Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3997 Esas 2015/7252 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3997
Karar No: 2015/7252
Karar Tarihi: 26.11.2015

Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3997 Esas 2015/7252 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, kimliği belirsiz bir kadın ile birlikte hareket eden sanık, dini inanç ve duyguları istismar ederek dolandırıcılık yapmak suçundan hakim karşısına çıkmıştır. Sanıklar, bohçacı kılığına girerek bazı kişileri kandırmış, üzerlerinde büyü olduğunu söyleyerek evlerindeki altınları toplamalarını ve kendilerine getirmelerini istemiştir. Sanığın altınları bir bohçaya koyarak evdeki bir odaya kilitlemesi ve anahtarını camiye götürüp on iki tur attıktan sonra geri getirerek anahtarı teslim etmesi gerektiğini söylemesi üzerine, içi boş olan bohça bulunmuştur. Sanık ve yardımcısının gelmemesi üzerine şüphelenen kişiler evi kırarak boş bohçayı bulmuşlardır. Mahkeme, sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna hükmetmiştir. Kararda, TCK'nın 53/1. maddesi ve Anayasa Mahkemesi'nin bir kararında belirtilen hak yoksunluklarının infaz aşamasında gözetilmesi zorunluluğunun uygulanması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri:
-TCK'nın 53/1. maddesi (hak yoksunlukları)
-Anayasa Mahkemesi'nin bir kararında belirtilen hak yoksunluklarının infaz aşamasında gözetilmesi zorunluluğu.
23. Ceza Dairesi         2015/3997 E.  ,  2015/7252 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2012/60819
    MAHKEMESİ : Yozgat Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 19/12/2011
    NUMARASI : 2011/149 (E) ve 2011/319 (K)
    SUÇ : Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın kimliği belirlenemeyen bir başka kadın ile birlikte fikir ve eylem birliği içerisinde katılanlara ait eve bohçacı kılığında giderek sohbet etmeye başladıkları, “sizin üzerinizde büyü var, senin iki oğlun var, bunlardan birinin bu eve cenazesi gelecek evinizde kara kazanlar kaynayacak, evde ne kadar altın varsa getirin onları okuyup sizi büyüden kurtaralım" dedikleri, ifadelerine inandırıcılık kazandırmak maksadıyla yumurta getirtilmesini isteyerek kırdırdıkları ve içerisinden çıkardıkları muska ve kıllarla katılanlar nezdinde itimat hasıl ettikleri, bunun üzerine katılanlar Durdane ve K.. Z..’nın evde bulunan altın ve paraları getirdikleri, sanığın altın ve paraları bir bohça içerisine sardığı ve katılanlara bu bohçayı evde kilitli bir odaya koymalarını ve kilidi de kendisine getirmelerini istedikleri, akabinde anahtarı alarak camiye gidip on iki tur attıktan sonra büyünün bozulacağını ve anahtarı kendilerine teslim edeceğini ifade ettikleri, aradan geçen zaman zarfında sanık ve yanındaki kadının gelmemesinden şüphelenen katılanların kapıyı kırıp bohçayı açtıklarında içinin boş olduğunu gördükleri ve böylece sanığın katılanların dini inanç ve duygularını istismar etmek suretiyle haksız menfaat temin ettikleri iddia ve kabul olunan olayda;


    TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının uygulanması bakımından, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararının uygulanması zorunluluğunun infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 26.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara