Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2304 Esas 2019/124 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2304
Karar No: 2019/124
Karar Tarihi: 15.01.2019

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2017/2304 Esas 2019/124 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Davacı, davalıya satıp teslim ettiği mal bedeli ödenmediği için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu ve takipten sonra davalının üç adet çek verdiğini ancak 7.000,00 TL'lik çekin vadesinin gelmediğini belirtmiştir. Davalı, davacıya borcu olmadığını savunarak davanın reddedilmesini talep etmiştir. Mahkeme, Dairemizin bozma kararına uyarak tüm dosya kapsamına göre, davacının 3.300,66 TL alacağı olduğunu ve itirazın iptaline karar vermiştir. Ayrıca, davacının icra inkar tazminatı talebi reddedilmiştir. Kararın temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, davalının temyiz isteminin reddine, yerel mahkeme hükmünün davacı yararına bozulmasına karar vermiştir. Kararda belirtilen İİK'nin 67/2 maddesi gereğince, davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği ifade edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu'nun 67/2 maddesi, borçlu tarafından hesap edilebilen alacakların tahsili için yapılan icra takibinde borçlu tarafından itiraz edilmesi halinde, mahkeme kararı ile itirazın iptal edilmesi durumunda, alacaklıya icra inkar tazminatı ödenmesini düzenlemektedir.
19. Hukuk Dairesi         2017/2304 E.  ,  2019/124 K.

    "İçtihat Metni"


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekili tarafından duruşmalı olarak, davacı vekili tarafından duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine, duruşma isteğinin miktar yönünden reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, davacının davalıya satıp teslim ettiği mal bedeli ödenmediği için başlattığı icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, davalının takipten sonra toplam 27.000,00 TL bedelli üç adet çek verdiğini, bu çeklerden toplam 20.000,00 TL bedelli iki tanesinin ödendiğini, 7.000,00 TL"lik çekin vadesinin gelmediğini, davalının ödenmemiş, 12,172,83 TL borcu kaldığını ileri sürerek bu miktar üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davalının davacıya borcu olmadığını, faturaların tek başına alacağın varlığını kanıtlamadığını, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak davanın reddi ile %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen ilk kararının davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25/05/2016 tarihli ve 2016/1106 - 2016/9332 sayılı kararı ile "Davalının kendi aleyhine delil teşkil eden ticari kayıtlarına göre 30.366,82 TL borçlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu borca karşılık 27.000 TL ödeme yapıldığı mahkemenin kabulündedir. Takip öncesi davalı taraf temerrüde düşürülmediğinden takip öncesi dönem için işlemiş faiz talep edilemez. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir." gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece, uyulan bozma ilamı ile tüm dosya kapsamına göre, davalının davacıya 3.300,66 TL borçlu olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 3.300,66 TL asıl alacak yönünden itirazın iptaline, takibin bu bedel üzerinden devamına, davaya konu alacak likit olmayıp yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminatı isteğinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Davacı şirketin temyizi, lehine icra inkar tazminatı verilmesi gerektiğine ilişkindir. Dava konusu alacak likit, bir başka deyişle borçlu tarafından hesap edilebilir nitelikte bulunduğundan, hüküm altına alınan alacak miktarı üzerinden davacı yararına İİK’nin 67/2 maddesi gereğince icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, bu konudaki talebin reddi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz isteminin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle yerel mahkeme hükmünün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 15/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Hemen Ara