23. Ceza Dairesi 2015/3886 E. , 2015/6695 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 15 - 2012/38677
MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 27/10/2011
NUMARASI : 2010/496 (E) ve 2011/599 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 29/01/2010
Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın, katılanın şube müdürü olarak çalıştığı nakliye firmasında şoför olarak işe başladığı, olaydan bir gün önce sanığın kullandığı araca marketlere götürülmek üzere paletler üzerinde ve etrafı sarılı halde peynir tenekelerinin yüklendiği, olay günü sanığın katılanı telefon ile arayarak yolda seyir halinde iken aracın arka kapısının açılması sonucu 28 adet peynir tenekesinin araçtan düştüğünü, geldiği güzergaha baktığında da tenekeleri bulamadığını bildirdiği, olay yerine polis çağrıldığı ve yapılan araştırmada araçtan peynir tenekelerinin düştüğüne dair herhangi bir bulguya rastlanılmadığı ve yolda düşmüş olan herhangi bir peynir tenekesinin bulunmadığı anlaşıldığından hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 360 gün olarak tayin edilmesi,
2- TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususların aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "360 GÜN", "300 GÜN" ve "20X300=6.000 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN", "4 GÜN" ve "80 TL" ibarelerinin eklenmesi; hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 17/11/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.