Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6113 Esas 2015/6506 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/6113
Karar No: 2015/6506
Karar Tarihi: 2.11.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6113 Esas 2015/6506 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanıklar Z.B. ve G.B. Finansal Kiralama Kanunu kapsamında bir şirketten makineler kiralayarak kira ödemelerini yapmamışlar ve makineleri teslim etmemişlerdir. Bu eylemleri hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğundan, her birine adli para cezası ve hapis cezası verilmesine karar verilmekle birlikte, adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesi nedeniyle kararın düzeltilerek onanması gerektiği belirtilmiştir. Sanık A.B. hakkında ise, ihtarname tebligatının yapılmadığı iddiası bulunmakta ve bu hususta eksik inceleme yapıldığı belirtilerek kararın bozulması gerektiği vurgulanmıştır. Kararda, Finansal Kiralama Kanunu'ndan bahsedildiği gibi Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluğun bulunmadığı, ancak yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde tayin edilmesinin bozulmayı gerektirdiği vurgulanmaktadır. Kanun maddeleri olarak, 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, CMUK'un 321. maddesi ve CMUK'un 322. maddesi kararda yer almaktadır.
23. Ceza Dairesi         2015/6113 E.  ,  2015/6506 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 15 - 2012/174650
    MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 15/03/2012
    NUMARASI : 2007/118 (E) ve 2012/284 (K)
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan............ A.Ş. ile sanıklar arasında, Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde düzenlenen finansal kiralama sözleşmesine İstinaden, suça konu makinelerinin zilyetliklerinin sanıklara devredildiği; ancak sanıkların, sözleşme hükümlerine göre ödemesi gereken kira bedellerini ödemediğinden temerrüde düşmesi üzerine kendilerine gönderilen İhtarnameye rağmen süresi içerisinde kira borçlarını ödemedikleri gibi söz konusu makineleri de teslim etmeyerek zilyedliğin devri amacı dışında tasarrufta bulunmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediklerinin iddia edildiği olayda;
    1- Sanıklar Z. B. ve G.. B.. hakkında kurulan hükümlere yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanıkların söz konusu makineleri katılan şirkete teslim etmemesi şeklinde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna dair kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanıklar müdafıinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 12 gün olarak tayin edilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafıinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla “12 gün”, "10 gün” ve "200 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla “5 gün”," 4 gün " ve " 80 TL " adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle; hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2- Sanık A.. B.. hakkında kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanık A.. B.. savunmalarında, ihtarname tarihinde askerde olduğunu, bu yüzden tebligati almadığını iddia etmesi, dosya kapsamına göre de sanığa yapılan ihtara ilişkin tebligatın aynı konutta oturan amcasına yapılmış olduğunun anlaşılması karşısında; sanık. Ahmet"in ihtarname tarihi itibariyle askerde olup olmadığının dolayısıyla yöntemince tebliğat yapılıp yapılmadığı araştırılarak sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayını gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi,
    Kabule göre de;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 12 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafıinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12 .11.2015 tarihinde oy birliğiyle karar verİldL


    Hemen Ara