Esas No: 2021/2071
Karar No: 2021/4079
Karar Tarihi: 05.04.2021
Dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2021/2071 Esas 2021/4079 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle;
1- TCK."nın 207/1, 62, 5 maddeleri gereğince mahkumiyet
2- TCK."nın 157/1, 35, 62/1, 52 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık hakkında dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve özel belgede sahtecilik suçundan, İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/06/2010 tarih ve 2010/146 E., 2010/405 K. sayılı kararı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 5 yıl denetim süresi belirlenmesine karar verildiği, söz konusu kararın 23/07/2010 tarihinde kesinleştiği, denetim süresi içinde sanık hakkında Gaziosmanpaşa 3. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 02/02/2017 tarih ve 2014/680 E., 2016/738 K. sayılı ilamı ile sanık hakkında 28/02/2014 tarihinde işlediği mühür bozma suçundan dolayı mahkumiyetine hükmedildiği ve bu hükmün 31/01/2017 tarihinde kesinleşmesiyle yapılan ihbar üzerine CMK"nın 231/11 maddesi gereğince; hükmün açıklanmasına ilişkin İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 21/06/2017 tarih ve 2017/45 E., 2017/280 K. kararı ile sanığın dolandırıcılık suçuna teşebbüs ve özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"un 311. maddesi hükmüne göre, eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunulması halinde, inceleme merciinin Yargıtay’ın ilgili dairesi olduğu ve sanığın 28/05/2020 tarihli dilekçesi ile eski hale getirme istemiyle birlikte temyiz talebinde de bulunduğu anlaşıldığından, mahkemenin 04/06/2020 tarihli ek kararı ve sonrası işlemler yok sayılarak, sanığın yokluğunda verilen mahkumiyet hükümlerinin, doğrudan MERNİS adresine tebliğe çıkarıldığı, bu adrese tebliğ yapılamaması nedeniyle, aynı adrese Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu, bu nedenle sanığın temyiz istemi niteliğinde olan 28/05/2020 tarihli dilekçesinin öğrenme üzerine ve süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
Her ne kadar tebliğnamede; İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/06/2010 tarih ve 2010/146 E., 2010/405 K. sayılı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın kesinleşmediği ve denetim süresinin de başlamadığı ve 5271 sayılı CMK.nun 231/11. maddesi uyarınca hükmü açıklama koşullarının oluşmadığı yönünde görüş bildirilmişse de; İstanbul 6. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 18/06/2010 tarih ve 2010/146 E., 2010/405 K. sayılı ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararın sanık müdafiine 15/07/2010 tarihinde usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğinin anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
Sanığın üzerine atılı “dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik” suçunun gerektirdiği cezanın miktar ve nevi itibariyle, TCK"nın 157/1, 207/1, 66/1-e ve 67/4 maddelerine göre hesaplanan 12 yıllık dava zamanaşımı süresinin, suç tarihi olan 09/08/2005 tarihinden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair ilk kararın kesinleştiği 23/07/2010 tarihi ile hükmün açıklanmasına sebep olan ikinci suçun işlendiği 28/02/2014 tarihleri arasında duran süreler de eklenmek suretiyle, temyiz inceleme günü arasında gerçekleştiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, 05/04/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.