Esas No: 2022/9790
Karar No: 2022/17496
Karar Tarihi: 05.12.2022
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2022/9790 Esas 2022/17496 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2022/9790 E. , 2022/17496 K.Özet:
Tapu kaydının yanlış oluşması nedeniyle zarar gören davacının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemiyle açtığı davada, taşınmazın yüzölçümü ile ilgili olarak yapılan uygulamada bir hata olduğu ortaya çıkmıştır. İlk derece mahkemesinde verilen kararın davalı idare yönünden istinafı kısmen kabul edilerek yeni bir hüküm kurulmuştur. Ancak bilirkişi raporu geçersiz kabul edildiği için taşınmazın değerlendirilmesi yeniden yapılacaktır. Bu amaçla emsal taşınmazların satış akit tabloları ve vergi değerleri incelenerek, mahallinde keşif yapılarak yeni bir bilirkişi raporu hazırlanacaktır. Kararda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 22-a maddesi ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi hakkında bilgi verilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Erdemli 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü;
- K A R A R -
Dava, tapu kaydının hatalı oluşması nedeniyle uğranılan zararın 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazmini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, taraf vekillerince yapılan istinaf başvurusunun Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf isteminin reddi ile davalı idare vekilinin istinaf isteminin kısmen kabulüne HMK’nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden esas hakkında kurulan hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, dava konusu Mersin İli, Erdemli İlçesi, Arpaçbahşiş Mahallesi 557 ada 2 parsel sayılı, 64.200.00 m² yüzölçümlü taşınmaz, 557 ada 3 parsel sayılı 86.500.00 m² yüzölçümlü taşınmaz, 557 ada 13 parsel sayılı 52.000.00 m² yüzölçümlü taşınmazlar davacı adına kayıtlı iken, 23.06.2014 tarihinde, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 22-a maddesi uyarınca işlem yapıldığı, yapılan uygulama neticesinde sırası ile dava konusu taşınmazların 64.113,48 m², 66.851,79 m² ve 51.228,48 m² olarak tespit ve tescil edildiği, bu nedenle davacıya ait tapu alanından toplam 20.506,25 m² azalma olduğu, dava konusu taşınmazların 3402 sayılı Kanun'un 22/2-a uygulamasıyla oluşturulan sınırların zemindeki sınırlar ile uyumlu olduğu, aradaki farkın; ilk tesis kadastrosunda kullanılan ölçü tekniği ile teknolojinin ve alan hesaplama yönteminin değişmesinden kaynaklandığı, 22-a uygulamasıyla bu hatanın giderilerek yüzölçümünün düzeltildiği anlaşılmıştır.
Dosyada bulunan bilgi ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre, dava konusu taşınmazın TMK'nın 1007. maddesi gereğince açılan davada davacının zararının oluştuğunun kabulü ile bedelin davalı Hazine’den tahsiline ilişkin ilk derece mahkemesinden verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusunun davalı idare yönünden kısmen kabulü ile faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olarak kabul edilmek suretiyle 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
Erdemli Belediye Başkanlığının 08.05.2017 tarihli yazısına göre ve 1/1000 Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün Parsel Sorgulama Uygulama sitesinden edinilen bilgiler göz önünde bulundurulduğunda dava konusu taşınmazın arsa vasfında olduğu anlaşılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaza arazi niteliği ile değer biçildiğinden, alınan rapor geçersizdir.
Bu durumda; taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, taşınmazın, değerlendirme tarihi itibarıyla, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibarıyla imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki 2022/9790 Esas, konumu, emsallere ve değerini etkileyen merkezi yerlere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan Adana Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 2020/1417 Esas, 2021/1611 Karar sayılı hükmünün HMK’nın 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 05.12.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.