Esas No: 2018/7318
Karar No: 2020/8184
Karar Tarihi: 14.12.2020
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/7318 Esas 2020/8184 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, tamamı vekil edenine ait 3200 parsel sayılı taşınmazın yaklaşık 5 dönümlük kısmının komşu parseller malikleri davalıların haksız işgalinde olduğunu açıklayarak, vaki elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir. Davalılar davaya cevap vermemiş, duruşmaya katılarak, kendilerine ait taşınmazları bizzat kullanmayıp, icar ve ortakçılık suretiyle başkalarına verdiklerini, sadece icar ve ortakçılık parasını aldıklarını, tecavüzlü alana kendilerinin müdahalesinin olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalıların dava konusu taşınmaza komşu taşınmazların mülkiyeti kendilerine ait olmasına rağmen fiilen kullanmadıklarını beyan ettikleri, aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı, gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiş, davacı vekili temyize gelmiştir.
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
Bilindiği üzere; taşınmazdan yararlanamayan malik, engel olan kişilerden her zaman elatmanın önlenilmesini isteyebilir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının dava konusu iddia ile ilgili olarak, eldeki davayı açmadan önce, hakkı olmayan yere tecavüz suçu isnadı ile bir kısım davalılardan 17.11.2014 tarihinde şikayetçi olduğu, eldeki davada davalılar Yusuf, Mehmet ve Ahmet aleyhine yürütülen soruşturmada şüphelilerin, taşınmazlarını kadastral sınırlarına uygun olarak kullandıklarını, davacıya ait 3200 parsel sayılı taşınmaza tecavüzlerinin bulunmadığını beyan ettikleri, eldeki davada da duruşmalara katılarak, kendilerine ait taşınmazları kiraya veya icara vermek suretiyle kullandıklarını beyan ettikleri, Mahkemece aldırılan 16.02.2016 tarihli fen raporunda davalılara ait taşınmazların davacıya ait taşınmaza toplam 3.886 m2 tecavüzlü olarak kullanıldığının tespit edildiği anlaşıldığına göre, malik oldukları taşınmazlarını dava konusu taşınmaza tecavüzlü olarak kullanan davalılara husumet yöneltilmesinde usulsüzlük bulunmamaktadır.
O halde, Mahkemece işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde husumetten davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüne, sair yönleri incelenmeksizin, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.12.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.