Esas No: 2020/2700
Karar No: 2020/5711
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/2700 Esas 2020/5711 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11.HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 06.11.2017 tarih ve 2016/103 E- 2017/635 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi"nce verilen 30.11.2018 tarih ve 2018/219 E- 2018/1879 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davanın davacı vekili, davacı ile davalıların ortağı olduğu iş ortaklığı arasında mal alışverişine dayanan ticari ilişki bulunduğunu, davalıların ortağı olduğu iş ortaklığına dört adet fatura karşılığı mal gönderildiğini, malların irsaliye ile şirket çalışanı tarafından teslim alındığını, ayrıca bu hususta mutabakat formu ve yeminli mali müşavirlik inceleme tutanağı düzenlendiğini, mal bedellerinin bakiyesinin ödenmemesi üzerine davalılara ihtarname keşide edildiğini, ihtarnameden sonra da bedellerin ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibine davalıların haksız olarak itiraz ettiklerini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davanın davalıları vekili, taraflar arasında güvene dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğunu, söz konusu dört adet faturanın fiyat sabitlemek amacıyla mal teslim alınmadan önceden kesildiğini, davacıya avans olarak 200.000.-TL tutarlı ödeme yapıldığını, davacı tarafından fatura konusu malların teslim edilmediğini, faturaların iptal edilerek vergi dairesine düzeltme beyanı verildiğini belirterek, davanın reddini ve davacı aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Birleşen davanın davacılar vekili, taraflar arasında güvene dayalı bir ticari ilişkinin bulunduğunu, fiyat sabitlemek amacıyla mal teslim alınmadan davalı tarafından dört adet fatura düzenlendiğini, davalıya avans olarak 200.000.-TL tutarlı ödeme yapıldığını, davalı tarafından fatura konusu malların teslim edilmediğini, faturaların iptal edilerek vergi dairesine düzeltme beyanı verildiğini, avans olarak ödenen 200.000.-TL’nin tahsili için başlatılan icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davanın davalısı vekili, faturaların ve malların irsaliye ile davacı şirket çalışanına teslim edildiğini, bu hususta mutabakat formu ve yeminli mali müşavir tarafından düzenlenmiş inceleme tutanağının mevcut olduğunu, 200.000.- TL ödemenin avans ödemesi değil borç ödemesi olduğunu belirterek, davanın reddini ve davacılar aleyhine kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesin"ce yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl davanın davalıları faturalara konu malların teslim edilmediğini ve irsaliyelerde ismi bulunan ...’nın çalışanları olmadığını iddia ettiği, dava konusu faturaların davalıların ticari defterlerine kayıtlı olduğu, söz konusu faturalara ilişkin düzeltme formu düzenlediklerini belirttikleri, ayrıca aynı mallara ilişkin iade faturası tanzim edildiğinin belirtildiği, iade faturası tanzim edilmesi halinde fatura konusu malların iade edildiğinin ispat yükünün iade edene ait olduğu, davalıların iade konusu malların teslim edildiğini ispatlayamadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne, itirazın iptaline ve davalılar aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmiş, birleşen dava yönünden ise birleşen davanın reddine ve birleşen davanın davalısının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş hükme karşı taraf vekilleri tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi"nce, dava konusu dört adet fatura kapsamındaki inşaat demirlerinin davalılar adına ... isimli şahsa imzası karşılığı 2015 yılı Ağustos ayında muhtelif tarihlerde teslim edildiği, davalılar tarafından takibe konu faturaların ticari defterlerine kaydedildiği, ancak fatura içeriğindeki demirlerin teslim edilmemesi üzerine maliyeye düzeltme beyannamesi verilerek faturaların defterlerine kaydedilmediğininin ileri sürüldüğü, davalı iş ortaklığının davacı adına 15.09.2015 tarih 046033 numaralı 836.553,70 TL tutarında iade faturası düzenlediği, fatura kapsamında asıl davaya konu faturaların tarih ve numaralarının belirtildiği ayrıca fatura üzerine "malzemeler şantiyede teslim edildiğinden sevk irsaliyesi düzenlenmemiştir" ibaresinin yazılmış olduğu, malın teslim edildiği ..."nın SGK kayıtlarına göre en son 01.05.2015 tarihinde davalı Özensan .. A.Ş"de çalışırken işten ayrıldığı, daha sonraya ilişkin SGK kayıtlarının mevcut olmadığı, ancak asıl davada davacı vekili tarafından sunulan temmuz 2016 tarihli iki ayrı sevk irsaliyesinde davalı adına teslim imzasında ...’nın isim ve imzası olduğundan adı geçenin fiilen davalı ortaklıkta çalıştığı kanaatine varıldığı, davalı tarafından düzeltme beyannamesinin 28.12.2015 tarihinde verildiği, bu tarihin davacının gönderdiği ihtarnamenin tebliğinden yaklaşık bir ay sonraki bir tarih olduğu, takibe konu faturaların tarihlerinin 17 - 25 - 20 - 26 Ağustos 2015 olduğu, davalıların da bu dört adet faturaya karşılık 15.09.2015 tarihli tek bir iade faturası kestikleri, bu durumda iade faturasının kesildiği tarih itibariyle takibe konu dört adet faturanın davalılara ulaşmış olduğu ve iade faturası kapsamında malların şantiyede geri iade edildiğinin yazılmış olması davacının da sevk irsaliyelerinde fatura kapsamındaki inşaat demirlerinin davalıların şantiye adresine teslim edileceğini belirtmiş olması karşısında davalı tarafın fatura ve inşaat demirlerinin teslim alınmadığına ilişkin savunmalarının yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın davalıları – birleşen davanın davacıları vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, asıl davanın davacısı - birleşen davanın davalısı tarafından, birleşen davanın davacılarının icra takibini kötüniyetle yaptığını ispatlanamadığı gerekçesiyle kötüniyet tazminatına yönelik asıl davanın davacısı - birleşen davanın davalısı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davacı-birleşen davada davalıdan alınmasına, aşağıda yazılı bakiye 33.194,52 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl davada davalılar birleşen davada davacılardan müştereken alınmasına, 07.12.2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.