Esas No: 2015/3901
Karar No: 2015/6742
Karar Tarihi: 17.11.2015
Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3901 Esas 2015/6742 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/35306
MAHKEMESİ : Gölcük 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/09/2011
NUMARASI : 2011/374 (E) ve 2011/325 (K)
SUÇ : Dolandırıcılık
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın katılan vasıtasıyla tanıştığı şikayetçiye otomobil almak üzere araçla ........"e doğru hareket ettikleri, ulaştıklarında sanığın şikayetçiden araç bedeli olan 10.750 TL"yi ve nüfus cüzdanını alarak “sen burada otur biz arabayı alıp gelelim” diyerek araçtan indirdiği ve araçta bulunan şikayetçinin oğlu olan ve tanık olarak beyanı alınan M.. C.. ve katılanla birlikte yola devam ettiği, sonrasında sanığın üzerini değiştirip hemen geleceğini söyleyerek katılan ile tanığı ağabeyine ait olduğunu söylediği bir işyerinin önünde indirip, aldığı paralarla birlikte uzaklaştığı, işyerinde bulunan kişilerin sanığı tanımadıklarını söylemeleri üzerine katılan ve tanığın polise haber verdikleri ve sanığın yakalandığı anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.