Nitelikil dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3525 Esas 2015/6795 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3525
Karar No: 2015/6795
Karar Tarihi: 18.11.2015

Nitelikil dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3525 Esas 2015/6795 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık S.N. ile katılan arasında araç takası gerçekleştirildiği ancak S.N.'un aracın devrini gerçekleştirmemesi üzerine katılanı oyalayıp, önceden tanıdığı sanık K.Y.'ya borçlanarak icra takibi gerçekleştirilmesini sağladığı ve aracın haczinden sonra sanık S.N.'ın aracı başka bir kişiye sattığı anlatılmaktadır. Mahkeme, S.N.'un dolandırıcılık suçu işlediğini ancak hileli hareketlerle menfaat sağlanması esnasında icra müdürlüğünün henüz aracı kılmadığı gerekçesiyle suçun nitelikli dolandırıcılık değil dolandırıcılık olduğuna hükmetmiş, K.Y. ise suçun işlenmesine iştirak ettiği için suçlu bulunmuştur. Kararda, hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesi durumunda adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 157/1 maddesi ve 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesidir.
23. Ceza Dairesi         2015/3525 E.  ,  2015/6795 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 11 - 2011/224399
MAHKEMESİ : Tavşanlı Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 06/04/2011
NUMARASI : 2010/92 (E) ve 2011/13 (K)
SUÇ : Nitelikil dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 25/03/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık S.. N.."un, galericilik yapan katılanın işyerine giderek galeride bulunan .. plakalı araç ile kendisine ait olan .. plakalı aracı takas etmek istediğini söylemesi üzerine taraflar arasında sözleşme düzenlenerek, .. plakalı aracın satışının sanık S.. N.."un kızı olan L.. U.."ya yapıldığı ancak, sanık S.. N.."un ruhsatta eski adı olan H.. isminin kayıtlı olması nedeniyle .. plakalı aracının devrinin gerçekleştirilemediği, sanığın bu sorunu halledeceğini söylemesine rağmen katılanı oyalamaya devam ettiği, bu süre zarfında sanık S.. N.."un önceden tanıdığı diğer sanık K.. Y.."ya muvazaalı biçimde borçlanarak .. İcra Müdürlüğü aracılığıyla kendi aleyhine icra takibi gerçekleştirilmesini sağladığı ve fiilen katılanda bulunan ancak devri gerçekleşmeyen .. plakalı aracı haczettirerek katılandan teslim aldıkları, aracın haczinden sonra sanık K.."in araç üzerindeki tedbiri kaldırarak sanık S.. N.."a teslimini sağladığı, sanık S.. N.."un da aracı üçüncü bir şahsa sattığı, bu şekilde sanıkların iştirak halinde kamu kurumunu aracı kılarak dolandırıcılık suçunu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
1- Sanık S.. N.. B.. (K..) yönünden yapılan incelemede; sanığın kendi aracıyla katılanda bulunan aracın takası konusunda anlaşıp katılana ait galerideki aracın devrini kızının üzerine almasına rağmen, ismindeki değişiklikten kaynaklanan idari sorunları kullanarak kendisine ait aracı devretmemek suretiyle hileli hareketlerle menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında, sanığın dolandırıcılık eyleminin aracın devredilmemesi suretiyle gerçekleştirildiği, hileli hareketlerin bu sırada kullanılıp haksız menfaatin bu esnada temin edildiği, icra müdürlüğünün ise haksız menfaatin temin edilmesinden sonra aracı kılınmış olması nedeniyle, sanık S.. N.."un 5237 sayılı TCK"nın 157/1. maddesinde düzenlenen dolandırıcılık suçundan mahkumiyeti yerine, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi,
2- Sanık K.. Y.. yönünden yapılan incelemede; dolandırıcılık eyleminin aracın devredilmemesi suretiyle gerçekleştirilmesi, hileli hareketlerin bu sırada kullanılıp haksız menfaatin bu esnada temin edilmesi, icra müdürlüğünün ise haksız menfaatin temin edilmesinden sonra aracı kılınmış olması nedeniyle, sanık K.. Y.."nın diğer sanığın bu şekilde gerçekleştirilen dolandırıcılık eylemine iştirakinin bulunmaması nedeniyle, sanık K.. Y.."nın üzerine atılı suçtan beraati yerine, yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
3- Kabule göre de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmasa da, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıkların temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara