Esas No: 2020/6947
Karar No: 2022/6416
Karar Tarihi: 10.10.2022
Danıştay 5. Daire 2020/6947 Esas 2022/6416 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/6947 E. , 2022/6416 K.Özet:
Davacı, görevinden çıkarılmış ve göreve iade talebinin reddedilmesi üzerine dava açmıştır. Ancak İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmı düzeltilerek reddedilmesi üzerine yapılan istinaf başvurusu da reddedilmiştir. Davacı ise, ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunmadığı ve adil yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarını ileri sürmektedir. Davalı idare ise, davacının silahlı terör örgütü üyeliğine ilişkin mahkumiyet kararı bulunduğunu belirtmektedir. Mahkeme, davacının silahlı terör örgütüyle irtibatının bulunması nedeniyle, İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğunu ve temyiz isteminin reddedilmesi gerektiğini kararlaştırmıştır.
Kanun Maddeleri:
- 689 sayılı Kanun Hükmünde Kararname
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'un 49. maddesi
- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'un 50. maddesi
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/6947
Karar No : 2022/6416
Temyiz Eden (Davacı) : …
Vekili : Av. …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / ANKARA
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken 689 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yapılan başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptaline karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun, İdare Mahkemesi kararının vekalet ücretine ilişkin kısmı düzeltilerek reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Somut olayda ceza hukuku anlamında bir suçlama bulunduğu ve bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm güvencelerin uygulanması gerektiği, hakkında kesinleşmiş mahkumiyet kararının bulunmadığı, aynı eylem ya da suçlamalar nedeniyle bir kişi hakkında iki ayrı yargılama yapılamayacağı, adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, olağanüstü hal döneminde yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularla ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların delil olarak kabul edilemeyeceği, ByLock'a ilişkin verilerin hukuka aykırı olarak elde edildiği, hakkındaki ByLock iddiasına ilişkin USER-ID tespitinin yapılamadığı, yalnızca CGNAT kayıtlarına dayanılarak kişinin ByLock kullanıcısı olduğunun kabul edilemeyeceği, kamu görevini yürütürken tarafsızlığa aykırı şekilde davrandığını gösteren somut hiçbir delilin bulunmadığı, istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar değerlendirilmeden istinaf başvurusunun reddedildiği ve bu nedenle gerekçeli karar hakkının ihlaline sebebiyet verildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Davacının ByLock kullanıcısı olduğu tespit edilerek silahlı terör örgütüne üye olma suçundan mahkumiyetine karar verildiği, temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334. maddesi uyarınca adli yardım talebi ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla kabul edilmiş olan davacının, aynı Kanun'un 335. maddesinin 3. fıkrasında yer alan "adli yardım, hükmün kesinleşmesine kadar devam eder." düzenlemesi gereğince temyiz aşamasındaki adli yardım talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının silahlı terör örgütü üyeliğinden hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının anılan suçtan mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir. Bununla birlikte dava dosyasında yer alan davacı hakkındaki tespitler değerlendirildiğinde ise davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin davacıdan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.