Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3533 Esas 2015/6512 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3533
Karar No: 2015/6512
Karar Tarihi: 12.11.2015

Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3533 Esas 2015/6512 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi         2015/3533 E.  ,  2015/6512 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2013/160074
    MAHKEMESİ : Karabük Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 30/11/2010
    NUMARASI : 2010/134 (E) ve 2010/240 (K)
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanık hakkında TCK’nın 271. maddesi uyarınca suç uydurma suçundan hüküm kurulmamış ise de, dava zamanaşımı içinde hüküm kurulması olanaklı görülmüştür.
    Sanığın, daha önce bankaya kredi için başvurmasına karşın koşulları taşımadığı gerekçesiyle kredi isteminin reddedildiği, bunun üzerine sanığın, kardeşi M.. A.."nun kimlik bilgilerini kullanarak oluşturduğu ele geçirilemeyen nüfus cüzdanına kendi fotoğrafını yapıştırdığı; yine, yanında çalıştığı işvereni Ş.. Y.."ın sanık adına daha önce düzenlemiş olduğu maaş bordrosu üzerine kardeşi olan M. E."in adını yazıp bordronun aldatma yeteneğini haiz olacak biçimde renkli fotokopisini çektiği, bu biçimde sahte olarak oluşturduğu belgeleri dayanak göstererek şikâyetçi bankaya kredi çekmek üzere başvurduğu ve banka tarafından kendisine 5.000 TL kredi tahsis edilip ödenmesini sağladığı böylece sanığın nitelikli dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia ve kabul edilen somut olayda;
    1- Nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan mahkûmiyet hükmünün temyiz incelemesinde;
    Sanığın, katılan banka tarafından tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak amacıyla nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Dolandırıcılık suçu yönünden hüküm kurulurken; TCK"nın 158. maddesinin 1. fıkrasının (e), (f) (j) ve (k) bentlerinde sayılan hallerde adli para cezasının tayininde eğer suçtan elde edilen haksız menfaat miktarı belli ise; o takdirde tespit olunacak temel gün, suçtan elde olunan haksız menfaatin iki katından az olmayacak şekilde


    asgari bu miktara yükseltilerek belirlenecek gün sayısı üzerinden arttırma ve eksiltmeler yapıldıktan sonra ortaya çıkacak sonuç gün sayısı ile bir gün karşılığı aynı Kanun"un 52. maddesi uyarınca, 20-100 TL arasında takdir olunacak miktarın çarpılması neticesinde sonuç adli para cezası belirlenecektir. Bu açıklama kapsamında sonuç adli para cezasının gün karşılığı belirlenmesi gerekirken, yazılı şekilde doğrudan haksız elde olunan menfaatin iki katı esas alınmak suretiyle karar verilmesi sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmek suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne gelince;
    Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    a) Suça konu sahte nüfus cüzdanı ele geçirilemediğinden iğfal kabiliyeti tespit edilemeyeceği, bu haliyle resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında beraat kararı verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; özel belgede sahtecilik suçundan ayrıca kamu davası açıldığı gözetilerek, sanığın iğfal kabiliyetini haiz maaş bordrosunu banka görevlisine verip aynı anda diğer kredi belgelerine imza atmak suretiyle özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması yerine, tüm eylemlerin zincirleme biçimde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu kabul edilerek mahkûmiyet hükmü kurulması,
    b) Kabule göre ise; TCK’nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Hemen Ara