23. Ceza Dairesi 2015/6353 E. , 2015/6839 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/175470
MAHKEMESİ : Bakırköy 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 14/05/2012
NUMARASI : 2011/281 (E) ve 2012/132 (K)
SUÇ : Mühür bozma, nitelikli dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 26/02/2008
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanıklardan Y.. G.."ın kiraladığı .. plakalı araçla diğer şüpheliyi de alarak müştekinin evine geldiği, sanıkların kendilerini B.. görevlisi olarak tanıttıkları, elektrik sayacını kontrol edeceklerini söyledikleri, müştekinin elektrik sayacının yerini göstermesi üzerine boylarının yetişmeyeceğini söyleyerek sandalye istedikleri ve müştekiyi olay yerinden uzaklaştırdıkları, bu sırada elektrik sayacının mührünü koparıp mağdur geldiğinde elektrik sayacının mührünün kopuk olduğunu ve 150 TL ceza kesmeleri gerektiğini belirterek mağdurun 150 TL parasını alıp göstermelik sahte bir mühür takarak olay yerinden uzaklaşarak mühür bozma ve dolandırıcılık suçlarını işlediklerinin iddia ve kabul edildiği somut olayda;
1- Sanıklar hakkında mühür bozma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Dosya kapsamında sanıkların sayacın mühürü kopardıklarına ve bu surette yüklenen suçu işlediklerine dair mağdurun anlatımından başka bir delil olmadığı, zira suça konu sayaç üzerinde kolluk ya da Bedaş tarafından yapılmış bir tespit, tutanak bulunmadığı, suçun maddi unsurunun ne şekilde gerçekleştiğinin delilleri ile birlikte ortaya konulmadığı, dosya içeriğine göre, mahkumiyete yeterli, şüpheden uzak, kesin delil elde edilmediğinden sanıkların yüklenen suçu işledikleri sabit olmadığı gözetilerek beraatlerine karar verilmesi gerektiği halde yazılı şekilde mahkumiyetlerine karar verilmesi,
2- Sanıklar hakkında dolandırıcılık suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik temyiz incelemesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
a-B."ın bir kamu kurumu olmaması, ayrıca sanıkların herhangi bir kamu kurumuna ait belge, bilgi, kimlik vs. gibi maddi varlıkları kullanmadan kendilerini B. görevlisi olarak tanıtıp haksız menfaat temin ettikleri anlaşıldığından, kamu kurum ve kuruluşlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı, bu nedenle sanıkların eylemlerinin 5237 sayılı TCK’nın 157. maddesinde düzenlenen basit dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek TCK"nın 15 8/1-d maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması suretiyle sanıklara fazla ceza tayini,
b- Kabule göre de; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklarm temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.