Dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/16985 Esas 2015/7152 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/16985
Karar No: 2015/7152
Karar Tarihi: 25.11.2015

Dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/16985 Esas 2015/7152 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, hamile olduğu sırada doğum sancıları başlayınca kendi kimliği yerine eşinin kardeşinin kimliğini kullanarak bir sağlık kuruluşuna başvurmuş ve bu kurumun kayıtlarında eşinin kardeşi olarak yer almıştır. Doğum masrafları da tanığın sağlık güvencesinden karşılanmıştır. Sanık, dolandırıcılık ve resmi belge düzenlemenin yalan beyan suçlarını işlemiştir. Ancak, Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği'nin 37. maddesi ve Başbakanlık Genelgesi'nde belirtilen hükümlere göre, sağlık kuruluşları, hastanın ödeme imkanlarının çerçevesinde hizmet bedelini tahsil etmekle yükümlüdür. Bu nedenle, sanık için dolandırıcılık ve yalan beyan suçlarının işlendiği kabul edilmemiştir.
Kanun maddeleri:
- Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği 37. madde
- Başbakanlık Genelgesi 2008/13, 1. ve 9. maddeleri
- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu 3294 sayılı hükümleri
- Hususi Hastaneler Kanunu 2219 sayılı 32. madde
- Belediye Kanunu 5393 sayılı 38. ve 60. maddeleri
- Büyükşehir Belediyesi Kanunu 5216 sayılı 18. madde.
23. Ceza Dairesi         2015/16985 E.  ,  2015/7152 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2013/241915
    MAHKEMESİ : Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 04/06/2013
    NUMARASI : 2012/34 (E) ve 2013/174 (K)
    SUÇ : Dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü,
    Hamile olan sanığın doğum sancılarının tutması üzerine başvurduğu sağlık kuruluşuna kendi kimliği yerine eşinin kardeşi olan tanık Zerif"in kimliğini vermek suretiyle kayıt işlemlerini onun adına başlattığı, 400 TL doğum giderinin tanığın sağlık güvencesinden dolayısıyla katılan kurum bütçesinden karşılandığı, sanığın eylemini ikrar ettiği, bu suretle sanığın dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
    Sağlık Bakanlığı’nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 37. maddesi; “Yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkânları çerçevesinde tahsil ederler.” ,
    2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin;
    Birinci maddesi; “Acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü bulunan sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapacaktır. Hiçbir sağlık kuruluşu acil olarak gelen hastalara yeterli personeli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile gerekli acil tıbbi müdahaleyi yapmaktan kaçınmayacaktır.”,

    Dokuzuncu maddesi; “Herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedelleri kendilerinden talep edilmeyecektir. Bunlardan kamuya ait sağlık kuruluşlarından ve ayakta teşhis ve tedavi yapan özel sağlık kuruluşlarından acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlık kuruluşunun bulunduğu yer sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından talep edilecektir. Bu konuda gerekli tedbirler ilgili vakıf başkanlıklarınca alınacaktır. Özel hastanelerden acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri ise talep edilmesi halinde 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu"nun 32"nci, 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 38"inci ve 60"ıncı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu"nun 18"inci maddeleri gereğince sağlık kuruluşunun bulunduğu yerin belediyesince ödenecektir. Bu amaçla belediyelerce bütçelerine yeterli ödenek konulacaktır.” şeklinde hükümler içermektedir.
    Bu mevzuat çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; dolandırıcılık ve resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçlarının unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA, 25.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Hemen Ara