23. Ceza Dairesi 2015/3843 E. , 2015/6825 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/55407
MAHKEMESİ : Küçükçekmece 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 08/09/2011
NUMARASI : 2010/152 (E) ve 2011/647 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 28/09/2009
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanın kendisine ait aracı satmak için oto pazarına götürdüğü sırada, yanına gelen sanık ve temyiz kapsamı dışında bulunan diğer sanık G.. D.. ile aracın satımı konusunda 11.750 TL karşılığında anlaştıkları, ertesi gün katılan ile sanık E.."in, sanığın abisine ait iş yerinde buluşarak araç satış sözleşmesi yaptıkları, bu arada sanık E.."in, “diğer sanık G.."nin yolda olduğunu ve parayı getireceğini söyleyip vekalet işini halledelim” diyerek katılan ile birlikte notere gittikleri, bu sırada diğer sanık G.."nin katılanı arayarak yolda olduğunu geleceğini söyleyerek güven telkin ettiği, bunun üzerine katılanın aracın devri konusunda vekaletname çıkarttığı, ardından sanık E.."in aracın muayenesini yaptıracağını söyleyerek katılanın yanından araç ile ayrıldığı, tekrardan galeriye dönen katılanın beklemesine karşın, sanıkların parayı getirmemesinden şüphelenip verdiği vekaletnameyi aynı gün içerisinde iptal ettirmesine rağmen aracını geri alamadığı, sanıkların bu şekilde baştan beri dolandırıcılık kastı ile hareket edip, hileli eylemlerle haksız menfaat temin ettikleri, katılan ve tanık beyanları ile tüm dosya kapsamından anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık E.."in yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının, paraya çevrilmesi sırasında uygulanan kanun ve maddesinin gösterilmemesi suretiyle, CMK’nın 232/6. maddesine aykırılık oluşturulması,
2) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde “10” gün olarak tayin edilmesi,
3) Sanık hakkında mahkumiyetine karar verilen dolandırıcılık suçu açısından, TCK"nın 53/1. maddesi uyarınca belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına karar verilmemiş olması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, (1) hüküm birinci paragrafındaki paraya çevirme ile ilgili “günlüğü” ibaresinden önce gelmek üzere “TCK’nın 52/2 maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi, (2) hüküm fıkrasında bulunan adli para cezasına ilişkin sırasıyla "10 GÜN" ve “600,00 TL” terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" ve “300 TL” ibarelerinin eklenmesi, (3) hüküm fıkrasına “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibarelerinin eklenmesi, suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.