Esas No: 2022/6947
Karar No: 2022/17322
Karar Tarihi: 01.12.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/6947 Esas 2022/17322 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/6947 E. , 2022/17322 K.Özet:
Davalı idarenin kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tespiti davasına istinaf başvurusu yapması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi, dava konusu taşınmaza yapılan keşfin hükme esas alınarak bedelinin belirlenmesi ve davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun reddedilmesi kararı vermiştir. Davalı idare vekili bu karara temyiz başvurusunda bulunmuş, ancak Yargıtay 5. Hukuk Dairesi, kararın tarafların iddia ve savunmalarına, belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve kanunlara uygun olduğu gerekçesiyle temyiz başvurusunu reddetmiştir. Kararda, mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamayacağına dair Anayasa'nın 35. maddesi ile kamulaştırma işlemlerine ilişkin hükümler ve istimlak muamelesinde eşitlik ilkesi paralelinde 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun ilgili maddeleri de yer almaktadır.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
:
Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usûl eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili asıl ve birleşen dava dilekçesinde; Kayseri İli, Talas İlçesi, Talas Mahallesi 380 parsel sayılı taşınmazın davalı ... kampüs sınırları içinde kaldığını belirterek kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin davalı idareden tahsilini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı idare vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaza müvekkili idare tarafından fiili veya hukuki olarak el atılmadığını, taşınmazın tapu kaydında tarla olarak kayıtlı olması sebebiyle gelir esasına göre değerinin takdir edilmesini, arsa niteliğinde olduğu kabul edildiği takdirde % 40 oranında düzenleme ortaklık payı kesintisi yapılmasını, dava konusu taşınmazın tamamı hakkında Üniversite Yönetim Kurulunun 19.03.1987 tarihli kararı ile kamulaştırılma kararı alındığını ve yürütülen kamulaştırma işlemleri sonucunda mahkeme kararı ile taşınmazın 1/2 payının müvekkili idare adına tesciline karar verildiğini ve el atma tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata ve taşınmazın niteliklerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ve el atma tazminatının tespiti ile davalı idareden tahsil edilerek davacılara ödenmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapu kaydında tarla olarak kayıtlı olması sebebiyle gelir esasına göre değerinin takdir edilmesini, arsa niteliğinde değerlendirilmek suretiyle yüksek tazminat bedelinin hesaplandığını ve el atma tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata ve taşınmazın niteliklerine göre değerlendirme yapılması gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile arsa niteliğindeki taşınmaza mahallinde yapılan keşif sonucu emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesinin 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun değerlendirmeye ilişkin hükümlerine aykırılık teşkil etmediği ve taşınmaz için belirlenen bedelin uygun olduğu gerekçesiyle davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmazın tapu kaydında tarla olarak kayıtlı olması sebebiyle gelir esasına göre değerinin takdir edilmesini, arsa niteliğinde değerlendirilmek suretiyle yüksek tazminat bedelinin hesaplandığını, el atma tarihinde yürürlükte bulunan mevzuata ve taşınmazın niteliklerine göre değerlendirme yapılmasını, ayrıca davacılardan ...'un 22.05.2021 tarihinde vefat ettiği anlaşıldığından kararın infazında sorun yaşanmaması için mirasçılar yönünden husumete ilişkin eksikliklerin giderilmesi gerektiğini belirtmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, temel olarak davacı tapu malikleri ile davalı idare arasında kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ve kamulaştırmasız el atıldığı iddia edilen taşınmazın değerinin biçilmesi ile bedelinin tahsili hususundadır.
2. İlgili Hukuk
1. Anayasa'nın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35 inci maddesi şöyledir:
"Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir.
Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir.
Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."
2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”
3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “... Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu'nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına ...” karar verilmiştir.
4. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Arsa niteliğindeki Kayseri İli, Talas İlçesi, Talas Mahallesi 380 parsel sayılı taşınmaza emsal incelemesi yapılarak değer biçilmesi ve alınan rapor uyarınca bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.
3. Müteveffa davacı ...'un mirasçılarının diğer davacılar olduğu anlaşıldığından taraf teşkili ve husumet hususunda herhangi bir eksiklik bulunmamaktadır.
4. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup, davalı idare vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA, davalı idare harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,01.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.