Esas No: 2019/4027
Karar No: 2021/4216
Karar Tarihi: 22.06.2021
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/4027 Esas 2021/4216 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 22/11/2016 tarihinde verilen dilekçeyle önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 19/06/2018 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından talep edilmiştir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili, duruşmasız incelemesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 22/06/2021 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av.... ile karşı taraftan davacı ... vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Açık duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının ONANMASINA, 3.050,00TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 22/06/2021 tarihinde oy çokluğu ile karar verildi.
(Muhalif)
KARŞI OY
Türk Medeni Kanunu"nun 2/2. Maddesi "Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz" hükmünü içermektedir. Davalı vekili aşamalardaki savunmasında, davacının, satıcı (dahili davalının) yeğeni olduğunu, bu nedenle söz konusu satıştan da haberinin bulunduğunu, bu hususu tanık anlatımları ile kanıtlamak istediklerini belirtmesine rağmen, ilk derece mahkemesince bu talep reddedilmiştir. Davalı, davacının, amcası olan dahili davalıyı satışa ikna ettiğini, bu nedenle satıştan haberinin olduğunu, satış işlemleri sırasında tapu dairesinde bulunduğunu, buna rağmen, sebepsiz zenginleşme amacıyle Yasa"nın verdiği ön alım hakkını kötüye kullandığını kanıtlaması halinde, artık davacının ön alım hakkını kullanması açıkça hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilmesi ve davanın reddine karar verilmesi gerekir. HMK"nun 240/2. Maddesine göre, davanın tarafları, maddi vakıalara ilişkin olarak tanık dinlenilmesini talep edebilirler. Davalı ile dahili davalı arasında tapuda satış işlemi yapıldığı zaten çekişmeli değildir; yani tanık dinletme talebi, resmi satış senedinin aksini kanıtlamaya yönelik bir amaç taşımamaktadır. HMK"nun 27/2-b bendine göre açıklama ve ispat hakkı, hukuki dinlenilme hakkının bir unsurudur. Bu nedenle; taraf vekillerinin tanık dinletme taleplerinin ilk derece mahkemesince reddedilmesi, eksik inceleme sonucunu doğurmuştur. Kararın bu nedenle bozulması gerektiği kanaati ile, sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum.