Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2020/1824 Esas 2020/4935 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1824
Karar No: 2020/4935
Karar Tarihi: 18.06.2020

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2020/1824 Esas 2020/4935 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davalı ile imzalanan ihtiyaç kredi sözleşmesi kapsamında kullandırılan kredinin tahsilatı için başlatılan icra takibi, davalının itirazı üzerine durmuştur. Davacı, itirazın iptali ve takibin devamına karşılık davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiş, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkeme, davada taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında olduğunu belirtmiş, ancak mahkemenin Tüketici Mahkemesi varsa davaya bakmakla, yoksa uyuşmazlığın Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesi'ne göndermekle görevli olduğu kararına aykırı şekilde, davaya devam etmiştir. Mahkemenin bu şekilde karar vermesi, usul ve yasaya aykırıdır ve bozulmasına karar verilmiştir. Kanun maddelerine göre, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun, tüketicinin alışverişe konu olan taşınır eşyası, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları kapsamaktadır. Kanun ayrıca, taraflar arasındaki uyuşmazlıklarda Tüketici Mahkemeleri'nin görevli olduğunu bel
13. Hukuk Dairesi         2020/1824 E.  ,  2020/4935 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

    KARAR

    Davacı, davalı ile imzalanan 02.02.2007 tarihli ihtiyaç kredi sözleşmesine istinaden kullandırılan krediye ilişkin borcun gönderilen ihtarnameye rağmen ödenmediğini, alacağın tahsiline yönelik Bodrum 1. İcra Müdürlüğünün 2008/6131 esas sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise "bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi ifade eder" şeklinde tanımlanmıştır.
    Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4077 sayılı Yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
    Somut olayda, taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davalı gerçek kişi tüketici konumundadır. Bu halde taraflar arasındaki temel ilişkinin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı ve eldeki davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır.
    O halde mahkemece, öncelikle müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi sıfatı ile görülmesi için Bodrum Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararın verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmeş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birince bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara