Değişen suç vasfına göre güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6406 Esas 2015/6692 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6406
Karar No: 2015/6692
Karar Tarihi: 17.11.2015

Değişen suç vasfına göre güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6406 Esas 2015/6692 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesi, değişen suç vasfına göre güveni kötüye kullanma suçunu işleyen bir sanığın davasını görüştü. Sanığın, M.. K..'a yurt dışında iş bulacağını ve kendilerini çalışmaya götüreceğini söyleyerek katılandan para aldığı ve daha sonra ortadan kaybolduğu iddiaları söz konusuydu. Ancak mahkeme, sanığın hileli hareketlerde bulunduğunu ve dolandırıcılık suçunu işlediğini kabul etmedi ve eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna karar verdi. Zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması ve adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi sebepleriyle karar bozuldu. Kararda geçen kanun maddeleri, TCK'nın 43/2 ve 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 326/son maddesi olarak belirtildi.
23. Ceza Dairesi         2015/6406 E.  ,  2015/6692 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2012/179706
    MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 06/10/2011
    NUMARASI : 2009/1045 (E) ve 2011/460 (K)
    SUÇ : Değişen suç vasfına göre güveni kötüye kullanma

    Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
    Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “12.05.2009” yerine, sanığın katılandan para aldığı tarih olan “09.03.2009” olarak mahallinde düzeltilmesi mümkün görülmüştür.
    Sanığın katılan ve şikayetçi M.. K.."a yurt dışında iş bulacağını ve kendilerini çalışmaya götüreceğini söylemek suretiyle kandırarak katılan ve şikayetçiden 600"er TL para aldığı ve ortalıktan kaybolduğu iddia olunan olayda;
    1- Sanığın katılan ve şikayetçi M.. K.."dan para almadan önce hileli hareketlerde bulunarak kendilerini yurt dışına götüreceğini söyleyip katılanı ve şikayetçiyi kandırmak şeklinde gerçekleştirdiği eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden eylemin güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmesi,
    2- Sanığın aynı anda görüştüğü katılan ile şikayetçi M.. K.."dan aynı ortamda haksız menfaat temin ettiğinin anlaşılması karşısında TCK"nın 43/2. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    3- Kabule göre de, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,


    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"nın 326/son maddesi gereğince sonuç ceza miktarı itibariyle sanığın kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 17/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara