Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4720 Esas 2015/7180 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/4720
Karar No: 2015/7180
Karar Tarihi: 25.11.2015

Resmi belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/4720 Esas 2015/7180 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, sahte keşideci imzasıyla düzenlenen iki çeki katılana vererek 20.750 TL karşılığında aldığı çelik kapılar karşısında dolandırıcılık suçu işlemiştir. Bu suçun yanı sıra sanığın ayrıca resmi belgede sahtecilik suçu işlediği tespit edilmiştir. Mahkeme, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine ve suçtan elde ettiği haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde adli para cezasına çarptırılması gerektiğine karar vermiştir. Ancak hükmün yanlış hesaplama yapılarak fazla ceza tayini içermesi nedeniyle düzeltilerek onanması gerektiğine hükmedilmiştir. Ayrıca suça konu çeklerin sahte olarak ciro edilip kullanılması sebebiyle zincirleme suç koşullarının oluşmadığı ve çek sayısının temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği belirtilerek bu konuda da hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentleri
- 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 52. ve 61. maddeleri
- 1412 Sayılı CMUK'nun 321. ve 322. maddeleri
23. Ceza Dairesi         2015/4720 E.  ,  2015/7180 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2012/90743
    MAHKEMESİ : Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 24/01/2012
    NUMARASI : 2011/143 (E) ve 2012/12 (K)
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığın aldığı çelik kapılar karşılığında toplam 20.750 TL bedelli, keşideci imzası sahte olarak tanzim edilmiş olan iki adet çeki ciro ederek katılana verdiği, keşide tarihinde muhatap bankaya ibraz edildiğinde çalıntı olduğu ve keşideci imzasının sahte olduğunun anlaşıldığı, bu şekilde sanığın menfaat temin ederek atılı suçları işlediği iddia edilen olayda ;
    1-Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanığın aşamalardaki savunmaları, katılanın beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 Sayılı TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f), (j) ve (k) bentlerinde belirtilen nitelikli hallerde suçtan elde edilen haksız menfaat belli ise; TCK"nın 52. madde hükmü de gözetilmek sureti ile haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde temel adli para cezası aynı Kanun"un 61. maddesi uyarınca gün olarak belirlenerek artırım ve indirimler gün üzerinden yapıldıktan sonra, ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı 52/2. madde hükmü gereğince 20-100 TL arasında takdir edilecek miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezasının belirlenmesi gerekirken doğrudan elde edilen haksız menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle uygulama yapılması suretiyle fazla ceza tayini,

    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından “41.500 TL” ve ""34.583 TL"" ibarelerinin çıkartılması yerine sırasıyla “2075 gün”, ""1/6 indirim yapılarak 1729 gün karşılığı 34.580 TL"" terimlerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan verilen mahkumiyet kararına yönelik yapılan temyiz incelemesinde;
    Sanığın aşamalardaki savunmaları, katılanın beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre sanığın eyleminin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    5237 sayılı TCK.nun 43.maddesinde "değişik zamanlarda" denilmesi nedeniyle aynı anda işlenen eylemlerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, suça konu çeklerin alınan mal karşılığı olarak aynı anda sahte olarak ciro edilip katılana verilmek suretiyle kullanıldığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK.nun 43.maddesi kapsamında zincirleme suç koşullarının oluşmadığı, çek sayısının TCK.nun 61.maddesi uyarınca temel cezanın tayininde nazara alınması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, BOZULMASINA, 25.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara