Esas No: 2021/11365
Karar No: 2022/6471
Karar Tarihi: 10.10.2022
Danıştay 5. Daire 2021/11365 Esas 2022/6471 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2021/11365 E. , 2022/6471 K.Özet:
Davalı idare bünyesinde görev yaparken 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı, OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kaldığı haklarının ödenmesi ve özlük haklarının iadesi istemiyle açtığı davada, İdare Mahkemesi davanın reddine karar vermiştir. Davacının olağanüstü hal döneminde sadece gerekli konularda ve sınırlı tedbirler alınabileceğini, kamu görevinden çıkarma işleminin kalıcı sonuçlara yol açtığı ve masumiyet karinesinin yok sayıldığı iddialarına karşılık olarak, davacının yer aldığı ByLock'ta örgütsel faaliyetlere yönelik mesajların bulunduğu ve FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu tespit edilmiştir. Bölge İdare Mahkemesi, İdare Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğunu belirterek temyiz istemini reddetmiştir. Kararda, Anayasa'nın 15. ve 121. maddeleriyle hukuk devleti, hukuki güvenlik, suç ve cezaların kanuniliği, kanunların geçmişe yürümezliği ve kanun önünde eşitlik ilkeleri, masumiyet karinesi, adil yargılanma hakkı, gerekçeli karar hakkı, ayrımcılık yasağı, Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği iddiaları reddedilmiştir. Kararda atıfta bulunulan kanun m
"İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/11365
Karar No : 2022/6471
Temyiz İsteminde Bulunan (Davacı) : …
Karşı Taraf (Davalı) : … Bakanlığı / …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararname eki listesinde ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile anılan işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen …İdare Mahkemesinin .. tarih ve E:…, K:… sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi ... İdare Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Olağanüstü hal döneminde yalnızca olağanüstü halin gerekli kıldığı konularda ve olağanüstü hal süresiyle sınırlı geçici tedbirler alınabileceği, durumun gerektirdiği ölçüde geçici tedbirler alınması gerekirken kalıcı sonuçlar doğuran kamu görevinden çıkarma işleminin uygulandığı, Anayasa'nın 15. ve 121. maddelerinin ihlal edildiği, kanun hükmünde kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle masumiyet karinesi yok sayılarak idare tarafından terör örgütü üyesi olmakla suçlandığı, Resmi Gazete'de yayımlanan OHAL KHK'larının TBMM tarafından 30 gün içerisinde onaylanmadığı, bu nedenle kamu görevinden çıkarma işleminin yasal dayanağının ortadan kalktığı, anılan kanun hükmünde kararnamelerin amaç, konu ve süre bakımından hukuka ve Anayasa'ya aykırı olduğu, olağanüstü hal döneminde uygulanan kamu görevinden çıkarma cezasının ceza hukuku anlamında bir ceza olduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan hakları ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin somut olaya uygulanması gerektiği, yürütme ve yasama organlarının kişileri yargılama, suçlu ilan edip cezalandırma yetkisinin bulunmadığı, aksi uygulamanın fonksiyon gaspına yol açacağı, bir daha kamu görevine dönmemek üzere kamu görevinden çıkarılması nedeniyle ölçülülük ilkesinin ihlal edildiği, Mahkeme kararında yer verilen delillerin KHK ile kamu görevinden çıkarıldığı tarihten sonra ortaya çıktığı, sonradan ortaya çıkan bir hususun, daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği, kamu görevinden çıkarma kararı verildiği sırada mevcut olmayan delil ve olgulara dayanılmasının hukuka aykırı olduğu, örgütle iltisak ve irtibatını gösteren somut hiçbir delil bulunmadığı, ByLock programını kullanmadığı, hukuka uygun olarak elde edilmeyen ByLock verilerinin hiçbir yargılamada delil olarak kullanılamayacağı, ByLock kullanımının suç oluşturabilmesi için yazılan mesajların örgütsel faaliyet kapsamında ve suç teşkil eden içerikte olması gerektiği, ByLock'a ilişkin Tespit ve Değerlendirme Tutanağı ile görüşme ve mesaj içeriklerinin bulunmadığı, ByLock'un münhasıran FETÖ/PDY'nin bir kısım mensupları tarafından kullanılan bir ağ olduğu iddiasının temelsiz olduğu, çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine riayet edilmediği, hukuk devleti, hukuki güvenlik, suç ve cezaların kanuniliği, kanunların geçmişe yürümezliği ve kanun önünde eşitlik ilkelerinin, masumiyet karinesinin, adil yargılanma hakkının, gerekçeli karar hakkının, ayrımcılık yasağının, Anayasa ve AİHS hükümleri ile disiplin hukuku ve ceza hukuku ilkelerinin ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Bölge İdare Mahkemesi kararında usul ve esas bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : …
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının gerekçe eklenmek suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Diğer yandan, her ne kadar İdare Mahkemesi kararının gerekçesinde davacının hapis cezası ile cezalandırıldığı belirtilerek hüküm kurulmuş ise de, davacının mahkumiyet kararı kesinleşmemiş olduğundan, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; anılan ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütü üyeliğine ilişkin bulunması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Bununla birlikte, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararında yer alan;
"...mahkememizce yapılan yargılama sırasında, söz konusu … nolu hatta ait 02/08/2017 tarihli ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı (içerik) incelendiğinde id:…, kullanıcı adının: …, son giriş tarihinin 24/05/2015, giriş sayısının 61, alınan mesaj sayısının 29, gönderilen mesaj sayısının 53, gönderilen mail sayısının 59, alınan mail sayısının 97, okunan mail sayısının 87 olduğunun tespit edildiği, bylock sorgu raporunda sanığın, kendisine ait olan ve bizzat kullandığı … numaralı GSM hattı ile Bylock isimli programı … imei numaralı telefon makinesi ile kullandığının tespit edildiği görülmüştür.
Aynı şekilde, bylock sorgu raporu ile HTS ve HIS sorgu verileri birlikte incelendiğinde sanığın bylock raporunda belirtilen tarihte yine aynı raporda belirtilen imei numaralı makine ile internete giriş yaptığı ve söz konusu hattın sanık tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır..." tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, örgütün gizli haberleşme programı olan Bylock programını kullandığı tespit edilen davacının, FETÖ/PDY silahlı terör örgütü ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
… Bölge İdare Mahkemesi … İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 10/10/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.