Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13399 Esas 2015/6779 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/13399
Karar No: 2015/6779
Karar Tarihi: 17.11.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/13399 Esas 2015/6779 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/13399 E.  ,  2015/6779 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 15 - 2013/228171
MAHKEMESİ : Bilecik Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 20/03/2013
NUMARASI : 2012/127 (E) ve 2013/27 (K)
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan
SUÇ TARİHİ :15/02/2012

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın abisi olan şikayetçiye ait kimlik bilgilerini kullanarak fotoğrafsız nüfus kayıt örneği ile ilgili kurumun zararına farklı tarihlerde ve hastanelerde tedavi olduğu, ilaç aldığı, sanığın resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan, nitelikli dolandırıcılık suçlarını işlediği iddia olunan somut olayda;
Sağlık Bakanlığı’nın 11.05.2000 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan Acil Sağlık Hizmetleri Yönetmeliği’nin 37. maddesi; “yataklı tedavi kuruluşları, acil sağlık hizmetlerinin bedelini hizmet sundukları kişinin ödeme imkânları çerçevesinde tahsil ederler.” ,
2008/13 sayılı Başbakanlık Genelgesi’nin;
Birinci maddesi; “acil sağlık hizmeti vermekle yükümlü bulunan sağlık kuruluşları, acil vakaları hastanın sağlık güvencesi olup olmadığına veya ödeme gücü bulunup bulunmadığına bakmaksızın kabul edecek ve gerekli tıbbi müdahaleyi kayıtsız-şartsız ve gecikmeksizin yapacaktır. Hiçbir sağlık kuruluşu acil olarak gelen hastalara yeterli personeli veya donanımı olmadığı, ilgili birimi veya boş yatağı bulunmadığı, hastanın sağlık güvencesi olmadığı ve benzeri sebepler ile gerekli acil tıbbi müdahaleyi yapmaktan kaçınmayacaktır.” ,
Dokuzuncu maddesi; “herhangi bir sağlık güvencesi olmayan vatandaşlardan ödeme gücü bulunmayanların acil sağlık hizmeti bedelleri kendilerinden talep edilmeyecektir. Bunlardan kamuya ait sağlık kuruluşlarından ve ayakta teşhis ve tedavi yapan özel sağlık kuruluşlarından acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümleri çerçevesinde sağlık kuruluşunun bulunduğu yer sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfından talep edilecektir. Bu konuda gerekli tedbirler ilgili vakıf başkanlıklarınca alınacaktır. Özel hastanelerden acil sağlık hizmeti alanların hizmet bedelleri ise talep edilmesi halinde 2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu’nun 32"nci, 5393 sayılı Belediye Kanunu"nun 38"inci ve 60"ıncı, 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun 18"inci maddeleri gereğince sağlık kuruluşunun bulunduğu yerin belediyesince ödenecektir. Bu amaçla belediyelerce bütçelerine yeterli ödenek konulacaktır.” şeklinde hükümler içermektedir.
Bu mevzuat çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde, suçun yasal unsurlarının oluşmadığına yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir. 
Tebliğnamede sanığın, kardeşinin kimlik bilgilerinden yaralanarak farklı zamanlarda, katılan kurumun zararına olacak şekilde, kendisini tedavi ettirmek olan eylemlerinin zincirleme dolandırıcılık suçunun olacağına yönelik görüşe, ödeme gücü bulunmayan sanıktan acil sağlık hizmet bedelinin alınamayacağı bu sebeple dolandırıcılık suçunun yasal unsurlarının oluşmaması nedeniyle iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan kurum vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 17/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Hemen Ara