Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3931 Esas 2015/6791 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3931
Karar No: 2015/6791
Karar Tarihi: 18.11.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3931 Esas 2015/6791 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda, sanığın işyerine giderek telefon satın aldığı ancak değeri 250 TL olan telefonlar karşılığında kullanılmış oldukları için satıcıya 250 TL borçlandığı, daha sonra araç alım satım işi yaptığını söylediği ve bir araç satın alacaklarını teklif ettiği, katılanın 400 TL para vererek sanığın yanına gittiği, sanığın 500 TL vermesi gerektiğini ancak sadece 400 TL para verdiği, daha sonra geri dönmediği iddiaları yer almaktadır. Mahkeme, sanığın suçlu olduğuna karar vermiştir. Ancak, hüküm fıkrasında yapılan bazı hatalar nedeniyle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında belirtildiği gibi, kanun koyucunun adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayin edilmesi halinde mutlaka adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli bir sebep gösterilmeden adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi hatalıdır. Ayrıca, sanık hakkında verilen adli para cezası ile hapisten çevrilen adli para cezalarının toplanması ve hapis cezası yanında belirlenen tam gün sayısının adli para cezasına çevrilmesinde uyulması gereken maddelerin belirtilmemesi de hatalıdır. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri TCK'nın 157/1, 52/2 ve 5237 sayılı TCK'dır.
23. Ceza Dairesi         2015/3931 E.  ,  2015/6791 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 15 - 2012/59682
MAHKEMESİ : Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 09/12/2011
NUMARASI : 2010/577 (E) ve 2011/538 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
SUÇ TARİHİ : 19/10/2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın, telefon satışı yapan katılanın işyerine giderek telefon satın alıp karşılığında kullanılmış iki adet telefon vererek 250 TL borçlandığı, konuşma sırasında sanığın araç alım satım işi yaptığını söylediği, katılanın da araç almayı düşündüğünü söylemesi üzerine sanığın katılanın istediği modelde bir aracı satın alacağını, birlikte gidip bakabileceklerini teklif etmesi üzerine aracı almak amacıyla I.. otogarına yakın bir yere gittikleri, sanığın elinde senet olduğunu ancak galericiye 500 TL para vermesi gerektiğini 400 TL paraya ihtiyacı olduğunu söyleyip katılanı ikna ederek katılandan 400 TL para aldığı, kendisinin galericinin yanına gideceğini katılana beklemesini söyleyip yanından ayrıldıktan sonra geri dönmediği, sanığın bu şekilde hileli hareketlerle menfaat temin etmek suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık savunması, katılan beyanları ile tüm dosya kapsamına göre mahkemenin mahkumiyet kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmasa da, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi,
2-5237 sayılı TCK"nın cezaların toplanması kuralına yer vermediği dikkate alınarak sanık hakkında hükmolunan her bir cezanın diğerinden bağımsız olduğu gözetilmeden TCK"nın 157/1. maddesi kapsamında doğrudan verilen adli para cezası ile hapisten çevrilen adli para cezalarının toplanmasına karar verilerek sonuç olarak 6.500 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
3-Hapis cezası yanında belirlenen tam gün sayısının adli para cezasına çevrilmesi sırasında uygulama maddesinin gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “30 gün”, “25 gün” ve “500 TL” adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”, “4 gün” ve “80 TL” adli para cezası ibarelerinin eklenmesi suretiyle ve “aynı neviden para cezaları toplanarak sanığın 6.500 TL adli para cezasıyla cezalandırılmasına” ilişkin bölümün hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, “adli para cezaların ayrı ayrı infaz edilmesine” denilmek suretiyle ve yine sanık hakkında hapis cezasının yanında hükmolunan gün adli para cezasının adli para cezasına çevrildiği bölüme “TCK"nın 52/2. maddesi gereğince” ifadesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Hemen Ara