5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/15438 Esas 2021/5238 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/15438
Karar No: 2021/5238
Karar Tarihi: 31.03.2021

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2018/15438 Esas 2021/5238 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Mahkeme, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçundan hüküm giyen sanığın dosyasının yeniden değerlendirilmesi gerektiğine karar verdi. Kararda, 7242 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın ilgili maddelerine eklenen düzenlemelerin sanık lehine olduğu ve yerel mahkemenin bu düzenlemeleri göz önünde bulundurarak ilgili yasal koşulların oluşup oluşmadığını saptama ve sonuca göre uygulama yapma görevinin olduğu belirtildi. Ayrıca, dosyanın \"Basit Yargılama Usulü\" yönünden yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulandı. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri: 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ve 62. maddesi, 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesi ve 5/2. maddesi, 5237 sayılı TCK'nun 7'nci maddesi, 5271 sayılı CMK'nun 251/1. maddesi, Anayasa'nın 38. maddesi ve 7188 sayılı Kanun'un 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendi.
7. Ceza Dairesi         2018/15438 E.  ,  2021/5238 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM : Hükümlülük, erteleme, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    1) Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2) 28.06.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile 5607 sayılı Yasanın 3/5. maddesinde yapılan değişiklik öncesi anılan maddede öngörülen hapis cezası üst haddinin 2 yıl olduğu gözetilerek;
    Anayasa Mahkemesi"nin 25/06/2020 tarihli, 2020/16 Esas ve 2020/33 Karar sayılı iptal kararı ile 17/10/2019 tarih ve 7188 sayılı Kanunun 24. maddesi ile yeniden düzenlenen ve 5271 sayılı CMK’nun 251/1. maddesinde hüküm altına alınan basit yargılama usulüne ilişkin aynı Yasanın geçici 5/1-d bendinde yer alan “...kovuşturma evresine geçilmiş...” ibaresinin Anayasa"ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmesi, aynı şekilde 16.03.2021 tarihli, 31425 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 14.01.2021 tarih ve 2020/81 E., 2021/4 K. sayılı kararı ile yargılama aşamasında olup, henüz kesinleşmiş hükümle sonuçlanmamış dosyalar yönünden, ceza miktarı üzerinde fail lehine etki doğuracağı, bu nedenle belirli bir tarih itibariyle hükme bağlanmış olan dosyalarda basit yargılama usulünün uygulanmamasının Anayasa"nın 38. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle 7188 sayılı Yasanın 31. maddesiyle eklenen Geçici 5. maddenin (d) bendinde yer alan "...hükme bağlanmış..." ibaresinin iptal edildiği de dikkate alınmak suretiyle, TCK"nun 7. ve CMK’nun 251. maddeleri uyarınca dosyanın “Basit Yargılama Usulü” yönünden yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    3) Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarih ve 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar sayılı kararında ayrıntıları belirtildiği gibi; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK’nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi bakımından;
    Temyiz incelenmesine konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 13.05.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 10.07.2013 olduğu,
    Daha önce incelenerek onanmasına karar verilen Dairemizin 2015/20200 Esas numarasına kayıtlı Diyarbakır 1. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2013/522 Esas, 2013/1143 Karar sayılı dosyasında sanığa atılı eylem ile ilgili olarak suç tarihinin 01.07.2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 31.07.2013 olduğu,
    Anılan dosyalarda sanığın eylemlerinin benzer mahiyette olduğu dikkate alınarak, kesinleşen dosyanın da aslının veya onaylı bir örneğinin bu dosya arasına alınarak, sanığın bu eylemi bir suç işleme kararı icrası kapsamında işleyip işlemediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesi uyarınca zincirleme suç hükümlerinin uygulanıp uygulanamayacağı hususu tartışıldıktan sonra bir karar verilmesi gerektiğinin ve kesinleşmiş cezanın mahsup edilmesi gerektiği dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 31/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.










    Hemen Ara