Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2022/12 Esas 2022/1141 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/12
Karar No: 2022/1141
Karar Tarihi: 05.10.2022

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2022/12 Esas 2022/1141 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen ödeme emirlerinin iptali istemiyle açılan davada, dava konusu vergi ve cezaların usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesiyle ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir. Ancak Danıştay Yedinci Dairesinin kararı bozmasıyla birlikte, ihbarnamelerin tebliğ edildiği kişinin isminin, kimliğinin ve hangi sıfatla kabul ettiğinin belirtildiği belgelere dayanarak tebliğin usulüne uygun olduğu belirlenmiştir. Bu nedenle, ödeme emirlerinin iptali yolundaki ısrar kararına yönelik temyiz istemi reddedilmiştir.
Kanun maddeleri:
- 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93-109. maddeleri: Tebliğ esasları, tebliğin muhatapları, posta ve ilan yoluyla tebliğler, memur eliyle tebliğ, elektronik ortamda tebliğ ve tebliğ yerine geçen işlemler düzenlenmiştir.
- 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. ve 51. maddeleri: Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi
DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/12 E.  ,  2022/1141 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
    Esas No : 2022/12
    Karar No : 2022/1141

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
    (… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
    VEKİLİ : Av. …

    KARŞI TARAF (DAVACI) : …

    İSTEMİN KONUSU : …. Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, 2009 yılının Nisan ilâ Aralık dönemlerine ait banka ve sigorta muameleleri vergisi, vergi ziyaı cezası ve gecikme faizi ile aynı yıla ait özel usulsüzlük cezasının tahsili amacıyla düzenlenen … tarih ve … takip numaralı ve … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
    ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
    Ödeme emrinin dayanağı olan ve davacı hakkında düzenlenen ihbarnamelerin tebliğ alındısı olarak sunulan belgeler üzerinde tebellüğ eden şahsın isminin, kimliğinin, hangi sıfatla tebliği kabul ettiğinin belirtilmediği, dolayısıyla ihbarnameler usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden amme alacağının usulüne uygun olarak kesinleştirilmediği sonucuna varılmıştır.
    Bu nedenle, kamu alacağının doğduğu takvim yılını takip eden beş yıl içinde tarh ve mükellefe usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği ve zamanaşımına uğradığı anlaşılan kamu alacağının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinde hukuki isabet görülmemiştir.
    Mahkeme bu gerekçeyle ödeme emirlerini iptal etmiştir.
    Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesinin 14/10/2020 tarih ve E:2016/10335, K:2020/4033 sayılı kararı:
    Ödeme emrinin dayanağı ihbarnameye ait tebliğ mazbatasının incelenmesinden, … isimli şahsın, ihbarnamelerin tebliğine ilişkin evrakı teslim aldığı ikametgâh adresinin, "mahkeme kararının ve temyiz dilekçesinin davacıya tebliğ edildiği adres" ile aynı olduğu, davacının temyize cevap dilekçesinde de aynı adresin bildirildiği, dolayısıyla davacının ikametgah adresinde adı geçen şahsın ihbarnamelere ilişkin evrakı imzalı olarak aldığı görüldüğünden, tebligatın usulsüz olduğunun kabulüne olanak bulunmamaktadır.
    Bu bakımdan, davacı adına yapılan tarh ve ceza kesme işlemlerinde zamanaşımı bulunmadığından, dava konusu ödeme emrinin diğer unsurları yönünden hukuka uygunluğunun incelenmesi suretiyle karar verilmesi gerekirken, zamanaşımı nedeniyle ödeme emrini iptal eden mahkeme kararında hukuki isabet görülmemiştir.
    Daire bu gerekçeyle kararı bozmuş; davalının karar düzeltme istemini incelenmeksizin reddetmiştir.
    ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
    Mahkeme, ilk kararında yer alan aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.

    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu ödeme emirlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.

    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.

    DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Dava konusu ödeme emirleri içeriği vergi ve cezalara ait ihbarnamelerin 213 sayılı Kanun'da öngörülen tebliğ yöntemleri uygulanmaksızın mahalle muhtarına bırakılmak suretiyle tebliğ edilmesi hukuka uygun düşmemiştir. Diğer taraftan vergi ve cezalara ilişkin ihbarnameler usulüne uygun biçimde tebliğ edilmediğinden vergilerin usulüne uygun olarak tahakkuk ettiğinden bahsedilmesine olanak bulunmamaktadır. Bu nedenle usulüne uygun olarak tahakkuk etmeyen vergiler üzerinden gecikme faizinin hesaplanmasında hukuki isabet görülmemiştir. Bu durumda ödeme emirlerinin iptali yolundaki ısrar kararına yöneltilen temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    MADDİ OLAY :
    Davacı adına tarh edilen vergi ile kesilen cezalara ilişkin ihbarnameler davacının ikametgâh adresine tebliğe çıkarılmıştır. Tebliğ zarfları, ihbarnamelerin tebliğ edilememe sebebine ilişkin herhangi bir şerhe yer verilmeksizin mahalle muhtarına teslim edilmiştir.
    İLGİLİ MEVZUAT :
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 93 ilâ 109. maddelerinde tebliğ esasları, tebliğin muhatapları, posta ve ilan yoluyla tebliğler, memur eliyle tebliğ, elektronik ortamda tebliğ ve tebliğ yerine geçen işlemler düzenlenmiş, tebligatın nerede, nasıl ve kimlere yapılacağı belirlenmiştir.
    213 sayılı Kanun'un 93. maddesinde, tahakkuk fişinden gayri vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden bilumum vesikalar ve yazıların, adresleri bilinen gerçek ve tüzel kişilere posta vasıtasıyla ilmühaberli taahhütlü olarak tebliğ edileceği, şu kadar ki ilgilinin kabul etmesi şartıyla tebliğin daire veya komisyonda yapılmasının mümkün olduğu kurala bağlanmıştır.
    7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina" başlıklı 21. maddesinde, kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memurunun tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim edeceği ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildireceği, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihin, tebliğ tarihi sayılacağı düzenlenmiştir.
    Aynı Kanun'un 51. maddesinde ise, mali tebliğlerin, kendi kanunlarında sarahat bulunmayan hallerde, Tebligat Kanunu'nun umumi hükümlerine tevfikan yapılacağı kurala bağlanmıştır.
    HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
    Vergi Usul Kanunu’nda vergilendirme ile ilgili olup hüküm ifade eden belgelerin ne şekilde tebliğ edileceğine dair özel hükümlere yer verilmiştir. Bu nedenle vergilendirmelerle ilgili evrakların tebliğinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre değil, 213 sayılı Kanun'da yer alan hükümlere göre yapılması gerekmektedir.
    Dava konusu ödeme emirleri içeriği vergi ve cezalara ait ihbarnamelerin 213 sayılı Kanun'un ilgili hükümleri uyarınca tebliği gerekirken, tebliğ alındıları muhtara imzalatılmak suretiyle yapılan tebliğin usulüne uygun olduğundan söz edilemeyeceğinden dava konusu ödeme emirlerinin vergi ve cezalara ilişkin kısmı hukuka uygun düşmemiştir.
    Diğer taraftan, usulüne uygun biçimde tebliğ edilmeyen tarhiyatın tahakkuk ettiğinden bahsedilemeyeceğinden ödeme emirlerinin, tarh edilen vergi üzerinden hesaplanan gecikme faizine dair kısmında da hukuki isabet görülmemiştir.
    Yukarıda açıklanan nedenlerle ödeme emirlerin iptali yolunda verilen ısrar kararının neticesi itibarıyla hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararına yönelik temyiz isteminin REDDİNE,
    2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/10/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


    X - KARŞI OY:
    Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Yedinci Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.

    Hemen Ara