Mühür bozma - imar kirliliğine neden olma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/3241 Esas 2020/4880 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/3241
Karar No: 2020/4880
Karar Tarihi: 24.02.2020

Mühür bozma - imar kirliliğine neden olma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/3241 Esas 2020/4880 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, imara aykırı şekilde inşaat yapması nedeniyle mühürlenmiş bir binayı tekrar açarak inşaatına devam ettiği için mühür bozma suçundan mahkum oldu. Ancak mahkeme, sanığın birden fazla ilamda suç işlediği için tekerrüre düşmesi gerektiğini göz ardı etti. Ayrıca, hak yoksunluğu hükmünün Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle uygulanması mümkün değildi. İkinci olarak, sanığın imar kirliliğine neden olması suçundan verilen hüküm, 7143 sayılı Kanun’un 16. maddesi ile İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. madde uyarınca değerlendirilmesi gerektiğinin belirlenmesiyle bozuldu. Kanunlar: TCK 43/1, TCK 53/1-b, TCK 58, 5275 sayılı Kanun’un 108/2, 5320 sayılı Kanun’un 8/1, 1412 sayılı CMUK’nın 322, 7143 sayılı Kanun’un 16, 3194 sayılı İmar Kanunu.
18. Ceza Dairesi         2019/3241 E.  ,  2020/4880 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Mühür bozma, imar kirliliğine neden olma
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet

    KARAR

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1- Sanığa yükletilen mühür bozma eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Sanığın, 14/11/2012 tarihli tutanak ile ruhsatsız inşaat yaptığı tespit edilerek mühürleme işlemi yapıldıktan sonra, 11/07/2013 tarihinde suça konu inşaata devam edildiğinin tespit edilmesi nedeniyle yeniden mühürleme işlemi sonrasında tekrar inşaata devam etmesi şeklindeki eylemlerinin zincirleme biçimde işlenmiş mühür bozma suçunu oluşturması nedeniyle, TCK"nın 43/1. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    TCK’nın 58. maddesi uygulanırken, 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi uyarınca ilamdaki en ağır cezayı içerir suça ilişkin hükümlülüğün tekerrüre esas alınması gerektiği düşünülmeden, birden fazla ilam tekerrüre esas alınmış ise de, bu hususun infaz aşamasında re’sen gözetilebileceği,
    Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır.
    Ancak;
    TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri bu nedenle yerinde ise de, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye kısmen uygun olarak, "TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması" biçiminde HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- İmar kirliliğine neden olma suçundan verilen hükme yönelik temyizin incelenmesinde ise,
    Hükümden sonra 18/05/2018 tarih ve 30425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7143 sayılı Kanun"un 16. maddesi ile 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen geçici 16. maddesi uyarınca sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ...’ın temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak, sair yönleri incelenmeksizin HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 24/02/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.











    Hemen Ara