Esas No: 2019/5085
Karar No: 2020/2921
Karar Tarihi: 30.06.2020
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2019/5085 Esas 2020/2921 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
K A R A R
A)Davacı İstemi:
Davacı vekili, davacının 30/04/2005 tarihli tevkifatına göre Esnaf Bağ-Kur hizmetini takip eden gün olan 08/08/2005 tarihinden tescilinin tekrar yapıldığı 01/11/2005 ile 2009, 2010, 2011 yıllarında kesilen tevkifatları dikkate alınarak 30/09/2009 – 30/07/2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitini talep etmiştir.
B)Davalı Cevabı:
Davalı kurum vekili aşamalarda; Davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
C)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
"Davanın KABULÜ ile ;C)İlk Derece Mahkemesi Kararı :
"Davanın KABULÜ ile ;
30/04/2005 tarihli tevkifata göre Esnaf Bağkur hizmetini takip eden 08/08/2005 tarihinden tescilin yapıldığı 01/11/2005 ile kesilen tevkifatlara göre 30/09/2009-30/07/2011 tarihleri arasında davacının tarım bağkur sigortalısı olduğunun tespitine,"karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu;
İstinaf kanun yoluna başvuran davalı kurum vekili; davacının ziraat oda kaydı olmayıp kurum işleminin usul ve yasaya uygun olduğundan bahisle yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı :
"...Somut olayda; davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki 02.02.1998 – 07.08.2005 tarihleri arasındaki uzun süreli sigortalılığından sonra yeniden Tarım Bağ-Kur sigortalılığı için tescilinin ve bu sigortalılık kapsamında prim ödemesinin bulunmadığı, sadece 08.10.2005 tarihli Tarım Bağ-Kur kesintisi bulunduğu anlaşıldığından; davalı Kurum tarafından davacının Tarım Bağ-Kur sigortalılığının 01.11.2005 tarihinden itibaren başlatılması isabetli olup mahkemece 08.08.2005 - 01.11.2005 tarihleri arasındaki dönemin kabulü hatalıdır. Davacının 2005/Ekim - 2013/Ekim tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur prim kesintileri bulunduğu dikkate alındığında ise; mahkemece 30.09.2009 - 30.07.2011 tarihleri arasındaki dönemin kabulü isabetlidir. " gerekçesiyle "1-Davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ... 3. İş Mahkemesi"nin 2018/150 E ve 2019/48 sayılı kararının yeniden hüküm kurulmak üzere ORTADAN KALDIRILMASINA,
a)Davanın Kısmen Kabulü ile;
Davacının 08.08.2005 - 01.11.2005 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı sayılmasına ilişkin talebinin REDDİNE,
Davacının prim kesintileri dikkate alınarak 30.09.2009 - 30.07.2011 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun TESPİTİNE," karar vermiştir.
E)Temyiz:
Davacı vekili: davacının talep tarihlerinde kesintisiz tarımla uğraştığı, 30/04/2005 tarihli prim kesintisinin bulunduğu, davanın tümden kabulü gekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğundan bahisle kararı temyiz etmiştir. Davalı kurum vekili; davacının ziraat oda kaşdı bulunmadığından geçici 54. maddeden faydalanamayacağı, ayrıca 2009 ve 2011 tarihli prim kesintileri bulunmadığı, kurum işleminin yerinde olduğundan bahisle hükmün bozulmasını talep etmiştir.
F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenler ile temyiz kapsam ve nedenlerine göre; davalı kurum vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının Tarım BağKur sigortalısı olduğunun tespiti istemine yöneliktir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar istinaf edilmekle Bölge Adliye Mahkemesince davalı kurum vekilinin talebinin kabulü ile bu kez davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine dair karar verilmiştir.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 29/04/2006 tarihli tarım bağkur giriş bildirgesine istinaden tarım bağkur sigortalılığının 01/05/2006 tarihinde başlatıldığı, ziraat oda kaydı 29/09/2009 tarihinde sona erdiği için aynı tarih itibariyle tarım bağkur sigortalılığının durdurulduğu, davacının sunduğu prim kesintilerine göre 01/04/1995- 01/02/1998, 01/11/2005- 29/09/2009, 31/07/2011-06/03/2014 tarihleri arasında tarım bağkur sigortalısı kabul edildiği, 02/02/1998- 07/08/2005 ve 07/03/2014 tarihinden başlayan 1479 sayılı kanun sigortalılığının bulunduğu, şeker fabrikasınca 30/04/2005 tarihli tevkifat kesintisinin bulunduğu, ancak davacının tevkifat kesintisi bulunan tarihte esnaf bağkur sigortalılığı bulunduğundan bahisle davalı kurumca davacıya 30/04/2005 tarihli kesintiye istinaden tarım bağkur hizmet süresi verilmediği anlaşılmaktadır. Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş kararları; Kurumun prim alacaklarını Bakanlar Kurulu kararı ile ürün bedellerinden tevkifat suretiyle tahsil etmesi halinde, Bağ-Kur’un prim ödenmesine rağmen, sigortalıyı re’sen kayıt ve tescil etmemesi, yasanın kendisine yüklediği re’sen tescil yükümlülüğüne aykırılık teşkil ettiğinden, prim tevkifatının yapıldığı tarihi izleyen aybaşından itibaren sigortalı olarak kabulü gerektiği yönündedir.İlk prim kesintisini izleyen yıllarda prim kesintisi veya ürün tesliminin gerçekleştiğinin belirlendiği durumlarda, bu yıllar için de tespit kararı verilmesi gerekmektedir.Tarım Bağ-Kur sigortalılığının temel koşulu 2926 sayılı Yasanın 2/1 ve 3/b maddelerinde belirtildiği gibi, tarımsal faaliyette bulunmaktır. Prim tevkifatına dayalı tespit davasında, salt ziraat odası ve kooperatif kaydı gibi belgelerin bulunması, davanın kabulü için yeterli değildir. Tarımsal faaliyetin sürdüğünün, faaliyete ilişkin olarak hangi tarımsal ürünlerin üretildiği, nereye satıldığı veya teslim edildiği gibi hususlar da somutlaştırılarak belirlenmelidir. Prim tevkifatı ve ürün tesliminin, iki yıl dışında süreklilik arzettiği hallerde de tarımsal faaliyetin sürekli olduğu kabul edilebilir.Öte yandan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 2926 sayılı Yasa"nın uygulanmasına ilişkin 26/03/1994 günlü 4 nolu tebliğine göre ürün bedellerinden % 1 oranında tevkifat yapmakla yükümlü gerçek ve tüzel kişilerin bu tevkifatı yaparak kurum hesabına intikal ettirmek zorunda oldukları, kesinti yaptığı halde Kurum hesabına yatırmayan gerçek veya tüzel kişilerin, Kuruma karşı sorumlu oldukları, bu kesintilerin yasal faiziyle birlikte kendilerinden tahsil olunacağı TCK."nun 526.maddesi gereğince cezalandırılmaları için suç duyurusunda bulunulacağı bildirildiğinden davacının sattığı ürün bedelinden kesinti yapıldığının tesbiti sigortalılığın kabulü için yeterli olup, kesintiyi yapan davalı Kuruma karşı sorumlu olacağından kesinti yapıldıktan sonra Kurum hesabına yatırılmamış olması dahi sonuca etkili değildir.Somut olayda; davacının 30/04/2005 tarihli prim kesintisi bulunduğu ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda ilgili kesinti için 2005 yılının sonuna kadar tarım bağkur hizmeti almaya hak kazandığı sabit olduğu halde davacının esnaf bağkur hizmetinin bittiği 08/08/2005 tarihinden tarım bağkur sigortalılığının tekrar başlatıldığı 01/11/2005 tarihine kadar Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken bu sürenin reddine dair karar verilmesi hatalıdır. O halde, yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASI gerekmiştir.
G)SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 30/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.