Özel belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3588 Esas 2015/6504 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/3588
Karar No: 2015/6504
Karar Tarihi: 12.11.2015

Özel belgede sahtecilik - dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/3588 Esas 2015/6504 Karar Sayılı İlamı

     Özet:

Sanığın, başkasının kimliğine kendi fotoğrafını yapıştırarak telefon ve internet aboneliği almak için başvurduğu ve telefon borcunu ödemediği için nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddiasıyla yargılandığı belirtilmektedir. Mahkeme, sanığın ikrarı ve bilirkişi raporu doğrultusunda dolandırıcılık suçunun oluştuğuna hükmetmiştir. Ancak, adli para cezasının alt sınırının yasal gerekçe gösterilmeden belirlenmesi nedeniyle hüküm bozulmuş ve adli para cezası sırasıyla \"5 gün\" ve \"100 TL\" olarak düzeltilmiştir. Özel belgede sahtecilik suçunun ise Elektronik Haberleşme Kanunu'nun belirlediği hükümlere uygun olarak değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek, hüküm bu nedenle bozulmuştur. Kanun maddeleri ise sırasıyla 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi, CMUK'un 321. maddesi, 1412 sayılı CMUK ve Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi olarak belirtilmiştir.
23. Ceza Dairesi         2015/3588 E.  ,  2015/6504 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 11 - 2012/161143
    MAHKEMESİ : Ceyhan 1. Ağır Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 23/02/2012
    NUMARASI : 2011/251 (E) ve 2012/97 (K)
    SUÇ : Özel belgede sahtecilik, dolandırıcılık

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Sanığın, olay tarihinde ele geçirdiği katılana ait kimliğe kendi fotoğrafını yapıştırıp ve kendisini katılan olarak tanıtıp telefon ve internet aboneliği almak için müracaat ettiği, ibraz edilen kimlikteki fotoğrafla müracaat eden şahsın aynı olduğunun görevli memur tarafından görülmesi üzerine sanıkla telefon ve internet abonelik sözleşmesinin yapıldığı, telefon borcunun ödenmemesi üzerine katılanın kendisine ödeme emrinin geldiği, bu şekilde sanığın katılanın zararına kendisi yararına menfaat sağlayarak üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik suçlarını işlediği iddia edilen olayda;
    1-Dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelemesinde;
    Sanığın ikrarı, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19/06/2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi Kanun koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırından tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırından tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizn adli para cezasının alt sınırın üzerinde 60 gün olarak tayin edilmesi,

    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca uygulanması gereken CMUK"nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, fakat, bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasından, adli para cezasının uygulanmasına ilişkin olarak sırasıyla "60 gün" ve "1.200 TL" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine sırasıyla "5 gün" ve "100 TL" adli para cezası ibaresinin eklenmesi suretiyle; hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
    2-Özel belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz incelenmesinde;
    Sanığın başkası adına hat çıkarmak amacıyla katılana gerçeği aykırı belge verdiği anlaşılmış ise de; hükümden sonra 19/02/2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe gören 6518 sayılı Kanun"un 104 ve 105. maddeli ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanun"un 56. maddesinin 2. fıkrasındaki "işletmeci veya adına iş yapan temsilcisine abonelik kaydı sırasında abonelik bilgileri konusunda gerçek dışı belge ve bilgi verilemez" hükmü karşısında; özel hüküm niteliğinde bulunan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanun"un 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığın hukuki durumunun takdir ve tayinininde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 12/11/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Hemen Ara