Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3932 Esas 2015/6611 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3932
Karar No: 2015/6611
Karar Tarihi: 16.11.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3932 Esas 2015/6611 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanık, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan dolayı suçlu bulunmuştur. Sanık, kargo şirketinde dağıtım elemanı olarak çalışan ve kargo teslimi yapılan müşterilerden para tahsil etmeye yetkisi olan birisiydi. Ancak, sanık, kargo şirketinin bir kısım kargolarını ilgililerine teslim etmesine rağmen, şirket adına tahsil ettiği paraları şirket kasasına teslim etmeyip, uhdesinde bulundurarak suç işlemiştir.
Mahkeme, sanığın suçlu olduğunu ve eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğunu belirtmiştir. Sanığın, birden fazla kişiden tahsil ettiği parayı uhdesinde bulundurmak suretiyle menfaat temin ettiği anlaşılsa da, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmaması gerektiği belirtilmiştir.
Ancak, mahkemenin hükmünde bazı hatalar tespit edilmiştir. Hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlaka adli para cezasının da alt sınırdan tayin edilmesi gerektiği yönündeki TCK ve Yargıtay Ceza Genel Kurulunun kararlarına uyulmamıştır. Ayrıca, sanığa tayin edilen adli para cezasının miktarı belirlenirken TCK'nın ilgili maddesine atıfta bulunulmamıştır. Bu nedenlerle mahkeme kararı bozulmuş ve sanığın adli para cezası düzeltilerek onanmıştır.
Kanun Maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 43/1 maddesi
- Türk Ceza Kanunu'nun 155/2, 62, 52/2 maddeleri
- Türk Ceza Kanunu'nun 50/1-a, 52/2-3. maddeleri
- CMUK'un 232/6. maddesi
- CMUK'un 321 ve 322. maddeleri
23. Ceza Dairesi         2015/3932 E.  ,  2015/6611 K.
"İçtihat Metni"


Tebliğname No : 15 - 2012/59675
MAHKEMESİ : Isparta 1. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/10/2011
NUMARASI : 2010/505 (E) ve 2011/405 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 05.10.2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Şikayetçinin yetkili olduğu kargo şirketinde dağıtım elemanı olarak çalışan ve kargo teslimi yapılan müşterilerden para tahsil etmeye yetkisi bulunan sanığın, anılan şirketin bir kısım kargoları, ilgililerine teslim etmesine rağmen şirket adına tahsil ettiği paraları şirket kasasına teslim etmeyip, uhdesinde bulundurmak suretiyle hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın aşamalardaki beyanlarına ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, sabit görülen eyleminin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Sanığın, 5237 sayılı TCK"nın 43/1 maddesi kapsamında, birden fazla kişiden tahsil ettiği parayı uhdesinde bulundurmak suretiyle menfaat temin etmiş olduğunun anlaşılması karşısında, zincirleme suç hükümlerinin uygulanmayarak eksik ceza tayin edilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi;
2- Sanık hakkında hükmolunan adli para cezasının miktarı belirlenirken uygulama maddesi olarak TCK"nun 52/2 maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK"nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3- 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda cezaların içtimaının düzenlenmediği gözetilmeden sanığa sonuç olarak tayin edilen 10 ay hapis ve 25 gün karşılığı adli para cezasının TCK.nun 50/1-a ve 52/2. maddeleri uyarınca tayin edilen 10 ay hapis cezasından çevrilen 6.000 TL para cezası ile 25 gün adli para cezası karşılığı olan 500 TL adli para cezalarının toplanması suretiyle sanık hakkında 6.500 TL adli para cezasına hükmedilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak, bu aykırılıkların yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükümde yer alan ""5237 sayılı TCK"nın 155/2, 62, 52/2 maddeleri gereğince sonuç olarak verilen 25 gün adli para cezası karşılığı aynı Kanunun 52. maddesi gereğince günlüğü 20.00 TL"den olmak üzere 500 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ifadelerinin yerine "5237 sayılı TCK"nın 155/2 maddesi gereğince 5 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına, aynı Kanunun 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapılarak 4 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına ve aynı Kanunun 52/2 maddeleri gereğince, verilen 4 gün adli para cezası karşılığı günlüğü 20.00 TL"den olmak üzere sonuç olarak 80.00 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına"" ifadelerinin yazılması; hüküm fıkrasındaki adli para cezasının miktarının belirlenmesine ilişkin kısımda sanığa tayin olunan adli para cezasının cümlesinden sonra gelmek üzere “TCK"nun 52/2 maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesi; ve ayrıca hükümden cezaların toplanmasına ilişkin ifadelerin çıkartılarak, yerine “5237 sayılı TCK. nun 50/1-a, 52/2-3. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezasının günlüğü 20 liradan 6.000 TL olarak seçenek yaptırıma dönüştürülen adli para cezası ile 4 gün karşılığı TCK.nın 52/2. maddesi uyarınca günlüğü 20 TL"den hesaplanarak 80 TL olarak verilen adli para cezalarının ayrı ayrı infazlarına"" cümlesinin eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


Hemen Ara