Esas No: 2017/4692
Karar No: 2020/4447
Karar Tarihi: 09.06.2020
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2017/4692 Esas 2020/4447 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne ilişkin hükmün temyizi üzerine, miktar yönünden temyiz dilekçesinin reddine yönelik olarak verilen ek kararın yasal süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı vekili, müvekkili tarafından davalıya verilen vekaletname uyarınca satılmış olan ... ili,... 29 parsel sayılı taşınmazın 6100 sayılı Kanunun 107. maddesi uyarınca dava tarihi itibariyle tespit edilecek rayiç bedelinden müvekkilinin hissesi oranında satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalının kardeş olduklarını, söz konusu intikale konu taşınmazın dava dilekçesinde de bahsedildiği gibi intikali yapıldıktan sonra satıldığını ve bütün mirasçıların bu satıştan paylarını aldıklarını, söz konusu taşınmazın intikalinin 1994 yılında yapıldığını, davacının kendine düşen payı almasına rağmen açtığı söz konusu alacak davasının zamanında açılmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, davacının davasının kabulü ile 1.000,00 TL satış bedeli tazminatının satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasına Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verilmiş, davacı ve davalı taraflarca karar temyiz edilmiştir. Ardından mahkemece verilen 27/02/2017 tarihli ek karar ile; talep edilen miktarın 1000,00 TL olduğu, bu miktarın da kabul edildiği, ıslah ve saklı tutma taleplerinin de olmadığı karar tarihi itibariyle de kesinlik sınırının 2.190.00 TL olduğu gerekçesiyle her ne kadar kararın son kısmında Yargıtay yolu açık olmak üzere karar verilmiş ve taraflarca da temyiz edilmiş ise de, kararın miktar yönünden kesin kararlardan olması dikkate alınarak, davacı ve davalının temyiz taleplerinin reddine karar verilmiş, ek karar davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemenin, davacı ve davalının temyiz dilekçelerinin miktar yönünden reddine ilişkin 27/02/2017 gün ve 2016/319 - 510 sayılı kararı yasaya uygun olduğundan bu karara yönelik temyiz itirazının reddiyle kararın onanması gerekir.
SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenle kararın ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 23,00 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/06/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi