Esas No: 2021/1671
Karar No: 2022/1122
Karar Tarihi: 05.10.2022
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2021/1671 Esas 2022/1122 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/1671 E. , 2022/1122 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1671
Karar No : 2022/1122
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :…. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ortağı olduğu … Sanayi ve Ticaret Limited Şirketine ait 2004 ve 2006 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi, katma değer vergisi, vergi ziyaı cezası, özel usulsüzlük cezası ile gecikme faizine ilişkin borçlarının tahsili amacıyla şirket ortağı sıfatıyla düzenlenen … tarih ve … ile … sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Olayda, asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerine ilişkin tebliğ zarfları 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 102. maddesinde belirtilen kişilerce imzalanarak tutanak haline getirilmemiştir.
Dolayısıyla, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğine ilişkin şartlar gerçekleşmemiştir. Bu durumda, asıl borçlu şirket hakkında tüm takip yolları usulüne uygun olarak tüketilmediğinden davacı adına düzenlenen ödeme emirlerinde hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Mahkeme bu gerekçeyle ödeme emirlerini iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 06/07/2021 tarih ve E:2016/749, K:2021/3804 sayılı kararı:
Davacının ortağı olduğu şirketin bilinen ve Ticaret Sicil Memurluğunda en son adresi olarak görünen iş yeri adresinde bulunamadığı, 20/03/2013 ve 20/06/2013 tarihlerinde düzenlenen ve usulüne uygun olarak muhtar nezdinde imzalanan adres tespit tutanağıyla saptanmıştır. Bu husus dikkate alındığında, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin, bilinen adresinde bulunamayan borçlu şirket tüzel kişiliğine, koşullarının oluşması nedeniyle 19/08/2013 ilâ 03/10/2013 tarihlerinde ilanen tebliğinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Bu durumda, mahkeme kararının, ödeme emirlerine karşı açılacak davalarda ileri sürülebilecek iddialar yönünden yapılacak değerlendirme sonucuna göre bir karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Adres tespit tutanakları şirket adına düzenlenen ödeme emirleri ile ilişkilendirilmediğinden adreste bulunamama halinin usulüne uygun olarak ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.
Mahkeme, ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçeye ek olarak bu gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Asıl borçlu şirketin iş yeri adresinde bulunamadığının usulüne uygun olarak düzenlenmiş adres tespit tutanakları ile tespit edilmesi karşısında olayda şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğine ilişkin şartların gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
Bu durumda, şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 104. maddesine uygun biçimde ilanen tebliğ edilip edilmediği de dahil olmak üzere dava konusu ödeme emirlerinin hukuka uygunluğunun diğer hususlar yönünden incelenerek karar verilmek üzere ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
MADDİ OLAY:
… Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin bilinen adresinde 12/10/2012 ve 20/06/2013 tarihlerinde düzenlenen adres tespit tutanakları ile adresten taşındığı hususu memur ve mahalle muhtarının imzası ile tespit edilmiştir.
Bunun üzerine şirket adına düzenlenen ödeme emirleri ilanen tebliğ edilmiş, borcun vadesinde ödenmediği ve şirket hakkında yapılan mal varlığı araştırmasından sonuç alınamadığından bahisle kamu alacağının şirket ortağı olan davacıdan tahsili amacıyla dava konusu ödeme emirleri düzenlenmiştir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğ evrakının teslimi" başlıklı 102. maddesinin 7061 sayılı Kanun'un 17. maddesiyle değiştirilmeden önceki hali şu şekildedir:
"Tebliğ olunacak evrakı muhtevi zarf posta idaresince muhatabına verilir ve keyfiyet muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tesbit olunur.
Muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memuru durumu zarf üzerine yazar ve mektup posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderilir.
Muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ alındısına yazılarak altı beyanı yapana imzalatılır. İmzadan imtina ederse, tebliği yapan bu ciheti şerh ve imza eder ve tebliğ edilemiyen evrak çıkaran mercie iade olunur.
Bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılır. İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemiyerek iade olunursa tebliğ ilan yolu ile yapılır.
Muhatap imza edecek kadar yazı bilmez veya her hangi bir sebeple imza edemiyecek durumda bulunursa sol elinin baş parmağı bastırılmak suretiyle tebliğ olunur.
Muhatap tebelluğdan imtina ederse tebliğ edilecek evrak önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilir.
Yukarıdaki fıkralarda yazılı işlemler komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tesbit olunur."
Vergi Usul Kanunu'nun "Tebliğin ilanla yapılacağı haller" başlıklı 103. maddesinin 7061 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle değiştirilmeden önceki hali ise şu şekildedir:
"Aşağıda yazılı hallerde tebliğ ilan yoluyla yapılır.
1.Muhatabın adresi hiç bilinmezse;
2.Muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse;
3.Başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa;
4.Yabancı memleketlerde bulunanlara tebliğ yapılmasına imkan bulunmazsa."
Kanun'un 104. maddesinde ilanen tebliğin şekil şartları; 106. maddesinde de ilanın neticeleri düzenlenmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Asıl borçlu şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğinden önce şirketin bilinen iş yeri adresinde bulunamadığı 213 sayılı Kanun'un 102. maddesinde öngörülen usule uygun olarak adres tespit tutanaklarıyla tespit edilmiştir.
Bu durumda, olayda şirket adına düzenlenen ödeme emirlerinin ilanen tebliğine ilişkin şartlar gerçekleştiğinden, ısrar kararının, ilanen tebliğin 213 sayılı Kanun'un 104. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise davanın 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 58. maddesi kapsamında incelenerek ulaşılacak sonuca göre yeniden karar verilmek üzere bozulması gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin KABULÜNE,
2- ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3- Yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren on beş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
X - KARŞI OY:
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.