23. Ceza Dairesi 2015/4562 E. , 2015/7162 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 15 - 2012/102970
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 4. Sulh Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 22/12/2011
NUMARASI : 2009/438 (E) ve 2011/1527 (K)
SUÇ : Güveni kötüye kullanma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanın, kendisine ait olan daireyi sanığa kiraladığı, kira bedelinin süresinde ödenmemesi nedeniyle katılan tarafından yapılan icra takibi sonrasında sanığın daireyi tahliye ettiği, tahliye etmeden önce sanığın evin kapı kilidini, doğalgaz sayacını, iç kapı aynalarını, giriş kapısı emniyet mandalını, antre ve odalardaki elektrik armatürlerini, gardrop askı çubuğunu, banyo batarya spiralini ve tv prizlerini sökerek götürdüğü, bu itibarla sanığın iade edilmek üzere kendisine teslim edilen eşyaları alıp götürmek suretiyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği somut olayda;
Sanığın savunmalarında kendi taktırdığı avizeleri, aynaları, banyo spiralini alıp evden tahliye olurken götürdüğünü ancak iddianamede geçen diğer eşyaları götürmediğini, oturduğu dönemde dairede doğalgaz ve kutusunun olmadığını beyan etmesi, tanık olarak dinlenen A.. Ç.."in de sanığın taşınmasının ardından katılanla birlikte daireyi gezdiklerini, dış kapının kilidinin sökülmüş olduğunu gördüklerini, bunun dışında bir şey görmediğini, dairelerin doğalgazlı olduğunu ancak ............."ın doğalgaz borcu olduğundan sayacı sökebildiğini, suça konu yerle ilgili doğalgaz sayacınında bulunmadığını bildiğini beyan etmesi karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından kiralanan dairede bulunmadığı tanık beyanıyla sabit olan kapı kilidinin kim tarafından takıldığının açıklığa kavuşturulması ve sanığın ikamet ettiği dönemde doğalgaz kullanılıp kullanılmadığı, doğalgaz sayacı bulunup bulunmadığının İgdaş"tan sorularak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 Sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK. nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 25/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.