Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6142 Esas 2015/6790 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6142
Karar No: 2015/6790
Karar Tarihi: 18.11.2015

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6142 Esas 2015/6790 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık kendisini polis Haşim olarak tanıtıp mağdur M. Y.'ya babasının icraya borcu olduğunu belirterek 65 TL para vermesi gerektiğini söylemiş; mağdur bu doğrultuda 65 TL'yi kasadan vermiştir. Yarım saat sonra sanık tekrar mağdurun yanına giderek yanlış hesapladığını babasının borcunun 155 TL olduğunu belirtip 90 TL daha almıştır. Sanık zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden cezalandırılmıştır. Karar TCK'nın 168/1. ve 43/1. maddelerine göre etkin pişmanlık hükümleriyle birlikte sanığın zincirleme dolandırıcılık suçu işlemekten cezalandırılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
TCK'nın 168/1. maddesi, bir suç işlenmeden önce veya işlendikten hemen sonra suçun önlenmesi veya suçun işlenmesi dolayısıyla doğrudan ya da dolaylı zarar gören kişinin mağduriyetinin giderilmesi halinde, etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanacağını belirtmektedir.
TCK'nın 43/1. maddesi ise, suçun zincirleme veya gizli üyeliği hâlinde, suça katılan kişilerin her biri hakkında ayrı ayrı ceza verilmesi gerektiğini, ancak bu kişilerin cezalarının birbirinin etkisini ortadan kaldırmaması ve suçun işlenmesindeki rollerinin dikkate alınarak indirim yapılması gerektiğini belirtmektedir.
23. Ceza Dairesi         2015/6142 E.  ,  2015/6790 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2012/172785
    MAHKEMESİ : Silifke Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 18/01/2012
    NUMARASI : 2009/106 (E) ve 2012/10 (K)
    SUÇ : Dolandırıcılık

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, mağdur M. Y.ı"ya ait olan ancak olay tarihinde M. Y.."nın suç tarihinde 14 yaşındaki oğlu mağdur H.Y.ı"nın bulunduğu markete girerek kendisi polis Haşim olarak tanıtıp mağdura babasının icraya borcu olduğunu bu nedenle 65 TL para vermesi gerektiğini söylediği, mağdurun paniğe kapılıp sanığa inanarak 65 TL parayı kasadan alıp verdiği, yarım saat sonra sanığın tekrar mağdurun yanına giderek yanlış hesapladığını babasının borcunun 155 TL olduğunu söyleyerek 90 TL daha alıp işyerinden ayrılmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanık, mağdur ve temyiz dışı sanık beyanları, mağdur ve sanıkla ilgili alınan doktor raporları ile tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin mahkumiyet kararına ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1-Mağdur M. Y."nın kollukta alınan 29/08/2007 tarihli beyanında, zararının tamamen giderildiğini ifade etmesi ve kararın gerekçe kısmında bu doğrultuda sanık hakkında TCK"nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulama koşullarının oluştuğunun belirtilmesine rağmen uygulanmaması suretiyle kararda çelişkiye düşülmesi,


    2-Sanığın, aynı suç işleme kararının icrası kapsamında değişik zamanlarda 65 TL ve 90 TL olmak üzere birden fazla kez mağdurdan menfaat temin etmiş olması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 43/1. maddesi gereğince zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanun"un 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 18/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Hemen Ara