyetine ilişkin ceza mahkemesi kararının kesinleşmediği, FETÖ/PDY ile bağını gösteren hiçbir somut delil olmadığı, Devlete ve Anayasaya olan sadakat yükümlülüğünü ihlal etmediği, FETÖ/PDY'nin 26 Mayıs 2016 tarihinde terör örgütü olarak ilan edilmesi nedeniyle bu tarihten önce ilan edilmiş bir terör örgütü olmadığı için geçmişteki fiilleri nedeniyle terör örgütü üyeliğinden ceza verilemeyeceği, tavsiye niteliğinde olan Milli Güvenlik Kurulu kararlarının davanın reddine gerekçe olarak alınamayacağı, Bakanlar Kurulunca Anayasa ve yasaların kendisine vermediği bir yetki kullanılmak suretiyle işlem tesis edildiği, yürütme ve yasama organının kişileri ya da grupları suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, kamu hizmetinden çıkarmaya dair usul ve esasların Anayasa ve kanunlarda düzenlendiği, bu usul ve esaslara uyulmaksızın kamu görevinden çıkarma işlemi yapıldığı, ByLock verilerinin yasadışı delil olduğu ve hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından elde edilen istihbari nitelikteki bilgilerin delil olarak kullanılamayacağı, ByLock uygulamasını kullanmanın haberleşme, düşünce ve ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiği, iltisak ve irtibat kavramlarının öngörülebilirlik ilkesini ihlal ettiği, hukuki güvenlik ilkesinin, haberleşme özgürlüğünün, adil yargılanma hakkının, suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ilkesinin, kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesinin, hukuk devleti ilkesinin, gerekçeli karar hakkının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.

    Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

    Danıştay Tetkik Hakimi : …
    Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca davacının adli yardım istemi kabul edilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
    Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
    … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin kabul edilmesi nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılması gerekmekte ise de davacı tarafından temyiz aşamasına ait yargılama giderlerinin yatırıldığı anlaşıldığından temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 04/10/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.

    Hemen Ara